Karadeniz’in hidrojeni, 250 yıllık enerji ihtiyacını karşılayacak
Karadeniz suyunun “anaerobik” özelliği üzerine araştırmalar yapan Yrd. Doç. Dr. Ayşe Elif Sanlı, “Karadeniz dip sularında bulunan hidrojen, bölgenin yaklaşık olarak 250 yıllık enerji ihtiyacını karşılayabilecek kapasite.
Karadeniz suyunun “anaerobik” özelliği üzerine araştırmalar
yapan Yrd. Doç. Dr. Ayşe Elif Sanlı, “Karadeniz dip sularında
bulunan hidrojen, bölgenin yaklaşık olarak 250 yıllık enerji
ihtiyacını karşılayabilecek kapasite.” dedi.
Yeni ve yenilenebilir enerji kaynakları üzerine yapılan
çalışmalarda da Karadeniz Suyu’nun yüzde 90’ının “anaerobik” olduğu
belirlenmişti. Turgut Özal Üniversitesi Mühendislik Fakültesi
Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ayşe Elif Sanlı, Karadeniz suyunun bu
eşsiz özelliği üzerine başlattığı araştırmalarla ilgili,
Karadeniz’de sülfürün indirgen bakteriler tarafından üretilen bol
miktarda hidrojen sülfür ihtiva ettiğini söyledi. Hidrojen sülfürün
önemli bir hidrojen kaynağı olduğunu vurgulayan Yrd. Doç. Dr.
Sanlı, Karadeniz suyunun Hidrojen içeriği ile geleceğin enerji
deposu olarak kabul edilebileceğini bildirdi.
BÖLGENİN 250 YILLIK İHTİYACINI KARŞILAYABİLİR
“Yapılan araştırmalara göre Karadeniz dip sularında bulunan
hidrojen, bölgenin yaklaşık olarak 250 yıllık enerji ihtiyacı
karşılayabilecek kapasitedir” diyen Ayşe Elif Sanlı, bu enerjinin
kullanılabilir hale gelmesinde en önemli kısmın, Karadeniz’in dip
sularının çıkarılması aşaması olduğunu kaydetti. Sanlı, “Dip
suların çıkarılması işini ne yazık ki dünyada sadece birkaç firma
yapabilmektedir. Elde edilen hidrojenin depolanması, kullanım
yerlerine taşınması gibi bazı diğer bazı problemlerde mevcut
dezavantajlardır. Buna alternatif olarak Karadeniz suyundan yüksek
hidrojen içerdiğinden dolayı elektroliz ile hidrojen üretilmesi
yerine doğrudan elektrik enerji üretilmesinin daha avantajlı
olabileceği düşünülerek, Turgut Özal Üniversitesi ile Gazi
Üniversitesi ortaklaşa bir proje gerçekleştirmiştir” dedi.
DENİZ SUYUNDAN, ELEKTRİK ENERJİSİ
Yrd. Doç. Dr. Ayşe Elif Sanlı, TÜBİTAK desteği ile yapılan bu
çalışmada, hidrojen içeren deniz suyunun yakıt pili yakıtı olarak
davranışının incelediğini söyledi. Sanlı, “Elde edilen sonuçlardan
yakıt pillerinde H2S içeren deniz suyundan elektrik enerjisi elde
edilebileceği görülmüştür” şeklinde konuştu. Enerji ihtiyacının
giderilmesinde bölgesel kaynakların kullanılmasının günümüzde önem
kazandığını da anımsatan Yrd. Doç. Dr. Sanlı, “Bu projenin hayata
geçirilmesi ve büyük çaplı bir enerji üretim sistemi haline
getirilmesi durumunda Karadeniz bölgesi için eşsiz bir enerji
deposu yaratılmış olur. Karadeniz’den bu şekilde elde edilen bir
elektrik enerjisi, kıyı şeridindeki yerleşim bölgelerine düşük
maliyetli bir şekilde taşınarak, halkın enerji ihtiyacı
karşılanabilir” diye konuştu.
KARADENİZ HİDROJENE DOYDU
Karadeniz’in zehirli bir gaz olan hidrojen açısından doygun hale
ulaştığının altını çizen Ayşe Elif Sanlı, sözlerini şöyle
tamamladı: “Hidrojen miktarının bu kadar yüksek değerlere ulaşması
bir çevre felaketinin de habercisidir. Bölge ülkelerinin deniz
suyunda yüksek miktarda bulunan Hidrojen sülfürün miktarının
azaltılması için yapılan çalışmalara katkıda bulunması diğer bir
önemli konudur.”
CİHAN
Yorumlar