Kılıçdaroğlu: Suriye'de akan kardeş kanının sorumlusu Başbakan'dır

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Suriye’de akan kanın en büyük sorumlusunun Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olduğunu söyledi.

Google Haberlere Abone ol
Kılıçdaroğlu: Suriye'de akan kardeş kanının sorumlusu Başbakan'dır

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Suriye’de akan kanın en büyük sorumlusunun Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olduğunu söyledi.

Kemal Kılıçdaroğlu, Antakya’da Uğur Mumcu Alanı’nda partisinin düzenlediği mitingde, 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu üzerinden Başbakan Erdoğan ve hükümete yüklendi. Yaptığı mitinglerde ‘Hırsız Tayyip’ diye atılan sloganlardan dolayı hakkında dava açıldığını belirten Kılıçdaroğlu, “Ayakkabı kutusundan, gençlerin attığı twitten korkan başbakan olur mu? Kul hakkı yiyenden, tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyenden, ülkesini savaşa sokmak için her dümenin içinde olandan, bayrağına saygı duymayan adamdan, yalancıdan, hırsızdan başbakan olur mu? Hem yalancı hem hırsızdan başbakan, hiçbir zaman başbakan olmaz.” diye konuştu.

Hükümete yönelttiği eleştirileri, AKP’ye oy verenlerin üzerine almamasını isteyen CHP Lideri, “Ayrımcılık, bölücülük benim kitabımda yoktur. Ülkeye hizmet eden herkese saygı duyarım. Hükümet yalan söyledi. Bana oy verin, ‘yolsuzluğu, yoksulluğu önleyeceğim’ dedi. ‘Yasakları kaldıracağım’ dedi. Kaldırdı mı? Sandığa gideceksiniz, oyunuza saygı duyuyorum. Oy atarken şunu düşünün, bir ülkenin başbakanı 17 Aralıkta oğluna telefon edip Bilal paraları sıfırla der. Ertesi gün telefon eder ‘oğlum paraları sıfırladınız mı’ diye sorar. Oğlu ‘bir miktar kaldı babacığım’ der. Ne kadar diye sorunca baba, oğlu da “30 milyon Euro kadar’ diyor. Bu 30 milyon Euro helal mı haram mı? O zaman helalle mi ortak olacaksınız harama mı? Biz helale ortak olacağız. Haramdan, kul hakkı yiyenlerden değiliz, biz ülkede özgürce yaşamak isteyen siyasal anlayışa sahibiz.” dedi.

"ALLAH’IN KELAMIYLA DALGA GEÇENLERE OY VERİRSENİZ İKİ ELİM YAKANIZDA OLUR"

Eski Bakan Egemen Bağış ile bir gazeteci arasında geçtiği belirtilen ses kayıtlarını da hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Allah’ın kelamı bizim kelamımızdır. Ona saygımız sonsuzdur. Allah’ın kelamıyla dalga geçenlere oy verecek misiniz? Bakara makara diyenlere, ben her cuma bir ayet sallıyorum sen de salla diyen adamlara ve partisine oy verecek misiniz? Sizin imanınıza, inancına her zaman saygı duydum. Ama Allah’ın kelamıyla dalga geçenlere oy verirseniz iki elim yakanızda olur.” şeklinde konuştu.

