İzmir Barosu, Urla'da avukatları alıkoyanlar hakkında suç duyusunda bulunacak

İzmir Barosu, Urla ilçesine bağlı Zeytineli köyünde bulunan, ortaya çıkan ses kayıtları sebebiyle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve ailesiyle anılan kaçak ve ruhsatsız villaların bulunduğu bölgeyi incelemeye giden 20 avukatın, jandarma tarafından...

Google Haberlere Abone ol
İzmir Barosu, Urla'da avukatları alıkoyanlar hakkında suç duyusunda bulunacak

İzmir Barosu, Urla ilçesine bağlı Zeytineli köyünde bulunan, ortaya çıkan ses kayıtları sebebiyle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve ailesiyle anılan kaçak ve ruhsatsız villaların bulunduğu bölgeyi incelemeye giden 20 avukatın, jandarma tarafından yaklaşık 3 saat boyunca alıkonulduğu olayla ilgili suç duyurusunda bulunulacağını açıkladı. Baro Başkanı Ercan Demir, “Bu bölgedeki yapılaşmayla ilgili alınmış mahkeme kararlarını uygulamayanlar, bu bölgeyi tel örgüyle çevirip kıyıya ulaşımı engelleyenler, bunu gördüğü halde işlem yapmak yerine, tel örgünün önüne giden avukatlar hakkında işlem yapanlar hakkında suç duyusunda bulunacağız.” dedi.

Türkiye Barolar Birliği Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu üyeleriyle İzmir Barosu'na bağlı 20 avukat, 26 Nisan 2014 günü mevcut imar planları ve sit alanları mevzuatına aykırı inşa edilen ve haklarında yıkım kararı bulunan villaları görmek ve bu yapılar hakkındaki dava süreciyle ilgili bilgi almak için bölgeye gitmişti. Dönüşte avukatlar, villalarda bulunanların konut dokunulmazlığını ihlâl şikayeti üzerine jandarma tarafından durdurulmuştu. Karakola davet edilen avukatlar bunu kabul etmemiş, Zeytineli’nde yaklaşık 3 saat boyunca bekletilmişti. Jandarma tarafından haklarında tutanak tutulan avukatların, daha sonra köyden ayrılmalarına izin verilmişti.

Baro Başkanı Demir, yönetim kurulu üyeleri ve alıkonulduğu iddia edilen heyette bulunan avukatlarla birlikte basın toplantısı düzenledi. Demir, Hacılar Koyu'ndaki kaçak yapıları yıkımdan kurtarmak amacıyla taşınmazların bulunduğu parsellerin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İzmir 1 No'lu Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu'nun kararıyla 1. derece sit alanı olmaktan çıkarıldığını söyledi. Kararın iptali için İzmir Barosu Başkanlığı, Çevre ve Ekoloji Hareketi üyesi avukatlar tarafından davalar açıldığını, Türkiye Barolar Birliği Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu’nun, koyda tespit ve inceleme yapılmasını gündeme alarak bölgeye gittiğini belirtti. Heyette bulunan 20 avukatın, koy etrafına çekilen teller sebebiyle haklarında yıkım kararı olan binalara ve denize erişemeden geri döndüğünü ifade eden Demir, dönüş yolunda bazı sivil şahısların hakaret ve saldırısına maruz kaldığını, bir arabanın taşlandığını, bu olayın hemen ardından meslektaşlarının jandarma tarafından durdurulduğunu ifade etti.

'URLA’DA GÖZALTINA ALMA ÇABASI OLMUŞTUR'

Avukatların Urla İlçe Jandarma Karakolu’na davet edildiğini ancak bunu kabul etmediklerini ve 3 saat boyunca bulundukları yerden ayrılmalarına izin verilmediğini ifade eden Demir, “Dün jandarma da gözaltı olmadığı yönünde açıklama yaptı. Avukatların, halkın tamamının kullanımına açık olması gereken bir kıyıya ulaşamaması gibi bir durum var. Bu yetmiyormuş gibi 3 saat boyunca alıkonulmaları gibi bir durum var. Bu alıkoyma gözaltı mı değil mi tartışması yaşandı. O gece savcıyla bizzat görüştüm, bana, ‘Karakola gelecekler, neyle suçlandıklarını öğrenecekler.’ dedi. Kelimeler üzerinden oyun oynamaya gerek yok, insanları karakola davet ederseniz, içeri sokarsanız bunun karşılığı gözaltıdır. Dolayısıyla bir gözaltı olmamıştır, olamamıştır. Eğer arkadaşlarımız davet adı altında yapılan şeye icabet etselerdi, karakolun kapısından girmiş olacaktı ve girdikleri anda gözaltı işlemi yapılacaktı. Burada bir gözaltına alma çabası olmuştur ama avukatların tavrı sayesinde başarılamamıştır.” dedi.

'AVUKATLARA BUNLAR YAPILABİLİYORSA YURTTAŞLARA NELER YAPILIR'

Ercan Demir, o bölgedeki bazı sivil kişiler tarafından saldırılarak, hakaret edilerek avukatlık görevlerini yapmalarının engellendiğini söyledi. O bölgedeki jandarma ve onlara talimat veren nöbetçi savcı tarafından da avukatların engellendiğini öne süren Demir, “Haksız ve hukuksuz şekilde, karakol dışında 20 avukat alıkonulmuştur. Buna cumhuriyet savcısının da yetkisi yoktur, zaten jandarmanın yetkisi yoktur. Bu işlemi yapanlar suç işlemiştir. Bu işlemleri yapanların tamamını şiddetle kınıyoruz. Eğer avukatlara bunlar yapılabiliyorsa yurttaşları nelerin yapılacağını varın görün.” diye konuştu.

'YIKIM YETKİSİ BELEDİYELERDEDİR'

Basın açıklamasına katılan Av. Şehrazat Mercan ise seçimlerden sonra villaların bulunduğu alanın İzmir Büyükşehir ve Urla belediyelerinin yetkisine geçtiğini hatırlattı. Oradaki dosyaların Urla Belediyesi’ne devredilmesi, belediyenin de yakım kararını uygulaması ve para cezalarını tahsil etmesi gerektiğini belirten Mercan, “İçişleri Bakanlığı, 3 ya da 4 Nisan tarihinde bir yönetmelik çıkararak, belirlediği sit alanlarında yetkiyi kendi elinde tutmuş. Kanuna aykırı yönetmelik yapılamaz. İmar Kanunu’ndaki denetleme, gerektiğinde yıkım ve para cezası verme yetkisini İçişleri Bakanlığı kendi elinde tutmak istiyor. Belediyeyi göreve davet etmek istiyorum. İmar Kanunu açıktır, yetki ve görev sizdedir, gereğini yapın derim.” çağrısında bulundu. Mercan, belediyelerin yönetmeliğin iptali dava etmesi gerektiğini sözlerine ekledi. CİHAN

Yorumlar