'Hukuk devletinde yolsuzluklarla sonuna kadar mücadele edilmelidir'
TÜSİAD tarafından düzenlenen ‘Demokrasinin İşleyişi ve Hukuk Devleti’ konulu konferansta konuşan Türkiye Barolar Birliği Başkan Danışmanı Prof.
TÜSİAD tarafından düzenlenen ‘Demokrasinin İşleyişi ve Hukuk
Devleti’ konulu konferansta konuşan Türkiye Barolar Birliği Başkan
Danışmanı Prof. Dr. Necdet Basa, “Bize göre hukuk devletinde ve
demokraside yolsuzluklarla sonuna kadar mücadele edilmelidir.
Paralel devlete, derin devlete izin verilmez.” dedi.
TÜSİAD tarafından düzenlenen ‘Demokrasinin İşleyişi ve Hukuk
Devleti’ konulu konferansa TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz, ABD
Barolar Birliği Başkanı James R. Silkenat ve Türkiye Barolar
Birliği Başkan Danışmanı Prof. Dr. Necdet Basa katıldı.
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ameliyat olduğu
için temsilen konferansa katılan Necdet Basa, hukuk ihlallerinin
azımsanmayacak bir kısmının hakim ve savcıların doğruyu doğru
olmayandan, suçluyu suçsuzdan, haklıyı haksızdan ayırabilmek için
adil yargılamanın tek geçerli yol olduğunu içselleştirememiş
olmalarından kaynaklandığını söyledi. Basa, “Suçlamanın ağırlığının
suçlamanın gerçek olduğunu gösterdiği dönem ortaçağ karanlığıdır.
Bize göre hukuk devletinde ve demokraside yolsuzluklarla sonuna
kadar mücadele edilmelidir. Paralel devlete, derin devlete izin
verilmez, bu iki sorumluluktan birini görüp diğerini görmemek
olmaz. Adil yargılama istemek her yurttaşın hakkıdır. Adil
yargılama isteği, darbelere destek vermek, yolsuzluk soruşturmasını
gölgelemek anlamına gelmez.” şekline konuştu.
“Bize göre askeri darbeler demokrasiye ve topluma zarar vermiştir.”
diyen Basa, şöyle devam etti: “Darbeler, siyasi partilerin
kurumsallaşmasını önlemiş, sivil toplum örgütlenmelerine izin
vermemiş, demokrasi bir yaşam biçimi olamamıştır. Milli orduya
kumpas davalarının konusu askeri darbe teşebbüsleri olsa da bu
davalarda gerçeğe ulaşılması adil yargılama hakkına saygı
duyulmasına bağlıdır. Bu davalarda da adil yargılama hakkı ihlal
edilmiştir.”
Basa, yeniden yargılama ile ilgili tekliflerini de şöyle sıraladı:
“Görev yönünden bozulabilmesinin kanun hükmüne bağlanması, bunların
yeniden yargılanmaları halinde bunların daha önceki davalara bakan
hakimlerden hiç birisinin olmaması, Anayasa Mahkemesi ve AİHM’in
haksız bulması halinde tazminatın bu hakimlere ödetilmesi, gizli
tanıklığın kaldırılması, adli kolluk sisteminin koyulması olmazsa
olmazlardan bir tanesidir. Azami tutukluluk süresinin 3 yılla
sınırlanması da bir başka olmazsa olmazlardandır.”
CİHAN
Yorumlar