İlker Başbuğ: Benim serbest bırakılmam bir başlangıçtır

Ergenekon davasından tutuklu eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Silivri Cezaevi'nden tahliye edildi.

Google Haberlere Abone ol
İlker Başbuğ: Benim serbest bırakılmam bir başlangıçtır

Ergenekon davasından tutuklu eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Silivri Cezaevi'nden tahliye edildi. Çıkışta bir açıklama yapan Başbuğ, "Bütün kalbimle inanıyorum ki Silivri'de, Maltepe'de ve diğer yerlerde suçsuz bulunan arkadaşlarım da en kısa sürede hürriyetlerine kavuşacaklar." dedi.

İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Ergenekon davasından müebbet hapis cezası çarptırılan eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ile ilgili tahliye kararı vermesinin ardından Başbuğ Silivri Cezaevinden ayrıldı. Çıkışta açıklama yapan Başbuğ, "Genelkurmay Başkanı terör örgütü kurmak ve yönetmekle suçlanarak tutuklandı. Taktir yüce Türk milletin aittir. Aradan 26 ay geçti. Bizi bu 26 ay cezaevinde nefret ve intikam duygularıyla hareket edenler burada tuttu. Beni 26 ay hürriyetimden yoksun bıraktılar. Yüce Türk milleti iddiaların geçersizliğini, Genelkurmay Başkanı ve karargahının terör örgütü olarak suçlamanın kabul edilmez bir durum olduğunu darbecilikle hiçbir alakamızın olmadığını kısa bir süre de anladı." ifadelerini kullandı.

"Ben bugün buradaysam yüce milletimizin bizlere gösterdiği sevgi ve destekten dolayı buradayım. Yüce Türk milletine en derin şükranlarımı sunuyorum."
diyen İlker Başbuğ, "Benim serbest bırakılmam bir başlangıçtır. Bütün kalbimle inanıyorum ki Silivri'de, Maltepe'de ve diğer yerlerde suçsuz bulunan arkadaşlarım da en kısa sürede hürriyetlerine kavuşacaklardır. Bu gerçekleşmezse benim hürriyetimi kazanmamın hiçbir anlamı kalmaz. Bugün ben ne kadar suçsuz isem benim gibi diğer arkadaşlarıma da suçsuzdur." diye konuştu.

Son günlerin deyimiyle kumpas kurularak tutulanlar mutlaka ve mutlaka en kısa sürede hürriyetleri kavuşacaklarını anlatan Başbuğ, "26. Genelkurmay Başkanı 26 ay içeride tutuldu bu da enteresan. Cezaevi acı ve ıstıraptır. Ama şunu bütün kalbimle söyleyeyim bütün bunlara rağmen şuan hiç bir şekilde kalbimde nefret ve intikam duyguları taşımıyorum. Bu duyguları duyanlar kendilerini de bir felakete sürüklerler." açıklamasında bulundu.

Tek isteklerinin adalet olduğunu kaydeden Başbuğ, "Benim ve bütün arkadaşlarımın elleri ve yürekleri tertemiz. Bizim tek bir isteğimiz var adalet. Ve bunun da gerçekleşmesi için takipçisi olacağız." şeklinde konuştu.

"Ümraniye'de bulunan bir kaç el bombasından hareket edilerek sanal bir Ergenekon terör örgütünü kimler kurgulamıştır." diye soran Başbuğ, "Bu sorunun cevabı mutlaka bulunmalıdır. Bunu yapanlar adil yargılanmayla adaletin önüne çıkarılmalıdır. Bunun takipçisi olacağız. Danıştay cinayetini, sanal Ergenekon terör örgütüyle ilişkilendirmek projesi kime ve ya kimlere aittir. Hesap sorulmalıdır. Hurşit Tolon Paşa sadece bir gizli tanığın ifadesine dayanılarak Zirve cinayetiyle ilişkilendirilerek uygulayan güçler kimdir. Bu gizli tanıkta silahlı kuvvetlerden atılmış bir uzman çavuştur."

Çıkarılan bir kanunla Özel Yetkili Mahkemeler'in çukura gömüldüğünü hatırlatan Başbuğ şunları söyledi; "O çukurdan nasıl çıkacaklar bilmiyorum. Bunların kaldırılması demokrasi yönünden bir adım ileri olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti önemli bir dönemden geçmektedir. Yargı yönünden ayakta kalan tek bir kurum vardır Anayasa Mahkemesi. Bu zorlu süreçte inanıyorum ki önümüzdeki günlerde de doğru kararlar verip Türkiye'nin demokrasi yönünden gelişmesinde katkısı olacaktır."

Basın açıklamasının ardından Başbuğ kendisini bekleyen İşçi Partilileri selamladı. İlker Başbuğ'un aracı yoğun sevgi gösterisinin arasında ilerlemekte zorlandı. CİHAN

Yorumlar