GYV Başkanı Yeşil: Hizmet’in, iktidar paylaşımı hesabı asla olmamıştır
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı (GYV) Başkanı Mustafa Yeşil, 50 yıldan bu yana Hizmet Hareketi’nin duruşunun değişmediğini, AK Parti ile olan ilişkisinde de asla bir iktidar paylaşımı hesabının olmadığını vurguladı.
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı (GYV) Başkanı Mustafa Yeşil, 50
yıldan bu yana Hizmet Hareketi’nin duruşunun değişmediğini, AK
Parti ile olan ilişkisinde de asla bir iktidar paylaşımı hesabının
olmadığını vurguladı. Yeşil, " Hizmet yine ‘demokrasi, hukuk, insan
hakları, medya özgürlüğü, fikir ve vicdan özgürlüğü’ diyor."
şeklinde konuştu.
Swissotel’de basın toplantısı düzenleyen Mustafa Yeşil, basın
mensuplarının sorularını cevapladı. Milletvekillerinin istifaları
konusunda Başbakan Erdoğan’ın ‘tuzluklar sızmış’ sözü ile Mehmet
Ali Şahin’in Fethullah Gülen Hocaefendi’nin Türkiye’ye dönmesi
yönündeki sözlerinin hatırlatılması üzerine Yeşil, “Öncelikle
Mehmet Ali Şahin Beyin sözüyle başlayalım. Hocaefendi’nin orada
kalması, bulunması mevzuuyla alakalı değişik zamanlarda kendi
ifadeleri, kendi açıklamaları olmuştu. Sağlık sebebiyle gitmişti,
fakat daha sonra ‘ülkemde hizmet eden insanların yüzde 1’i bile
benden dolayı mağdur olacaksa ben dönmek istemiyorum’ demiş,
‘köşemde inzivayı hatta cebri inzivayı tercih ettim’ demişlerdi.
Fakat gerek Başbakan’ın, gerekse daha sonra farklı siyasi kişilerin
Hocaefendi’yi ülkeye davet ettiklerini hatırlıyoruz. O her
seferinde ‘benim varlığım hizmet eden insanları ve ülkemdeki belli
demokratik sürecin henüz tamamlanmamış demokratik sürecin ihlalini
bir vesile olmasından endişe ederim’ sözleri olmuştu. Bugün
yaşadığımız olaylar ve hadiseler aslında bizlere ifade ettiği o
endişelerin o kadar küçük olmadığını zannediyorum çok net
gösteriyor.” diye konuştu.
‘HİZMET YİNE ‘DEMOKRASİ, HUKUK VE İNSAN HAKLARI’ DİYOR’
Hizmet Hareketi ile AK Parti arasındaki ilişkiye değinen Yeşil,
“Bir noktaya dikkat çekeceğim. 11 yıldan bu yana mevcut iktidar
sanki yeni bir güne doğmuş gibi kavramlarını, ifadelerini,
değerlendirmelerini değiştirmiş olduğunu görüyoruz. Hizmet, 50
yıllık süreci içerisinde ilkelerinden hiçbir zaman en ufak bir
tavizde bulunmadan, söylemleriyle ve duruşuyla değişmeden bugüne
kadar gelmiştir. AK Parti ile olan ilişki ve teması da ilkeseldir.
İlkesel olduğu için Hizmet’in AK Parti ile olan ilişkisinin
arkasında bir menfaat, bir iktidar paylaşımı, bir beklenti, veya
var olan nimetlerin taksimatı gibi bir hedefi ve bir hesabı asla
olmamıştır. Tamamen ülkenin demokratikleşmesi, yeni anayasa
beklentisi, Avrupa Birliği sürecine katkı, insan hak ve
özgürlüklerindeki artış beklentisi ve ümitleriyle desteklenmiştir.
Fakat ne olduysa 17 Aralık’tan sonra AK Parti yepyeni söylem, çok
farklı bir gündem ve çok farklı kavramlarla karşımıza çıktı. Hizmet
bugün yine aynı şeyleri söylüyor. Hizmet bugün yine aynı ilkeleri,
aynı ölçüleri müdafaa ediyor. Hizmet yine ‘demokrasi’ diyor, yine
‘hukuk’ diyor, yine ‘insan hakları’ diyor, yine ‘medya özgürlüğü’
diyor, yine ‘fikir ve vicdan özgürlüğü’ diyor. Fakat gelin görün ki
17 Aralık’tan sonra kullanılan kavramlar, ifadeler, hele hele sanki
yeni fark edilmiş gibi milli orduya kumpas kurmadan tutun,
‘yanılmışız, fark edememişiz, sezememişiz, içimize nüfuz etmişler,
görememişiz’ sözleri 11 yıllık geçmişi adeta görmemezlikten gelen
veya inkar eden bir duruşla ifade edilmesi gerçekten esef verici,
bir o kadar üzüntü vericidir.” ifadelerini kullandı.
‘AK PARTİLİ VEKİLLER, GÜLEN’İ ZİYARETLERİNDE ‘EMİRLERİNİZ VAR MI
EFENDİM! ÜSLUBU VE KIVAMINDA KONUŞUYORLARDI’
“Biz bu ülkede 11 yıllık iktidarı hep hayırla yad ettik, hep
güzelliklerle takdir ettik.” diyen Yeşil, konuşmasını şöyle
sürdürdü: “O dönemde Sayın Gülen’i ziyaret eden AK Partili
milletvekillerinin her seferinde mutlu bir şekilde hatta
‘emirleriniz var mı efendim!’ üslubu ve kıvamında konuştuklarını
biliyoruz. Acaba 11 yıl içerisinde Parlamento’da kimin tuzluk,
kimin kaşıklık, kimin ekmeklik olduğunu fark edemediler de 17
Aralık’tan sonra mı bazılarının tuzluk olduğunu fark ettiler? Daha
önceki açıklamalarımızda, kendilerinin ısrar ve talepleriyle
Hizmet’ten iki kişinin varlığını ifade etmiştik. Onun dışındaki var
olan siyasilerin tamamen onların kendi takdir ve tercihleriyle
siyaset yaptıklarını, kaldı ki bu arkadaşların o en nefret dili
kullandıkları dönemlerde bile parti içinde kaldıklarını ama artık
söylemlerin tahammül edilmez boyut ve çizgilere geldiğinde onların
da yine şahsi duruşları ve kararlarıyla istifa ettiklerini
görmüştük. Onun için bunların birer yakıştırma olduğunu, aslında
şok hangisidir? Yürünen 11 yıllık yol mu doğrudur? Yoksa 17
Aralık’tan sonra yürünen yol mu doğrudur? Bunun takdirini ben
kamuoyunun vicdanına bırakıyorum.”
CİHAN
Yorumlar