GÜ'de Uluslararası Bilim ve Düşünce Tarihi Sempozyumu düzenlendi

Gümüşhane Üniversitesi’nde (GÜ) 'Uluslararası Katılımlı Osmanlı Bilim ve Düşünce Tarihi Sempozyumu' düzenlendi.     GÜ Edebiyat Fakültesi tarafından organize edilen sempozyumun Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi...

Google Haberlere Abone ol
GÜ'de Uluslararası Bilim ve Düşünce Tarihi Sempozyumu düzenlendi

Gümüşhane Üniversitesi’nde (GÜ) 'Uluslararası Katılımlı Osmanlı Bilim ve Düşünce Tarihi Sempozyumu' düzenlendi.

    GÜ Edebiyat Fakültesi tarafından organize edilen sempozyumun Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Çok Amaçlı Salonu'nda düzenlenen açılış programına Rektör Prof. Dr. İhsan Günaydın, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Demir, Belediye Başkan Yardımcısı Yusuf Erdem, Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muhsin Kalkışım, üniversite akademik-idari personeli, öğrenciler ve çok sayıda davetli katıldı.

    Sempozyumun açılış konuşmalarını yapan Rektör İhsan Günaydın, tarihin bir anlatı deposu veya bir kronoloji, zaman zaman gidilip seyredilecek bir müze olmadığını söyledi. Tarihin her zaman açık kapıları olsa da kapılarını kuşatıp çerçeveleyen duvarları olmadığını belirten Günaydın, “Tarih, an be an içine alıp kendini açmasıyla, insana refakat etmektedir. Şu halde tarihe dönmenin ilkelere dönmek olduğu gerçeğinden hareketle bu sempozyum, geleneğe, durmaksızın gelmekte olana, sürekli bir biçimde geliş halinde seyredene, lakin geliş ve akış içre olup da gelişin ruhunu ve mahiyetini muhafaza edene bir yöneliştir” dedi.

    Prof. Dr. Günaydın, Osmanlı Bilim ve Düşünce Tarihi Sempozyumu’nun, bir medeniyetin temel sorununu, zamanın kaydına tabi olanla zamanın kaydına tabi olmayan arasındaki bağın nasıl analiz edilebileceği ve sonra nasıl kurulabileceği problemine hasredenleri hatırlamaya ve hatırlatmaya dönük bir çağrı olduğunu vurguladığı konuşmasında şunları kaydetti: “Osmanlı Bilim ve Düşünce zevki, varlığın değişen ve değişmeyen yönleri arasındaki kıymeti takdire değer bir marifetle bir arada tutabilme özelliğine sahip olmayı başarmıştır. Hatırlatma, aslında bellekte tutulanın ve hala tutulmakta olanın açığa çıkarılmasıdır. Eflatun’un dediği gibi hafızaya alınmayanın hatırlatma üzerinden düşünceye getirilmesinden söz etmek mümkün değildir. O halde bu sempozyumun çağrısı, içte bulunana, içte yaşamaya devam edene bir sesleniş, daha da önemlisi Türkçemizin güzel bir deyişiyle içe kulak kesilme yani içi bir anımsamadır.”

    Sosyal Bilimler Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Demir ise bilim tarihi konusunda harcanan emeklerin ve yapılan faaliyetlerin birçok fonksiyonu olduğunu ifade ederek “Geçmişte yapılan yanlışlar veya geçmişten beri bilinen doğrular bize hep doğru ve yanlış arasındaki gidiş gelişleri gösterir. Bilim tarihine baktığımız zaman bazı dönemler çok doğru diye savunulan bir görüşün bugün artık sadece tarihi bir bilgi olarak baktığımızı görürüz. Bugün çok doğru bildiğimiz, kuşkusuz görüp değişmez zannettiğimiz birçok şey de gelecekte aynen geçmişteki gibi olabilir. Bu bizim bugün yerleşik anlayışlardan farklı düşünebilme gücümüzü destekler.” dedi.

    Bugünün bilim inşalarının geçmişe soğukkanlılıkla bakarak, tarihin bilim adamlarının neler ürettiğini, o dönemlerde kabul gören şeylerin daha sonra hangi gerekçelerle ortadan kalktığını çok iyi analiz etmeleri gerektiğinin altını çizen Demir, “Eğer bilginin bir ortamda güvenli bir şekilde üretilmesini istiyorsak o konuda geçmişteki ortamlarla alakalı da bilgi sahibi olmamız gerekiyor. Geçmişteki yanlışlardan bile bugün doğru şeyler yapmak için yararlanabiliriz. Bu yüzden bilimin tarihini okumanın çok ufuk açıcı olduğunu düşünüyorum” şeklinde konuştu.

    Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kalkışım da, tarihin toplumların hafızası olduğunu ifade ederek, Türkiye, İran ve Tunus’tan 62 akademisyenin 54 bildiriyle iştirak ettiği sempozyumun bilim ve düşünce hayatına yeni bir soluk getirmesini diledi.

    Konuşmaların ardından konuk Rektör Demir’e GÜ Rektörü Günaydın tarafından plaket taktimi yapılan sempozyum açılış programı üniversite tanıtımın filminin izlenmesiyle tamamlandı.

    Sempozyum oturumlarında Osmanlı Bilim Tarihi ve Osmanlı Düşünce Tarihi olmak üzere 2 ana başlık altında, matematik, geometri, tıp, astronomi, mühendislik, hukuk, felsefe, sosyoloji/psikoloji, siyasi düşünce, mantık, kelâm, tasavvuf, fıkıh ve edebiyat gibi bir çok önemli konu ele alınacak.

    Sempozyum, Süleymaniye Yerleşkesi, Etnografya Müzesi ve Karaca Mağarası’na düzenlenen gezi programlarıyla sona erecek. CİHAN

Yorumlar