Hukuk ve Hayat Derneği'nden ÖSYM uyarısı

Hukuk ve Hayat Derneği, “Ülkemizde alışkanlık haline getirilmeye başlanmış olan, icraatları kontrol dışında tutma gayreti, ÖSYM’ye de sirayet ettirilmeye çalışılmakta, ülkenin en güven duyulan sınavlarından birinin de bu şekilde şaibe altında bırakılması.

Google Haberlere Abone ol
Hukuk ve Hayat Derneği'nden ÖSYM uyarısı

Hukuk ve Hayat Derneği, “Ülkemizde alışkanlık haline getirilmeye başlanmış olan, icraatları kontrol dışında tutma gayreti, ÖSYM’ye de sirayet ettirilmeye çalışılmakta, ülkenin en güven duyulan sınavlarından birinin de bu şekilde şaibe altında bırakılmasının yolu açılmaktadır. Aksi takdirde doğacak haksızlıkların ve sınavın üzerine düşecek olan şüphelerin uzun yıllar hafızalardan ve vicdanlardan silinmeyeceğini düşünüyoruz.” açıklaması yaptı.

    Hukuk ve Hayat Derneği Başkanı Mehmet Kasap, geçtiğimiz günlerde ÖSYM Başkanı Ali Demir tarafından yapılan açıklamada, 23 Mart Pazar günü yapılacak olan YGS’nin sorularının tamamının kamuoyu ile paylaşılmayacağının ifade edildiğini hatırlatarak “Bugüne kadar yapılan bütün üniversite sınavlarının soruları paylaşıldığı halde, bu yıl bu uygulamadan vazgeçilmesinin gerekçesi olarak, soru havuzundaki sorularının yeniden kullanılma ihtimalinin olması gösterilmektedir. ÖSYM tarafından kurulan soru hazırlama komisyonları tarafından her yıl fazladan yüzlerce soru hazırlandığı, eldeki soru havuzunda binlerce soru bulunduğu ve istenildiği takdirde sil baştan bile soru havuzu oluşturulabileceği herkesin malumudur.” dedi.

    "YASAK, HATALI SORULARIN GÖRÜLMESİNE ENGEL OLACAK"

    “ÖSYM’nin hazırladığı üniversite sınavı soru kitapçıklarında neredeyse her yıl hatalı soruya rastlanmakta ve bu hatalar soruların kamuoyu ile paylaşılmasının ardından anlaşılıp, iptal edilebilmektedir.” diyen Mehmet Kasap, şöyle devam etti: “Soruların paylaşılmaması en başta hatalı soruların görülmesine engel olacak ve milyonlarca gencin geleceğini belirleyen bir aşamada önemli hak ihlallerine sebep olabilecektir. Sınava katılanların itiraz hakları ellerinden alınmış olacak, paylaşılmayan soru üzerinden herhangi bir iddiada bulunmak mümkün olmayacaktır. Bu sorular için “hesap verilebilirlik” ortadan kalkmış olacaktır. Demokrasilerin en önemli özelliklerinden biri şeffaflık ilkesidir. Yaklaşık iki milyon adayın yarıştığı ve bu yarışa bağlı olarak geleceklerinin şekillendiği bir sınavda şeffaflık ilkesi uygulanmazsa, o sınava duyulan güven ciddi şekilde zarar görecektir. Mevcut ÖSYM yönetimi, şeffaflık adına birçok yeniliğe imza atmış, her adayın soru kitapçıklarını tek tek kendilerine ait şifreyle girilen sayfalara yüklemiş ve akıllarda en küçük şüpheye dahi yer vermeyecek yenilikler getirmiştir. Hal böyle iken, aynı yönetimin, kendi uygulamalarının tam tersi bir uygulama anlamına gelecek bir kararı almış olması, kamuoyunda ciddi bir endişeye neden olmaktadır.”

    "SINAVIN ÜZERİNE DÜŞECEK OLAN ŞÜPHELER SİLİNMEYECEK"

    Kasap, izlenecek olan bu yolun kamuoyu kontrolünü de imkansız kıldığına dikkat çekerek, “Ülkemizde alışkanlık haline getirilmeye başlanmış olan, icraatları kontrol dışında tutma gayreti, ÖSYM’ye de sirayet ettirilmeye çalışılmakta, ülkenin en güven duyulan sınavlarından birinin de bu şekilde şaibe altında bırakılmasının yolu açılmaktadır. Hukukun en temel prensiplerine aykırı olan bu uygulamadan vazgeçilmesini ve önümüzdeki Pazar günü ve bundan sonra yapılacak bütün sınavlarda, alışılageldiği gibi soruların kamuoyu ile paylaşılmasını talep ediyoruz. Aksi takdirde doğacak haksızlıkların ve sınavın üzerine düşecek olan şüphelerin uzun yıllar hafızalardan ve vicdanlardan silinmeyeceğini düşünüyoruz.” değerlendirmesinde bulundu. CİHAN

Yorumlar