Köprü faciasının 2. yılında kayıp yakınları tepkili

Zonguldak'ın Çaycuma ilçesindeki köprü faciasının 2. yıl dönümünde acılar tazelendi.

Google Haberlere Abone ol
Köprü faciasının 2. yılında kayıp yakınları tepkili

Zonguldak'ın Çaycuma ilçesindeki köprü faciasının 2. yıl dönümünde acılar tazelendi. 15 kişiden 4'ü henüz bulunamadı, ancak kayıp yakınlarını en çok yaralayan sorumluların cezalandırılmaması ve kayıpların aranmaması oldu. Bilirkişi raporunun bile henüz çıkmadığını hatırlatan kayıp yakınları, bazı yetkililer ve partililere ucu dokunacağı için dosyaların üzerinin kapatılmak istendiğini öne sürdü.

Zonguldak’ın Çaycuma ilçesinde 6 Nisan 2012'de meydana gelen köprü faciasının 2'nci yıl dönümünde Filyos Çayı'na düşerek kaybolan 15 kişiden 4'ünün cesedine halen ulaşılamadı. Bilirkişi raporunda olayda sorumlulukları bulunduğu belirtilen 3 kurum hakkında soruşturma izni çıkmazken, ölenlerin yakınlarının söz konusu kurumlar aleyhine açtıkları tazminat davaları ise sürüyor.

Faciada yakınlarını kaybeden aileler, mezar başında Kur'an okuyup dua etti. Gözyaşı döken aileler, olayın sorumlularının bulunmamasının acılarını daha da artırdığını belirtti. Köprü faciasında ölen Mehmet - Meryem Başören çiftinin öğretmen olan oğlu Mehmet Başören(34), olayda sorumluluğu bulunanların yargılanmaması ve 4 kişinin bulunamamasının acılarını daha da artırdığını söyledi. Görev yaptığı Bartın'dan eşi ve çocuklarıyla gelen Başören ile kız kardeşi Fatma Saka ve ailesiyle anne-babasının mezarını ziyaret etti. İlk olarak Kur'an okuyan Mehmet Başören, anne babası ve henüz bulunmayan 4 kişi için dua etti. Dua sırasında Mehmet Başören ve kardeşi Fatma Saka gözyaşlarına boğuldu.

Mehmet Başören, "Yetkililere 2 yıldır sesimizi duyuramadık. Ama maalesef 2 yıldır ceza davası açılmadı. 3 kurumla alakalı soruşturma izni verilmedi. Biz suçlu kimse bunun cezasını çekmesini istiyoruz ve Türkiye'ye emsal teşkil etmesini istiyoruz. Sonuçta burada 15 tane canımız gitti. 4 tanesi henüz bulunmadı. Biz yine annemizin babamızın başına geldik, duamızı ediyoruz; ama o bulunamayan 4 kişinin yakınları ne yapsın? Kazadan 3 -4 ay sonra çalışmalar durduruldu. Bizi tanıyan bilen herkesten dua istiyoruz. Yetkililerden bir an önce sorumluları bulmasını ve cezalandırmasını istiyoruz." dedi.

"SORUMLULARIN BULUNMAMASI ACIMIZI DAHA ARTIRIYOR"

Faciadan 2 gün sonra ilk bulunan annesi Meryem Başören olduğunu ifade eden Başören, şunları söyledi: "İlk bulunan annemdi, 1 hafta sonra da minibüsten babam Mehmet Başören bulunmuştu. Biz hala kazanın şokunu atlatabilmiş değiliz. Ama en azından anne ve babamızın mezarlarına gelip dua edebiliyoruz. Bulunmayanlara da Allah yardım etsin. Hiçbir kurum ve kişiyi peşinen suçlu görmüyoruz. Ama en azından devletin yetkili mercileri sorumluları bulması gerekiyor. Bilirkişi raporu bile henüz çıkmış değil. Bazı yetkililer ve partililere ucu dokunacağı için dosyaların üzeri kapatılmak isteniyor. İkinci yılı bugün doluyor. İkinci yılın sonunda hala sorumluların bulunamamış olması, aramaların durmuş olması bizim yaramızı kat be kat artıyor."

Faciada ölen Yolgeçen köyü minibüs sürücüsü İsmail Örenbaş'ın yakınları ise evde Kur'an merasimi düzenledi. Öğle namazını müteakip evde toplanan köy sakinleri okunan Kur'an ile faciada ölenleri andı.

DAVA AÇILAMADI

Şiddetli yağışın ardından 6 Nisan 2012’de Çaycuma köprüsünün yıkılması sonucu Filyos Çayı’na düşerek kaybolan 15 kişiden 4’ü, olayın üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen bulunamadı. İlçenin girişinde 1951 yılında inşa edilen köprünün 48 metrelik bölümünün çökmesiyle alttan geçen Filyos Çayı’na düşen minibüs, olaydan 6 gün sonra köprüden yaklaşık 300 metre uzaklıkta bulunmuştu. Farklı zamanlarda ırmak yatağında 11 kişinin cesedine ulaşılmıştı. Ancak Çaycuma Belediye Başkanı Gülşen’in yeğeni Sezgin Gülşen (21), Kadın Saraç (60) Tahir Özkara (66) ve Necati Azaklıoğlu’na (59) halen ulaşılamadı.

15 kişinin ölümüne sebep olan köprü faciasının ardından Çaycuma Cumhuriyet Başsavcılığı, Devlet Su İşleri, Karayolları ve Çaycuma Belediyesi için soruşturma izni istedi. Ancak Kastamonu ve Zonguldak valilikleri ile İçişleri Bakanlığı, izin talebini geri çevirdi. Bunun üzerine savcılık Danıştay’a dava açtı. Danıştay da 10 günlük itiraz süresi aşıldığı gerekçesiyle davayı zamanaşımından reddetti. Köylü şimdi bakanlıktan yeniden tebligat çıkarılarak Danıştay’a yapılan ikinci itirazın sonucunu bekliyor. Faciayla ilgili sadece ölenlerin yakınlarının, Zonguldak İdare Mahkemesi’nde açtığı tazminat davası devam ediyor.
CİHAN

Yorumlar