GYV Başkanı Yeşil: Çelişkileri iç içe yaşıyoruz
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı (GYV) Başkanı Mustafa Yeşil, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı’nın dahi dinlendiğine yönelik açıklamasını değerlendirdi.
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı (GYV) Başkanı Mustafa Yeşil,
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı’nın dahi
dinlendiğine yönelik açıklamasını değerlendirdi. Yeşil, “Üzülerek
söyleyelim çok ciddi çelişkileri iç içe yaşıyoruz. Cumhurbaşkanını
kim dinlemişse, hangi illegal yollarla dinlemişse bunun bulunması
işi sivil yapıların işi değildir. Bu yargının, iktidarın ve bununla
ilgili kurumların işidir. ” dedi.
Swissotel’de basın toplantısı düzenleyen Mustafa Yeşil, basın
mensuplarının sorularını cevapladı. Başbakan Erdoğan’ın İran dönüşü
yaptığı açıklamada Cumhurbaşkanı’nın dahi dinlendiğine yönelik
söylemlerinin olduğuna yönelik soruyu cevaplayan Yeşil, “Üzülerek
söyleyelim çok ciddi çelişkileri iç içe yaşıyoruz. Bunlardan
birisi, Cumhurbaşkanı’nın dinlendiği meselesi. Hatta Başbakan’ın
kendi ofisine, hatırlarsanız böcek konduğu meselesi gündemdeydi. 2
yıl önce böcek konduğu meselesi medyada çok ciddi gündeme
getirildiğinde adeta bir adrese bu olay havale edilmişti. O dönemde
biz açıklamamızda bunu her kim yaptıysa mutlaka yargıya taşınmalı
bulunmalı ve cezalandırılmalı demiştik. Bakınız bundan bir hafta
önce Yargıtay bir açıklamada bulundu: ‘ Bize böcek davasıyla ilgili
intikal etmiş bir mesele yok’ dedi. Demek ki o süreç içerisinde bu
konuşulmuş, bir algı malzemesi olarak devreye konmuş, bununla
ilgili bir şikayet bile yargıya intikal etmemiş. İkincisi,
Cumhurbaşkanını kim dinlemişse, hangi illegal yollarla dinlemişse
bunun bulunması sivil yapıların işi değildir. Bu yargının,
iktidarın ve bununla ilgili kurumların işidir.” şeklinde
konuştu.
“Hiçbir zaman iktidar var olan olumsuzluklardan şikayet mercii
değildir. Belki kendine intikal eden şikayetleri sonuçlandırma
merciidir.” diyen Yeşil, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dolayısıyla
Cumhurbaşkanı’nı bile dinlemişlerse, kim dinlemiş, hangi gerekçe
ile dinlemiş bunun soruşturulması gerekir. Fakat gel gör ki 6 aydan
bu yana ancak teşkilatlı ve çok güçlü bir organizasyon yolu ile
yapılacak dinlemelerle Sayın Gülen hakkında en ufak bir yargı ve
açılmış bir dava olmamasına rağmen, son 6 aydan bu yana Sayın
Gülen’in dinlendiğine dair avukatlar açıklama yaptı. Şimdi siz aynı
zamanda Cumhurbaşkanı’nın dinlendiğinden şikâyet edeceksiniz, sonra
da illegal yollarla servis edilen dinleme kayıtlarını seçim
meydanlarında toplu konuşmalarda malzeme olarak kullanacaksınız.
Ben bunu ne insani ahlakla, ne de siyasi ahlakla telif
edemiyorum.”
‘CAMİA HAKKINDA ÖTEKİLEŞTİRME TEMAYÜLÜ YENİ DEĞİL’
Hizmet Hareketi’ne yönelik suçlamaların yeni olmadığına vurgu yapan
GYV Üyesi Cemal Uşşak da, “Siyasi otoritenin Camia’yı ne türden
argümanlarla suçladığına dair ifadeler açıklama metninde yer
alıyor. Camia hakkında ötekileştirme veya iblisleştirme temayülü
esasen yeni değil. Birkaç sene öncesinden beri, hatta 4-5 sene
öncesinden beri bu ülkede ne kadar olumsuz şeyler varsa bunlar
camia ile irtibatlandırılıyor. Ergenekon, Balyoz, Ayışığı vesaire
gibi davalar devam ederken, bu yüzden tutuklamalar yapılırken,
birileri gidip o davanın taraflarına ‘aslında sizi içeride tutan
Camia’dır.’ diyorlardı. Daha sonra bir kulübümüzün başkanı içeri
girdi, Şike davası dolayısıyla. Ona da aynı şekilde ‘sizi içeriye
tıkan işte o Camia’dır.’ dendi. Bir din adamı bir dava dolayısıyla
içeriye girdi. Ona da aynı şekilde bu fısıldandı. Başbakan çok açık
bir şekilde ki Ergenekon davaları ile ilgili olarak ‘ben bu
davaların savcısıyım’ demişti. KCK davalarının arkasında olduğunu
Sayın Başbakan defalarca ifade etmişti. Bu beyanları göz ardı
edilerek ‘KCK tutuklamalarının arkasında da Camia vardır’ gibi
ötekileştirme, iblisleştirmeyi birileri yapmaktaydı. Bu son birkaç
aydır ise maalesef bizim yakın siyasi tarihimizde görülmedik bir
biçimde siyasi nezaketi, insani nezaketi aşan bir biçimde
kavramlarla camianın tanımlanması ifade edilmesi kabul edilebilir
bir tutum değildir.” ifadelerini kullandı.
CİHAN
Yorumlar