Eski İçişleri Bakanı Muammer Güler’in, 17 Aralık sabahı oğluyla yaptığı telefon görüşmesini hatırlatan Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: “Sabahın 7 buçuğunda İçişleri Bakanı oğlunu arar. ‘Evde kaç lira var’ diye sorar. ‘Babacığım sen biliyorsun‘ dediğinde, ‘oğlum kaç lira’ der. Çocuk ‘birkaç kuruş baba’ deyince, ‘Kaç lira oğlum kaç lira’ diye tekrar sorar. Çocuk da ‘bir trilyon’ diyor. Dünyanın hangi ülkesinde bir İçişleri Bakanının oğlunun evinde bir trilyon çıkar. O bir trilyon senin cebinden çalınan paradır. Kul hakkı yiyenlerin çaldığı paradır. Hırsızdan yana mı olacaksın adaletten yana mı? Bu söylediğim mahkeme kararıyla tespit edilen ses kayıtları, montaj falan değil. Malı götürdükleri, halkı soydukları doğru. Vatandaş bakalım ‘başçalan’ ne anlatacak diye AKP’nin mitingine gitmiş. Bir süre sonra bakmış ki cüzdanı çalınmış. Hırsız var diyemiyor. Dese dayak yiyecek. Size ahdim, bu ülkenin birleştirici gücü olacağız, kimseyi ötekileştirmeyeceğiz. İnsan, Allah’ın yarattığı en değerli varlıktır, benim başımın üstünde yeri vardır. Ben insanları bölmem.” ifadelerini kullandı.

Meydandaki kadınlara seslenen Kılıçdaroğlu, “Sizin başörtünüzün üzerinden siyaset yapılıyordu. Onu da elinden aldım. İster başı açık olsun ister kapalı olsun hepinizin elinden öpüyorum, başımızın üstünde yeriniz var. Benim kitabımda ayrımcılık yoktur. Yandaş yok benim için vatandaş var.” şeklinde konuştu.

Hükümetin izlediği Suriye politikasını eleştiren ve komşu ülkede akan kardeş kanının sorumlusu olarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı gösteren CHP lideri Kılıçdaroğlu, şöyle dedi: “Gelelim Suriye meselesine. Hatay, bölgenin en güzel illerinden biridir. Her inançtan, her kimlikten insanımızın barış içinde yaşadığı bu kenti bölmeye çalışıyorlar. Sakın bölünmeyin, bir arada dedeleriniz yaşadı, sizler yaşıyorsunuz, çocuklarınız yaşayacak. Birilerinin ekmeğine yağ sürmek yok. Beraber yaşadık beraber yaşamaya devam edeceğiz. Suriye’de iç çatışma oldu, kardeş kardeşi öldürüyor. Yapmayın, kardeşin kardeşi öldürdüğü yere silah göndermeyin dedim. Cihatçı grupları Hatay’a getirip burada eğitmeyin dedim. Cilvegözü’nü, Reyhanlı’yı gördünüz. Bütün şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Reyhanlı patlaması oldu. Ertesi gün Reyhanlı’ya gittim, partinin aracıyla değil özel bir araçla gittim. Belediye başkanı AKP’dendi, onu da ziyaret ettim başsağlığı diledim geçmiş olsun dedim. Bana siyasi sorular sordular, ben buraya siyaset yapmaya gelmedim, Reyhanlılıların acısını paylaşmaya geldim dedim. Sanki ben oraya insanları kışkırtmaya gitmişim gibi propaganda yaptılar. Reyhanlı ve Allah şahidimdir, bunun dışında bir şey söylemedim. Kendisi Reyhanlı’ya değil ABD’ye gitti. Daha sonra topla tüfekle bir sürü önlem alarak gitti. Ben tek başıma gittim acılarını paylaştım. O insanlar bizim insanımızdır.”

Türkiye’de bir milyona yakın Suriyeli bulunduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, “Türkiye’nin bütün sokaklarında dilenen Suriyeli kardeşlerimiz var. Suriye’de akan kanın sorumlusu kim? Suriyeli çocukların Türkiye’nin sokaklarında dilenmesine neden olan adam kim? ‘Kardeşim oraya silah gönderme, militanlar yetiştirme, El Kaide’yle kucak kucağa gelme başına bela olur’ dedim dinletemedim. Suriye’ye savaş açmak istiyor. Büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk hayatını savaş meydanlarında geçirmiştir. Yedi düvele karşı çarpışmıştır. Her yerde mücadele etmiştir. Ülkenin bağımsızlığını kurduktan sonra zorunlu olmadıkça savaş bir cinayettir demiştir. Savaş bahanesi içine girmemiştir. Suriye’de akan kanın sorumlusu Recep Tayyip Erdoğan’dır. Kardeş kanının akmasına neden olan kendisidir. Neden siz silah para gönderiyorsunuz. Suriye Türkiye için bir tehdit unsuru değildir. Orada akrabalarımız onların da akrabaları Türkiye’de var. Komşularımızla barış içinde yaşamak isteriz.” diye ifade etti.

