‘Göz kapağı hastalıkları yüz şeklini bozar, görmeyi etkiler’
Göz kapağı hastalıkları ile ilgili şikâyetler artıyor. Medicine Hospital Göz Hastalıkları Uzmanı Op.
Göz kapağı hastalıkları ile ilgili şikâyetler artıyor. Medicine
Hospital Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. İlke Bahçeci Şimşek, “Göz
kapağı hastalıklarında hem yüzde şekil bozukluğu olur hem de
görmemiz etkilenir. “ diyor. Ayrıca “Enfeksiyon veya alerjik
hastalıklara ağırlıklı tıbbi tedavi ile çare bulunurken, doğuştan
veya sonradan oluşan şekil bozukluklarının tedavisi cerrahidir.
Cerrahi müdahaleler hastalığa fonksiyonel ve estetik olmalıdır.
Oküloplastik cerrahi gözün bir alanıdır ve temel amacı da bu tür
hastalıkların tedavisidir.” ifadelerini kullanıyor.
Şimşek, göz kapağı ile ilgili hastalıkları şöyle sıralıyor:
“Arpacık (Hordeolum): Göz kapağı kenarındaki yağ bezlerinin akut
iltihabıdır. Göz kapağında şişlik, kızarıklık ve hassasiyet yapar.
Tedavisinde göz kapağına sıcak kompres, antibiyotikli ve kortizonlu
göz damla veya pomadları kullanılır. Apse gelişirse boşaltılır.
Şalazyon (İç Arpacık): Göz kapağı kenarına açılan yağ bezlerinin uç
kısmının tıkanması sonucunda, içerik kapakta birikir. Evvela
arpacığa benzer akut iltihaplanma, arkasından da kistleşme oluşur.
Ağrısızdır, ileri derecede büyük olanlar astigmata neden olabilir
ve görmeyi etkileyebilirler. Nadiren göz kapağı kanserleri ile
karıştırılabilirler. Tedavisinde arpacıkta olduğu gibi göz kapağına
sıcak kompres, antibiyotikli ve kortizonlu göz damla veya pomadları
kullanılır. Kist bazen bu tedavi ile kaybolabileceği gibi, cerrahi
bir müdahaleyle de boşaltılması gerekebilir.”
Şimşek, kozmetik ve fonksiyonel sorunlara sebebiyet veren kapak
düşüklüğünün nedenlerini ise şöyle aktarıyor:
“Üst göz kapağının olması gerekenden daha düşük olmasıdır. Üst ve
alt göz kapağı arasındaki aralık, kişiler arasında değişiklik
göstermekle beraber, ortalama 10-11 milimetre kadardır ve üst göz
kapağı gözümüzün renkli kısmını 2 milimetre kadar örtmektedir.
Bundan daha fazla örttüğünde veya iki göz arasında fark dikkat
çekici olduğunda, göz kapağı düşüklüğünden bahsedilebilir. Bu durum
tek veya iki taraflı olabilir. Hafif dereceli düşüklükler (ptozis)
sadece estetik kusur oluştururken, daha ciddi olanlar görmeyi de
etkiler. Doğuştan olabileceği gibi sonradan yaralanma, yaşlanma,
bazı göz ameliyatları, kas ve sinir hastalıkları, kontakt lens
kullanımı, gebelik vs sonucunda ortaya çıkabilir.”
Doktor, göz kapağı düşüklüğünün tedavisine dair “Burada tedavi
genel olarak cerrahidir. Cerrahide uygulanacak olan yöntem, göz
kapağının muayene bulgularına göre belirlenir.” diyor. Yaşa bağlı
olarak göz kapaklarında görülen değişim ile ilgili şunları
kaydediyor:
“Yaşlanma ile kaş ve göz kapaklarında düşme, alt göz kapağında içe
veya dışa dönme, göz çevresinde torbalanmalar veya çöküklükler ile
kırışıklıklar oluşur. Bu değişiklikler sadece yaşlanma ile değil,
daha genç olan kişilerde de ailesel olarak da görülebilmektedir.
Kapak çevresindeki değişiklikler kişiye mutsuz, yorgun ve uykulu
bir görünüm verir.” İlke Bahçeci Şimşek, bu soruna karşı
uygulanacak tedavi yöntemini şöyle açıklıyor:
“İlk etapta botox ve dolgu uygulamaları ile kırışıklıklar
düzeltiler, çökük olan kısımlara dolgu uygulamaları yapılır. Ayrıca
yüz bölgesinde uygulanan PRP tedavisi çok etkili sonuçlar
vermektedir. Yine üst ve alt göz kapağının estetik ameliyatları,
blefaroplasti ameliyatları uygulanabilir. Üst göz kapağında cilt ve
yağ fazlalıklarının alınması. Alt göz kapağında cilt fazlalığı
alınması, ayrıca fıtıklaşan yağların alınması ya da yer
değiştirilmesi ameliyatları uygulanabilir. Kaş düşüklüğü olan
hastalara kaş kaldırma işlemleri yapılabilir.”
CİHAN
Yorumlar