Haytap’tan hayvanlarla ilgili kanun taslağına tepki

Hayvan Hakları Federasyonu (Haytap) Bitlis İl Temsilcisi Dr. Damla Şahin, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), Orman ve Su İşleri Bakanlığı Çevre Komisyonu'nda görüşülen Hayvanları Koruma Kanunu Tasarısı'na ilişkin açıklama yaptı.

Haytap tarafından Türkiye genelinde 81 ilde 'Katliam tasarısına hayır' sloganıyla gerçekleştirilen kanun taslağına tepki eylemine bir destek de Haytap Bitlis İl Temsilciliği'nden geldi. Orman Su İşleri Bakanlığı tarafından hazırlanan ve Meclis'e sunulan, 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu Taslağı üzerindeki TBMM Çevre Komisyonu çalışmalarındaki ilk 5 maddenin sahipsiz kedi ve köpekleri de deneylerde kullanılmasını ön gördüğünü belirten Dr. Damla Şahin, kanun taslağına tepki gösterdi. Şahin, kimsesiz insanlar gibi kimsesiz ve sahipsiz hayvanların da yaşam hakları olduğunu vurguladı.

Haytap olarak bu gün 81 ilde gerçekleştirilen eyleme kendilerinin de Bitlis’ten destek verdiğini belirten Damlaş Şahin, "Oylanan maddelerde, neticesi 'on binlerce hayvanı ölüme götürecek' olan, sahipsiz kedi ve köpekleri de deney işkencesine yollayacak kararlar alındı.

STK’lara görüş sorulmasına rağmen, kendilerine iletilen tüm görüşler yok sayıldı. Komisyon toplantısına katılan STK temsilcileri ise Komisyon Başkanı Erol Kaya tarafından sürekli olarak susturuldu ve azarlandı. Daha önce ki, Sayın Başbakan tarafından durdurulan ilk yasa tasarısında yer alan ve on binlerce köpeğin öldürülmesi demek olan adı 'Doğal park' olan tecrit kamplarının adı bu kez 'Besleme Noktaları' olarak değiştirildi. Biz hayvan hakları savunucuları biliyoruz ki; besleme noktaları adı altında yine hayvanlar toplanacak, açlık ve ölüme gönderilecektir. Osmanlının son döneminde İstanbul'da 50 bin köpek İngilizler istiyor diye 'Hayırsız Ada'ya gönderilerek ölüme mahkum edilmişti. Bu yasa tasarısı kanunlaşırsa, yüzyılın 'ikinci büyük Hayırsız Ada katliamı' yaşanacaktır. Türkiye'de hayvan deneylerinin, gerçek anlamda bilimsel araştırma için değil, üniversite mensuplarına 'Akademik Kariyer' sağlamak için hayvanlara uygulanan bir işkence olduğu bilinen bir gerçektir. Bizler, fareleri, tavşanları, domuzları bu işkenceden kurtarmaya çalışırken, Orman Su İşleri Bakanlığı çıkardığı deney yönetmeliği ile ve sonra da onu bu yasa tasarısı ile destekleyerek 'sahipsiz kedi ve köpeklerin de' üzerinde deney yapılmasının yolunu açtı. Hatta bizim sahipsiz kedi ve köpeklerimiz, bu yönetmelik ve yasa ile, deneylerde kullanılmak üzere aynı zamanda ihraç da edilebilecek. Petshop'lar da kedi-köpek satışı yasaklanmasına rağmen, üretimin kontrol altına alınmasına yönelik hiçbir tedbir taslakta yoktur. Bu durumda, kedi ve köpekler merdiven altlarında ve denetlenmeden, ruhsatsız üretim çiftliklerinde gözden uzak daha kötü şartlarda üretilmeye devam edecektir. Yunus Park'larına yasak önerisi verilen bir önerge ile kaldırıldı, tamamen serbest bırakıldı. Yunus terapisinin iyileştirici özellikleri olmadığı bilimsel raporlarla kanıtlandığı halde, bu parklarda 'sağlığa iyi geliyor' sahtekarlığı ile yunuslar hapsedilip acı çekmeye, vatandaş da istismar edilip kandırılmaya devam edecektir. Komisyonun 19 Haziran Perşembe günü yapılacak ikinci toplantısında kalan maddeler için de 'hayvanları yok etmeye yönelik' ve hayvan aleyhine kararlar alınmaya devam edilecek gibi görünmektedir." dedi.

'TASARI KANUNLAŞIRSA AKP, YÜZYILIN EN BÜYÜK KEDİ-KÖPEK KATLİAMININ SORUMLULUĞUNU ALMIŞ OLACAKTIR'

Şahin, tasarının kanunlaşması durumunda, 2004 yılında Cumhuriyet tarihinde ilk kez Hayvanları Koruma Kanunu'nu çıkarma başarısını gösteren AK Parti ve hükümetinin, 'yüzyılın en büyük kedi-köpek katliamının' sorumluluğunu almış olacağını kaydetti. Haytap Temsilcisi Şahin, "Bizim beklentimiz, geçen defa olduğu gibi Sayın Başabakanımızın tasarının bu şekli ile çıkmasını da engellemesidir." diyerek sözlerini tamamladı. CİHAN