İzmirli avukatlar hukuksuzluğa karşı el ele çember oluşturdu

İzmir Barosu, son günlerde yaşanan olayları protesto ve bağımsız yargı için el ele tutuşarak adliyenin çevresinde çember oluşturdu.

Google Haberlere Abone ol
İzmirli avukatlar hukuksuzluğa karşı el ele çember oluşturdu

İzmir Barosu, son günlerde yaşanan olayları protesto ve bağımsız yargı için el ele tutuşarak adliyenin çevresinde çember oluşturdu. Diktatörlük rejimine geçit vermeyeceklerini belirten Baro Başkanı Ercan Demir, “Sandık fenomeniyle diktatörlük rejimi kurmaya çalıştığınızı görüyoruz. Size, iktidarınıza, gazınıza, TOMA’nıza, sopanıza, copunuza, baskınıza, sansürünüze, yargılama ve ceza tehditlerinize boyun eğmeyeceğiz.” dedi.

"Adalet ve Vicdan İçin El Ele" adlı eylem için bazı hakimler ve avukatlar, İzmir Adliye Sarayı önünde toplandı. “Yargı bağımsızlığı için el ele”, "Geçit yok, biz varız", "Hukuksuzluğa karşı el ele", "Polis devleti değil, hukuk devleti!" yazılı pankartlar taşıyan avukatlar, "Katiller halka hesap verecek" ve "Berkin Elvan ölümsüzdür" sloganları attı. Basın açıklamasını okuyan Baro Başkanı Demir, şunları kaydetti: “Bugün Türkiye’de totaliter baskı rejimi, hukuk devleti, yoksulluk, yolsuzluk ve rant düzeni, kalkınma, ekonomik gelişme, emir komuta zincirindeki yargı sistemi, hukuk ve adalet olarak sunulmaktadır. İleri demokrasi masallarıyla ülkeyi Ortaçağ karanlığına götürmek isteyen siyasi iktidara sesleniyoruz. Konuşmamızı, yazışmamızı, iletişim kurmamızı, biraraya gelmemizi engellemeye ve bütün hayatımızı kontrol altında tutmaya çalışıyorsunuz. Başbakan'ın, ‘Ben yargıya talimat verdim, gereğini yapacaklar.’, ‘Evet ben konuştum Adalet Bakanı'yla, bu normal bir şey.’ diyerek kabul ettiği yürütmenin yargıya müdahalesini eleştirmemize, yargı bağımsızlığı olmayan bir ülkede hiç kimsenin hukuk güvenliğine sahip olmayacağını, yurttaşların adaleti başka yerde aramalarına yol açacağını haykırmamıza engel olmaya çalışıyorsunuz. Yolsuzluk soruşturmalarında delillerin bizzat Başbakan tarafından karartıldığını, mahkemelerin verdiği dinleme kararlarıyla kaydedilen tapelerin yasa değişikliği yoluyla silindiğini, savcıların, emniyet müdürlerinin görev yerlerinin değiştirilmesinin suç ortaklarının hukuk dışı bir hesaplaşması olduğunu saklamaya çalışıyor, hukuka aykırı dinlemelerle yargıya müdahale etmek arasında bir seçime zorluyorsunuz. Hakkında yürütülen soruşturmayı ve yakalama kararını öğrenip bin 500 kilometre uzaktan ilk uçakla ülkeye gelen avukat, mesleki faaliyetleri nedeniyle 15 aydır tutukluyken bakan çocuklarının, ayakkabı kutularında milyonlarca euro taşıyanların serbest bırakılmasını hukuk ve adalet olarak görmemizi istiyorsunuz. Bizim çocuklarımız ekmek almaya giderken vurularak, sokak aralarında dövülerek öldürülürken sizin çocuklarınızın karakolda polisleri sıraya dizmesini, makam arabalarında gezdirilerek soruşturmalardan kaçırılıp yargı muafiyetine sahip kılınmasını makul kabul etmemizi istiyorsunuz. Muhalifleri, itaat etmeyenleri, farklı olanları, itiraz edenleri, bu zulümden bıkanları her türlü baskı aracıyla tahakküm altına almaya çalışan, şiddet uygulayan, tutuklayan, yargılayan, ceza veren ve öldüren bir devlet düzenini, yargıya müdahaleyi, polis devleti uygulamalarını, gençlerin ve çocukların katilini bize demokrasi, hukuk ve adalet olarak göstermeye çalışmanızı doğal karşılamayacak, görmezden gelmeyecek, kabul etmeyecek, izin vermeyeceğiz.”

'DİKTATÖRLÜK REJİMİNE GEÇİT VERMEYECEĞİZ'

Yasama organını ve yürükme erkini tek adama bağladıklarını iddia eden Demir, şunları söyledi: “Özgür basını baskı ve tehditle susturdunuz, havuz medyası oluşturdunuz. İnternet siteleri, tek adamın düğmeye basmasıyla kapatılıyor. Yargı erkini de o tek adama bağlamak istiyorsunuz. Sandık fenomeniyle diktatörlük rejimi kurmaya çalıştığınızı görüyoruz ancak bilmelisiniz ki özgür savunmanın onurlu temsilcileri olarak, diktatörlük rejimine geçit vermeyeceğiz. Demokratik, laik, sosyal hukuk devleti için, bağımsız yargı ve özgür savunma için, adalet ve özgürlükler için direneceğiz. Yargının kurucu unsurları olan tüm hukukçuları, avukatları, hakimleri, savcıları bağımsız yargı ve hukuk devleti için mücadeleye çağırıyoruz.”

Basın açıklamasının ardından ele ele tutuşan avukatlar, alkışlar eşliğinde adliye etrafında çember oluşturdu. CİHAN

Yorumlar