Feyzioğlu: Polislerin görevden alınması soruşturmayı etkilemeye yöneliktir
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yolsuzluk ve rüşvet operasyonu kapsamında savcının emrinde çalışan polis kadrosunun, soruşturma başlar başlamaz görevden alınmasının soruşturmayı etkilemey.
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, İstanbul
Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yolsuzluk ve rüşvet operasyonu
kapsamında savcının emrinde çalışan polis kadrosunun, soruşturma
başlar başlamaz görevden alınmasının soruşturmayı etkilemeye
yönelik olduğunu söyledi. Soruşturmaya 2 savcı daha atanmasını
değerlendiren Feyizoğlu, bunu müdahale olasılığı olarak
değerlendirdiklerini dile getirdi.
TBB Başkanı Feyizoğlu ve yönetim kurulu üyeleri, Türkiye Barolar
Birliği’nde yolsuzluk ve rüşvet soruşturması ile ilgili olarak
basın toplantısı düzenledi. Görevden alınan emniyet ve şube
müdürlerinin görevden alınması ile ilgili konuşan Feyzioğlu, “Bu
soruşturmanın savcısının emrinde çalışan polis kadrosunu,
soruşturma başlar başlamaz görevden almak, kuşkusuz polisin adli
kolluk görevi henüz bitmediğine göre soruşturmayı etkilemeye
yöneliktir. Bunu Başbakan, ‘soruşturma bize yönelik siyasi bir
komplodur’ şeklinde açıklıyor ise o zaman bu siyasi komployu
delilleri ile ortaya koymak ve sorumlularının cezalandırılmasını
sağlamak üzere elindeki belgeleri, bilgileri yetkili mercilerle ve
kamuoyu ile paylaşmakla yükümlüdür. Aksi taktirde algı, bakan
çocuklarına ve bakanlara dokunan soruşturmada polis müdürlerinin
görevden alındığıdır.” dedi.
"CMK'YA GÖRE HABER VERME ZORUNLU DEĞİL"
CMK’ya göre, amirlere haber verme zorunluluğu olmadığını hatırlatan
Feyzioğlu, “CMK’ya göre polisin adli soruşturma sırasında bir tek
amiri vardır, soruşturmayı yöneten savcıdır. Savcı, CMK’ya ve adli
kolluk yönetmeliğine göre hangi polisle soruşturmayı yürütüyorsa o
polisin adli faaliyetine ilişkin amiri ve idari amirleri değil
savcıdır. Şu halde adli bir soruşturmada savcının birlikte
çalıştığı polisin, adli soruşturma çerçevesinde amiri emniyet
müdürleri değildir, İçişleri Bakanı hiç değildir, Başbakan hiç
değildir.” ifadelerini kullandı.
Soruşturma yeni savcı atamanın ve çoğunluğa göre karar almanın bir
müdahale girişimi olduğunu ifade ettiklerini dile getiren
Feyzioğlu, açıklamalarına şöyle devam etti: “Bunu da bir müdahale
olasılığı olarak gördük. CMK’ye göre kararın oy çokluğu ile
alınacağına dair bir düzenleme yok. Bunu bir idari düzenleme olarak
anladığımız kadarı ile yapmıştır. Burada olması gereken bütün
soruşturmalar ilgili başsavcı adına yürütülür. Sayın Çolakkadı,
sadece idari işlerden sorumlu, protokol işlerinden sorumlu
değildir, başsavcıdır. Başsavcı, İstanbul’daki bütün
soruşturmaların adına yürütüldüğü kişidir. Bir heyet kurulduysa,
eğer bu heyetin kendi arasında anlaşamaması durumunda, sanki bir
mahkeme heyeti kurulmuş da oylama yapılıyormuş gibi bir uydurma
hukuk kuralı getirilemez. Yapılması gereken şudur; sayın başsavcıya
buradan idari görevli olmadığını hatırlatıyorum, adli görevi vardır
başsavcının, yapılması gereken bu anlaşıldığı üzere oylar
dağıldığında, başsavcıya götürüp ‘talimatınız nedir, nasıl devam
edelim’ diye sormaktır. Bu durumda tabi İstanbul Başsavcısı kanun
gereği olarak kendi yapmakla yükümlü olduğu soruşturmada inisiyatif
kullanmak zorunda kalacaktır, seyirci olmayacaktır. Sayın başsavcı,
benim kanaatime göre hukukta yeri olmayan bir talimat vermiştir.
Herhangi bir noktada bu savcılar anlaşamazlarsa kararı başsavcı
yermekle yükümlüdür.”
CİHAN
Yorumlar