“'Hizmete Kumpas Planı' ile hukuk katlediliyor”

Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Dairesi Başkanı Turgut Aslan tarafından 30 ile gönderilen ‘gizli’ ibareli belgeyle deşifre olan ‘Hizmete Kumpas Planı’na Sivas’ta bulunan hukukçular, sivil toplum kuruluşları ve siyasi parti...

Google Haberlere Abone ol
“'Hizmete Kumpas Planı' ile hukuk katlediliyor”

Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Dairesi Başkanı Turgut Aslan tarafından 30 ile gönderilen ‘gizli’ ibareli belgeyle deşifre olan ‘Hizmete Kumpas Planı’na Sivas’ta bulunan hukukçular, sivil toplum kuruluşları ve siyasi parti temsilcileri tepki gösterdi.

Eski Baro Başkanı avukat Ünal Yılmaz, suni delillerle hiçbir zaman adaletin gerçekleşmeyeceğine vurgu yaparak, “Bu konuda hukukun zorlandığını düşünüyorum. Bu tür suni delilerle adaletin gerçekleşmez. Bunun örneklerini geçmişte de gördük. Aynı şeylerin yapılmaya çalışıldığını görüyoruz belki de binlerce insan geçmişte olduğu gibi mağdur olacak.” dedi.

Son zamanlardaki moda tabiriyle cadı avı başlatıldıktan sonra o süreçte çok masum insanın mağdur olacağını kaydeden Yılmaz, “Tabi bunların vebali bu dünyada olmasa da öbür dünyada nasıl hesabı verilir, vebali çekilir, onu da Allah bilir. Hukuk adına söyleyecek çok fazla bir şey yok. Hukuku, vicdanı ve adalet duygusunu yaralayan şeyler bunlar.” şeklinde konuştu.

“Silahlı terör örgütü yapısı falan deniyor ama böyle bir yapı yok ki. Kendimiz mensubu olmasak ta arkadaşlarımız var, tanıyoruz.” diyen avukat Ünal Yılmaz, “Silahlı terör örgütü yaftasına gerek yok, yazık günah yani. İnsanlara ithamda bulunuyorlar. Bu anlamda da üzülüyorum. Paralel yapı diye tabir edilen bu insanların silahlı terör örgütü niteliğinin bulunmadığını düşünüyorum. Elinde silah olmayan insanların faili meçhullerle ne ilgisi olabilir.” ifadesini kullandı.

Hizmet Hareketi'nin Hrant Dink, Malatya Zirve Kitabevi, Rahip Santoro gibi katliamlarla ilişkilendirmeye çalışıldığına işaret eden Yılmaz, “Bu çalışma hukuku katletmektir. İnsanların kanına girerek hanelerine huzursuzluk düşürmeye çalışıyorlar. Hukuk, Adalet ve hakkaniyet duygusu adına yazık.” dedi.

“YIPRATMA VE YILDIRMA POLİTİKASIYLA SUSTURMAYA ÇALIŞIYOIRLAR”

MHP İl Başkanı Avukat Serhat Albayrak ise hükümetin 17 Aralık sonrası cemaatle ilgili bir cadı avı başlattığını söyledi.

“PKK gibi bir terör örgütü varken bunlara her türlü suç işleme özgürlüğü tanınırken onlar bir kenara itilip Hizmet Hareketi'ni silahlı bir örgüt sayarak operasyonlar yapmaya çalışmak çokta iyi niyetli değil.” diyen Albayrak şöyle devam etti: “Burada silahlı bir terör örgütü aranacaksa dağlara çıkmaya da gerek yok, ovada hatta Meclis'te yan yana birlikte yasalar çıkardıkları kişileri araştırmaları daha doğru olur. Faili meçhul cinayetlerle ilgili suç isnadı ise anlaşılır değil. Türkiye’de bir çok yasa dışı grup varken neden Gülen Cemaati örgüt kapsamında değerlendiriliyor. Bu 17-25 Aralık operasyonları sonrası gün yüzüne çıkmış olan bir şekilde kendi yolsuzluklarının üzerini örtmek için yapmış oldukları hareketlerden bir tanesi. Karşısındakini yıpratma ve yıldırma politikasıyla bir şekilde susturmaya çalışıyorlar. İktidarın her zaman başvurduğu yollardan birisi.”

“28 ŞUBAT YENİDEN HORTLADI”

ASSİAD Başkanı Zeki Bulut da, Hizmete Kumpas Planı’nın 28 Şubat sürecinde yaşanan hadiselerin bir başka versiyonun uygulanmasından başka bir şey olmadığını belirterek, sadece tarafların değiştiğini söyledi.

Onun dışında uygulanmaya çalışılanların 28 Şubat'takilerin bir benzeri olduğuna dikkat çeken Bulut, “Şimdiye kadar eline silah almamış insanların terör örgütü olarak ilan edilmesi ne akla nede mantığa uygun şeyler değil. Bunlar gelişen ve Avrupa Birliği üyesi bir ülke için hoş şeyler değil. İnsanlar kutuplaştırılıyor, kamplaştırılıyor ve karşı karşıya getiriliyor.” diye konuştu.

Faili meçhul cinayetlerin hizmet hareketine yıkılmaya çalışılmasının da akla mantığa ters olduğunu kaydeden Bulut, “Bu insanların cemaat bağlantıları elde edilememişte şimdi geriye dönük olarak cemaate yıkılmaya çalışılması akla aykırı şeyler.” şeklinde konuştu.

“FARKLI DÜŞÜNENLERİ HUKUKSUZ BİR ŞEKİLDE SİNDİRMEYE ÇALIŞIYORLAR”

CHP İl Başkanı Ulaş Karasu da, iktidarın Avrupa, demokrasi ve özgürlükler yanlısı bir imajının yanlış olduğunu takiyye yaptıklarını baştan beri söylediklerini anlatarak, “Özellikle son 2-3 yıllık süreçte de 2011 yılı milletvekili seçimleri sonrası hükümet, Başbakan eliyle hızlı bir şekilde diktatörleşmeye başladı. Yasadışı telefon dinlemeleriyle, orantısız güç kullanımlarıyla iş adamlarına maliyeyi bir sopa gibi kullanarak ülke genelinde kendisinden farklı düşünen kesimleri sindirme hareketini başlattı. Tabi bu durumda kamuoyunda da korku imparatorluğu karşısında büyük bir sinme oldu.” ifadesini kullandı.

17 Aralık yolsuzluk operasyonuyla birlikte AK Parti iktidarının Türkiye’yi nereye götürdüğünü nasıl bir saltanat düzeni kurduklarını, yolsuzluğun ve hırsızlığın ne boyutlara geldiğini hep beraber gördüklerini aktaran Karasu, “Yasadışı faaliyetler ve hukuksuzluklar almış başını gidiyor. İnsanlar haksız yere tayin ediliyor, sürülüyor, işinden ediliyor. Bu noktada belki toplumun duyarlı kesimlerinin harekete geçmesi şarttır.” görüşünü savundu.

CİHAN

Yorumlar