Kanserin duvarlarını aşan tedavi: Hipertermi
Almanya’da aldığı eğitimlerin ardından Onkolojik Hipertermi Cihazı’nı Türkiye’ye getiren onkolog Doç.
Almanya’da aldığı eğitimlerin ardından Onkolojik Hipertermi
Cihazı’nı Türkiye’ye getiren onkolog Doç. Dr. Mutlu Demiray,
tedavinin kanser hastaları için umut olduğunu dile getirdi.
Kanserdeki en temel farklılığın enerji elde etme biçimi olduğunu
söyleyen Doç. Dr. Demiray, şunları ifade etti: "Normal hücrelerimiz
şekerden, yağdan, proteinlerden enerji elde edebilirken kanser
hücreleri sadece şekerden enerji elde edebilirler. Yani kanseri tek
besleyen şekerdir. Ancak beslenmek için sadece şekere mahkum olan
kanser normal hücrelere oranla yaklaşık 200 kat fazla şeker
kullanmaktadır. Beslenme şeklindeki bu farklılık sonucunda kanserin
tüm yapısı değişmektedir. Normal hücreler şekeri yaktıktan sonra su
ve karbondioksiti atarken kanser hücreleri sürekli olarak asit
atarlar. Kanser hücreleri dışarıya attıkları bu asitle normal
hücreleri eriterek büyürler. Erittikleri hücrelerin yerlerini
alarak büyürler."
Kanser hücresi sayısı arttıkça asit salgısının da arttığını ve
kanserin etrafında asitten bir deniz oluştuğunu vurgulayan Dr.
Demiray, şöyle devam etti: "Normal hücreleri eriten bu asit kanser
hücresine zarar vermez. Kanser kötü koşullarda yaşamayı bilen
hücrelerdir. Kanser hücresini bu kötü koşullarda koruyan kalın
yağlı hücre duvarıdır. Normal hücrelere oranla 100 kata kadar daha
yoğun bir yağ tabakası vardır. Kanserin kalın yağlı hücre duvarı
aşılması gereken en önemli engellerden biridir. Çünkü kemoterapinin
başarılı olabilmesi için kanser hücresine ulaşabilmesi hücrenin
içine girebilmesi gerekmektedir. Radyoterapinin etkili olabilmesi
için kanser hücrelerinin oksijenlenmesi ve yapılan hasarın kalıcı
olması gerekmektedir."
Kanserin kalın yağlı hücre duvarının aşılmasındaki en önemli
silahın hipertermi olduğuna dikkat çeken Dr. Demiray, sözlerini
şöyle sürdürdü: "Kanserli dokuyu ısıtmaya başlayınca kanserin yağlı
kalın hücre duvarı erimeye başlar. Kanserin duvarının erimesiyle
kemoterapi ve radyoterapi 2-5 kat daha etkili hale gelmektedir.
Hipertermi kanser tedavisinde alternatif bir tedavi değildir.
Kemoterapi veya radyoterapi yerine uygulanmaz. Kemoterapi veya
radyoterapi ile birlikte uygulanır. Kemoterapi ilaçlarının
hipertermi ile birlikte uygulandığında etkinliği yüzde 500 e kadar
artmaktadır. Radyoterapi ile birlikte uygulamada da etkinlik 5 kata
kadar artar."
"HİPERTERMİDE AMAÇ KANSERLİ DOKUYU 42-42.5 DERECEYE KADAR
ISITMAK"
Dr. Demiray, hiperterminin kanser üzerindeki etkisini şöyle ifade
etti: "Kansere giden kemoterapi ilacı miktarını arttırır. Kanser
hücresinin duvarını eriterek kemoterapinin hücre içine girmesini
sağlar. Kanser hücresine oksijen gidişini arttırarak radyoterapinin
etkinliği artar. Kanser hücresinin protein sentezini durdurarak
direnç gelişmesini engelleyebilir, hatta direnç gelişmişse
kırılmasını da sağlayabilir. Normal hücreler yapıları ve
bulundukları ortam nedeniyle 43 dereceye kadar hasar görmezlerken
kanser hücreleri 40 dereceden itibaren hayati fonksiyonlarını
kaybetmeye başlarlar. 42-42.5 derecede kanser hücrelerinin tüm
fonksiyonları devre dışı kalır. Bu nedenle hipertermide amaç
kanserli dokuyu 42-42.5 dereceye kadar ısıtmaktır. Kanserli doku
42-42.5 dereceye kadar ısıtıldığında kendisini koruyan kalın yağlı
hücre duvarı erimeye başlar, ve geçirgenliği artar. Isının
artmasıyla ilk başlarda tümöre olan kan akımı artar ve ısı
tedavisiyle birlikte uygulanan kemoterapi ilaçlarının kanserli
dokuya ulaşımı artar. Ayrıca kanserli hücrelerin hücre duvarı
yapısının bozulmasıyla kemoterapi ilaçlarının kanserli hücrelere
girişi de artar. Isının 42-42.5 0C ye gelmesiyle kanserli
hücrelerin tüm savunma mekanizmaları devre dışı kalır ve
kemoterapiden elde edilen yanıt ısı tedavisiyle birlikte
uygulandığında 2-5 kat arasında artar. Bu etkinlik artışı sadece
kanserli dokudadır. Isı tedavisiyle kemoterapi ajanları kanserli
dokuda yoğunlaştırıldığı için etkinlik artışı sadece kanserli
dokudadır ve yan etkilerde artışa neden olmaz."
"HİPERTERMİ TEK BAŞINA ÖNERİLMEZ"
Kanserli dokuda etkinlik artışının sağlanması nedeniyle daha düşük
dozlarda daha etkin kanser tedavisin de önünün açıldığının altını
çizen Demiray, "Bu durum özellikle yaşlı, böbrek karaciğer, kalp
yetersizliği olan hastalarda büyük önem taşımaktadır. Kanser
tedavisinde yan etkiler nedeniyle ilaç dozlarını azaltmak zorunda
kalsanız da etkinlikte azalma olmaz. Kanser hücrelerinin ortak
özellikleri nedeniyle hipertermi her kanser türünde etkilidir.
Hipertermi tek başına önerilmez. Kemoterapi veya radyoterapi alması
gereken her hasta hipertermi de alabilir. Hipertermi kemoterapi
veya radyoterapinin yan etkilerini arttırmaz. Ehil ellerde
yapıldığında hiperterminin neredeyse hiç bir yan etkisi
yoktur."
Hipertermi’nin, uluslararası kabul edilmiş, onaylanmış bir tedavi
tekniği olduğunu belirten Demiray, tedavinin, pankreas, beyin,
cilt, mesane, testis, akciğer, meme, kolon, yumurtalık, yemek
borusu, rahim ağzı, karaciğer ve prostat gibi bütün kanser
türlerinde kullanıldığını sözlerine ekledi.
CİHAN
Yorumlar