Hikmet Sami Türk: Adli kolluk yönetmeliği iptalini memnuniyetle karşıladım
Eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, Danıştay'ın Adli Kolluk Yönetmeliği'ni iptal etmesini memnuniyetle karşıladığını söyledi.
Eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, Danıştay'ın Adli Kolluk
Yönetmeliği'ni iptal etmesini memnuniyetle karşıladığını
söyledi.
Atatürk’ün Ankara’ya gelişinin 94. yıldönümü nedeniyle Ankara
Sheraton Otel’de verilen resepsiyona katılan Ecevit dönemi Adalet
Bakanı Hikmet Sami Türk, Cihan'a gündeme ilişkin değerlendirmede
bulundu.
Danıştay'ın Adli Kolluk Yönetmeliği'ni iptal etmesinin yerinde bir
karar olduğunu vurgulayan Türk, “Bende aynı kaygıları
paylaşıyordum. Çünkü orada mülki amirleri de içine katan
düzenlemeler vardı. Aslında ceza muhakemesi kanununa göre
Cumhuriyet Savcıları bir suç işlendiğini öğrendiğinde lehte ve
aleyhteki tüm delilleri toplamak ve eğer gerçekten suç işlendiğine
kanaat getirmişse dava açmak zorundadır. Dolayısıyla bu
yönetmelikte yargı bağımsızlığıyla bağdaşmayan hükümler vardı.
Yürürlüğün durdurulması yerinde oldu” dedi.
"SORUŞTURMANIN UZANABİLECEĞİ KİŞİLER VAR BU YÜZDEN SAVCIYI GÖREVDEN
ALDILAR"
Cumhuriyet Savcısının da iddia makamının bir parçası olduğunu
vurgulayan Türk, “İstanbul’da son olayda bir dosyadan görevli
savcının el çektirilmiş olması bağımsız yargıya müdahaledir. O
savcı başladığı davayı sonuçlandırmalıydı. Gerçekten suç işlendi mi
işlenmedi mi karar verecek olan bağımsız yargıdır. Orada yargı
içinde bir tartışma var. Şüphesiz Başsavcı beraberinde çalıştığı
savcılar arasında eş güdümü sağlamak durumunda ve bir savcı bir işe
görevlendirildikten sonra onun dosyadan el çektirilmesini ben doğru
bulmuyorum. Sanıyorum, soruşturmanın uzanabileceği kişiler
bakımından ad vermek istemiyorum, kamuoyunda bir takım isimler var
o nedenle yapılan bir müdahale söz konusu. Bu müdahaleyi de
Başsavcıdan gelmekte ve ben bunu da doğru bulmuyorum” diye
konuştu.
İstanbul’da yapılması konuşulan “2. operasyonda polisler savcıların
emrini yerine getirmiyor” haberlerini değerlendiren Hikmet Sami
Türk, “Bunlar çok vahim gelişmeler. Aslında Cumhuriyet Savcısı adli
kolluk amiri konumundadır. Cumhuriyet savcısının emrini emniyet
güçleri yerine getirmek durumundadır. Polis bunu yerine
getirmemiştir. Onun yerine de jandarmaya emir vermiştir. Jandarma
da şu ana kadar o emri yerine getirmemiştir” ifadelerini
kullandı.
"BU SÜREÇ YÜCE DİVANA KADAR GİDEBİLİR"
İstifa eden bakanlar ve oğulları hakkında ciddi iddiaların olduğuna
dikkat çeken eski Türk şunları söyledi; “Öyle anlaşılıyor ki Yüce
Divan'a kadar gidebilecek bir süreç söz konusu olabilir. Bildiğiniz
gibi bakanları görevleri ile ilgili suçlardan dolayı TBMM eğer sevk
kararı verirse, Yüce Divan sıfatıyla Anayasa Mahkemesi'nce
yargılanırlar. Öyle iddialar var ki belki önümüzdeki günlerde böyle
bir soruşturma önergesi gelebilir. TBMM’nin üye tam sayısı 550,
onda biri 55 milletvekili imzası sanıyorum yeterlidir. Meclis
soruşturması sonrasında soruşturma komisyonunun vereceği rapor
üzerinde genel kurul böyle bir suç işlediği kararına varırsa Yüce
Divan'a sevk edebilir ilgili Bakanı. Ortada dolaşan söylentiler bu
olasılığı da ciddi bir şekilde düşünmemizi gerektiriyor”
CİHAN
Yorumlar