JMO Şube Başkanı Tatar: Ülkemizi tehdit eden en önemli unsur su kıtlığıdır

Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Adana Şube Başkanı Mehmet Tatar, başta büyük şehirler olmak üzere Türkiye’yi tehdit eden en önemli unsurun su kıtlığı ve kuraklık olduğunu söyledi.

Google Haberlere Abone ol
JMO Şube Başkanı Tatar: Ülkemizi tehdit eden en önemli unsur su kıtlığıdır

Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Adana Şube Başkanı Mehmet Tatar, başta büyük şehirler olmak üzere Türkiye’yi tehdit eden en önemli unsurun su kıtlığı ve kuraklık olduğunu söyledi. Dünya Su Günü'nde ele alınması gereken en önemli gündemin susuzlukla mücadele olması gerektiğini belirterek, “Yerel seçimlerin arifesinde belediye başkan adaylarının kuraklığa karşı, susuzlukla nasıl başedebileceğini anlatmalarını beklerken rüşvet, yolsuzluk, sansür sarmalı içinde kalınarak, kuraklık ve susuzlukla mücadele gündeme bile taşınmıyor.” dedi.

İnsanoğlunun ihtiyaçları doğrultusunda kullanabileceği tatlı su kaynaklarının son derece sınırlı olduğunu söyleyen Tatar, suyun hayatta kalabilmek için korunup verimli kullanılması gereken bir zenginlik kaynağı olduğunu ifade etti: “Dünyada zaten az olan tatlı su kaynaklarının endüstriyel ve şehirsel atıklarla kirletilmesi, enerji üretiminde kullanılan suyun geri kazanımla insani tüketime uygun olmayışı, yanlış tarım politika ve uygulamaları nedeniyle küresel ısınmaya bağlı iklim değişikliklerine kuraklıklar da eklenince sorunun boyutları daha da çarpıcı hale gelmektedir. Tatlı su kaynaklarının eşit dağılmamış olması nedeniyle su sıkıntısı, gelecek 20-25 yıl içerisinde Ortadoğu dahil bazı bölgelerde krize dönecektir. Bu nedenle doğal kaynağımız olan suyun, 21. yüzyılın stratejik kaynaklarından biri olacağı şüphesizdir.”

'YANLIŞ KENTLEŞME VE SANAYİLEŞME YER ALTI SUYUMUZU KİRLETİYOR'

Konya, Büyük Menderes, Gediz ve Kızılırmak gibi su havzalarının yok olma ihtimali bulunduğunu vurgulayan JMO Şube Başkanı Tatar, "Bu havzalardaki yüzey sularının, süreç içinde aşamalı olarak 2100 yılında yüzde 50 azalacağı bilinmektedir. Ülkemizin yer altı suyu akiferleri, yeteri kadar araştırılmadan ve izleme sistemi kurulmaksızın tüketime açılmıştır. Aşırı tüketim soncu bazı yer altı suyu havzalarında su düzeyleri hızla düşmüş, kıyı akiferlerine deniz suyu girerek tuzlanma yaşanmıştır. Bazı yer altı suyu akiferlerimizse yanlış kentleşme, sanayileşme ve tarım politikaları sonucu hızlı bir şekilde kirlenmeyle yüzyüze bırakılmıştır. Tarih boyunca insanların ve uygarlıkların gelişiminin en önemli unsurlarının başında gelen tatlı suların araştırılması, entegre su yönetimi anlayışıyla kullanılması, ticari bir mal olarak görülmeden kamusal bir miras olarak geleceğe korunarak bırakılması yaşamsal bir öneme sahiptir.” diye konuştu. CİHAN

Yorumlar