"İstifalar kamu vicdanını rahatlatmayacaktır"
Büyük Birlik Partisi (BBP) Merkez Karar Yürütme Kurulu Üyesi Hüseyin Döngel, istifaların kamu vicdanını rahatlatmayacağını belirtti.
Büyük Birlik Partisi (BBP) Merkez Karar Yürütme Kurulu Üyesi
Hüseyin Döngel, istifaların kamu vicdanını rahatlatmayacağını
belirtti.
Hüseyin Döngel, yaptığı yazılı açıklamada, “AK Parti hükümetinin
ustalık döneminde yaşattıklarının ve Türkiye’nin en büyük
yolsuzluk, rüşvet ve kara para aklama operasyonu karşısındaki
ısrarlı ve inatçı tavrı, iddiaları görmezlikten gelerek aymaza
yatma hali Türk milletini hayal kırıklığına uğratmıştır. Yolsuzluk
ve rüşvetle ilgili çok ciddi ve vahim iddialara yenileri eklenerek
büyürken ve bu habis koku vatanın dört bir yanına yayılırken
hükümet milletin beklediği sorulara cevap vermekten kaçıyor.”
dedi.
Başbakan bu iddiaların üzerine gitmek yerine farklı bir yol tercih
ettiğini anlatan Döngel, şunları ifade etti: “Bunun yerine bir
yandan bakanlarıyla birlikte 'bu operasyon, iktidarımıza yapılan
bir komplodur' diyerek suçu bir yerlere yıkmaya çalışmaya devam
ediyorlar. Diğer yandan da soruşturma dosyasının içini boşaltacak,
yeni bilgi ve belgeler ulaşılmasını engelleyecek adımlar atıyorlar.
Gelinen noktada gerçeklerle yüzleşmekten kaçan, olaylara yanlış
teşhisler koyan ve yolsuzluk operasyonunu ört bas etme çabasına
düşen bir hükümetle karşı karşıyayız. Hükümet mevcut yasaları hiçe
sayarak adaletin tecelli etmesini engelleyecek girişimler
bulunmaktan derhal vazgeçilmelidir. Bunlar hırsızları bırakıp
polisin peşine düşmüştür, gece yarısı operasyonlarıyla adli kolluk
yönetmenliğini değiştirerek yargıya darbe yapmışlar, yargıyı
siyasetin vesayeti altına almışlardır. Yapılan bu düzenleme
demokratik hukuk devletine, CMK’ya, Anayasa'ya ve kuvvetler
ayrılığı ilkesine aykırıdır. Açıkça söylüyorum bu düzenlemeyle
yolsuzluk, rüşvet, soygun, vurgun çarkı devletin en üst düzeyinde
meşrulaştırılmıştır.”
Bu olayların milletin devlete olan güvenini, toplumun genel
ahlakını ve dokusunu çürüteceğini belirten Döngel, şöyle devam
etti: “Başbakan meydanlarda ve ekranlarda her şeyden bahsediyor ama
rüşvetten, vurgundan ve ortada dolaşan yolsuzluk belgelerinden hiç
bahsetmiyor. Milletin cevabını aradığı sorulara cevap vermek yerine
hiddet ve celal ile ellerinde hiçbir delil olmayan komplo
teorilerine milleti iknaya çalışıyor. Millet, yerel seçimler
öncesinde yeni bir mağduriyet edebiyatı dinlemek yerine Başbakandan
çok basit bir sorunun cevabını bekliyor. Bu soygun, vurgun yapılmış
mı yapılmamış mı? Yapılmışsa bu haramzadelere ne gibi bir işlem
yapacaksınız?”
"KOMPLO EDEBİYATINI KİMSEYE İNANDIRAMAZ"
Hüseyin Döngel, Başbakan'ın bu vahim iddialarla, soruşturma
dosyasına atanan savcılarla, İstanbul merkezli birçok ilde görevden
alınan polis müdürleriyle ve çıkarılan yönetmelikle ilgili mantıklı
bir izah yapmadan yaptığı mağduriyet ve komplo edebiyatına kimseyi
inandıramayacağını söyledi. Döngel, “Büyük bir yolsuzluk operasyonu
devam ederken ve bakanların zan altında olduğu bir dönemde terör,
mali ve kaçakçılık müdürlerinin görevden alınmasını 'İdari
gereklilik' ifadeleriyle açıklamak milletin zekasını test etmek;
aklıyla alay etmektir. Hakkında takip yapılan ve çok ciddi ithamlar
bulunan birinin operasyon devam ederken emniyet kadrolarında
tayinler yapması daha büyük bir suçtur. Bu yer değiştirmeler gayri
hukukidir. Artık deliller güven altında değildir. Devletin gücünü
kullananların bu tavrı da milli vicdanın ayaklanmasına karşı rest
çekmektir. Bu görevden almalar ve yasal düzenlemeler eldeki belge
ve bilgileri karartmak, ortaya yeni çıkabilecek suç belgelerini,
yolsuzluk materyallerini ortadan kaldırmak, suçu ve suçluyu
saklamak için mi yapılıyor sorusunu akla getirmektedir. Ortada tam
bir aymazlık ve yüzsüzlük hali var. Başbakan ve diğer hükümet
üyeleri kendine gelmelidir. Bu inkar, ret, suç yıkma ve mazeret
üretme zihniyetinden vazgeçmelidir.”
"İSTİFALAR YETMEZ, ATANAN SAVCILAR GERİ ALINMALI"
Hüseyin Döngel, geç gelen adaletin adalet olmayacağı gibi gecikmiş
istifaların da kamuoyunu rahatlatmayacağını ifade ederek, “Siz
soruşturmanın seyrini değiştirecek idari ve yasal her türlü şaibeli
işi yapacaksınız sonra da 'bakın biz istifa ediyoruz' diyeceksiniz.
Buna kim inanır. Eğer samimiyseniz birincisi, yargıyı by-pass eden
düzenlemeyi geri çekmelisiniz. İkincisi görevden aldığınız 140
civarındaki emniyet müdürlerinin görevlerini iade etmelisiniz.
Üçüncüsü soruşturmaya atadığınız yeni iki savcıyı geri
çağırmalısınız. Dördüncüsü de rüşvet aldınız mı almadınız mı,
soygun, vurgun yaptınız mı yapmadınız mı? Sorularının cevabını Türk
milletine vermelisiniz.” dedi. CİHAN
Yorumlar