Bayrağa her zaman saygı duyduğunu, bayrağın 76 milyonun onuru olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: “Bayrağı, devleti temsil ettiği için 3 kişi arabasında taşır. Biri cumhurbaşkanı, diğeri vali, üçüncüsü de büyükelçi. Hiçbir makam Türk bayrağını siyasi malzeme yapamaz. Bayrak dolayısıyla bizi eleştiriyorlar. Biz bayrağa saygılıyız. İki şekilde ayağa kalkarız. Biri, bir bayrak geçerken, diğeri de cenaze geçerken. Bayrak onurumuz olduğu için, ikincisi ise insan olduğumuz için. Kırkpınar güreşlerine gittim. Stadyumda gençler Türk bayrağını taşır. Hangi tribüne giderlerse insanlar ayağa kalkar alkışlar. Protokol tribünün önüne de geldi gençler. 4 AKP’li bakan ayağa kalkmadı. Şimdi bayrak edebiyatı yapıyorlar. Bayrağın önünde ayağa kalkmayan o bakanları neden koltuklarında tutuyorsun. Kalkmış seçim propagandasında Türk bayrağını kullanıyor, sen önce ayağa kalkmayan o bakanları dışarı at. Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır toprak, uğrunda ölen varsa vatandır. Suriye konusunda propaganda yapıyorlar, yalan yanlış şeyler söylüyorlar. Bölücülüğe ayrımcılığa karşı tek parti halkın partisi CHP’dir.”

"GENÇLER SİZ BİR DİKTATÖRE DİZ ÇÖKTÜRDÜNÜZ"

Hatay’ın tarih, kültür, üniversite ve tarım kenti olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, “Çiftçi, Allah aşkına ektiği ürünün karşılığını alıyor mu. Gürcistan’da mazot 2 lira. Orada da petrol yok, bizde de yok. Niye orada 2 lira, niye bizde 5 lira. Biri çalarsa fatura vatandaşa kesilir. Çiftçi için mazot 1.5 lira olacak. Beğenmediği iş adamlarına ceza kesiyorlar. Hatta ‘başçalan’ telefon ediyor ‘iş adamı mahkum olması gerek’ diyor. İş adamları, size söz. Bizi eleştirdiğiniz için size ertesi gün asla müfettiş göndermeyeceğim. Kirli siyaset, kul hakkını yiyen, dini kimliğimizi siyasete alet edenler var. Buna müsaade etmeyeceğiz. Diyorlar ki CHP gelirse devleti yönetemezmiş. Hayatımda duyduğum en saçma şey. Devleti kuran parti devleti yönetemez mi? Biz onlar gibi çalamayız yeteneğimiz yok. Kul hakkı yemeyiz. Onlar gibi yönetemeyiz ama devleti adam gibi yönetiriz. CHP gelirse yardımları kesecek diyorlar. Niye keseyim, sanki kendisi cebinden yardım yapıyor da o gidince kesilecek. Son operasyondaki yolsuzluğun miktarı 85 milyar Euro, yani 247 milyar. O parayı alacağım, bu millete vereceğim. O yardımları artıracağız, niye keselim. Bu seçimlerde 2.5 milyon gencimiz ilk kez oy kullanacak. Ya özgürlükten yana ya da yasaklardan yana oy kullanacaksınız. Size güveniyorum çünkü siz bir diktatöre diz çöktürdünüz.“






CİHAN

Yorumlar