Kışanak: Özgürlük, demokrasi ve eşitliğin tek yolu demokratik özerkliktir
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eş Genel Başkanı ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan adayı Gültan Kışanak,Türkiye’de özgür ve eşit yaşamı kuracak bir yönetim modelinin mümkün olduğunu söyledi.
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eş Genel Başkanı ve Diyarbakır
Büyükşehir Belediye Başkan adayı Gültan Kışanak,Türkiye’de özgür ve
eşit yaşamı kuracak bir yönetim modelinin mümkün olduğunu söyledi.
Kışanak, "Devleti, 'Türk devleti' olarak tanımlayıp burada ki
yaşayan herkesi Türk olmaya zorlarsanız, bu topraklarda kavga
çıkar. Her yönetimde 100 yıllardır yaşadığımız da budur. Bunun
yerine kavgayı, çatışma ve savaşı önleyecek birlikte özgür ve eşit
yaşamı kuracak bir yönetim modellinin mümkün olduğunu söylüyoruz.
Özgürlük, demokrasi ve eşitlik istiyorlarsa bunun tek bir yolu
vardır o da demokratik özerkliktir." dedi.
BDP ile Demokratik Toplum Kongresi (DTK) tarafından düzenlenen
'Uluslararası Demokratik Özerklik Modeli' konulu panelde konuşan
Kışanak, Türkiye Cumhuriyeti devleti kurulurken devletin kendisini
Türk olarak tanımladığını belirterek, "Ve bu sınırlar içinde
yaşayan herkesi Türk olmaya zorladı. Türk gibi yaşayacak. Kendisine
'Türk' diyecek. Kendi anadilini unutup Türkçe'ye yönelecek. Bu
egemenlik ilişkisini zorla kabul ettirmeye çalışan bir yönetim
anlayışı ile karşı karşıya kaldık. 90 yıldır bu tek tipçi devlet
anlayışı Kürtler ile sürekli çatışma halinde oldu. Çünkü bu
topraklarda yaşayan birçok farklı kimlik, farklı kültür-dil vardır.
Bunların büyük çoğunluğunun başına inanılmaz felaketler geldi. Ya
asimilasyonu, ya göçü kabul ettiler ya da katledildiler. Kürt
halkı, asimilasyona, tehcire, hem de göçe direndi, aynı zamanda da
Türkleşmeyi de kabul etmedi. Kendi kimlikleri ile yaşama konusunda
ısrarcı oldu. Buna karşın büyük acı, katliamlar gördü. Fakat,
insanlık camiasında bir halk olarak, özgür yaşama iddiasından asla
vazgeçmedi." diye konuştu.
"KÜRTLERİN 100 YILLIK DİRENİŞİ ÇÖZÜM AŞAMASINA GELDİ"
Kışanak, Kürtlerin yaşadığı bölgenin dört parçaya bölen sistemin
iflas ettiğini belirterek, "Doğu Kürdistan'da İran'daki Rojhelat
halkımız büyük acı ve büyük deneyimler yaşadı. Halen devam ediyor.
Türkiye'de yaşayan Kürtler'in de 100 yıllık direnişi bugün çözüm
aşamasına gelmiş durumda. Kürtler çok somut ve net çözüm önerisini
devlete sundu. Yaklaşık 15 yıldır bu öneriler Ankara'da devletin
masasının üstünde. Bizler şunu savunuyoruz. Bu kadim topraklarda
yaşayan tüm halklar, varlıklarını koruma, kültürlerini geliştirme,
dillerini kullanma ve geliştirme hakkına sahiptir. Dili ile kimliği
ile kültürü ile tarihi ile birlikte kendisini geleceğe taşıma
hakkına sahiptir. Her kes için hak olarak gördüğümüz bu konularda,
Kürtler olarak diyoruz ki; bunlar bizim hakkımızdır, Türklerin de,
Arapların da, Lazların da, Ermenilerin, Süryanilerin de herkesin de
hakkıdır. Bir halk olmaktan kaynaklı doğal hakları vardır. Bu
hakları kullanmaları gerekir. Bu hakların önünde varsa engelleri
kaldırılmalıdır."
"HERKESİ TÜRK OLMAYA ZORLARSANIZ, BU TOPRAKLARDA KAVGA ÇIKAR"
"Özerk bölge yönetimlerimizi kurmayı, böylece bütün haklarımızı
kullanmanın imkânlarına kavuşmak istiyoruz." diyen Kışanak, katı
merkeziyetçi devlet yapılarının bölücü, ayrıştırıcı, çatışma ve
kavga çıkarttığını dile getirdi. Kışanak, "Kavgayı, savaşı çıkartan
tek tip anlayışı dayatan katı merkeziyetçi devlet yapılanmasıdır.
Devleti, 'Türk devleti' olarak tanımlayıp burada ki yaşayan herkesi
Türk olmaya zorlarsanız, bu topraklarda kavga çıkar. Her yönetimde
100 yıllardır yaşadığımız da budur. Bunun yerine kavgayı, çatışma
ve savaşı önleyecek birlikte özgür ve eşit yaşamı kuracak bir
yönetim modellinin mümkün olduğunu söylüyoruz. Özgürlük, demokrasi
ve eşitlik istiyorlarsa bunun tek bir yolu vardır o da demokratik
özerkliktir." ifadelerini kullandı. CİHAN
Yorumlar