Eski Savcı Göktürk: Soruşturmaya müdahale anayasal suçtur

Eski DGM Savcısı Mete Göktürk, yolsuzluk soruşturmasının ardından savcılara ve adli kolluk güçlerine yapılan baskının anayasal ve ceza gerektiren bir suç olduğunu söyledi. Göktürk, “Anayasa’nın 138. maddesine göre, devam etmekte olan bir soruşturma ve yargılama ile ilgili olarak hiçbir makam, merci yargı organına telkin ve tavsiyede bulunamaz, emir veremez. Bu konuda TBMM’de soru önergesi bile verilemez.” dedi.

Mete Göktürk, 17 Aralık’ta başlayan yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasının ardından yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. Yargıya bağlı kolluk güçlerinin olması gerektiğini kaydeden Göktürk, “Ben dahil birçok hukukçu Türkiye’de sadece yargıya bağlı bir kolluk olması taraftarıyız. Burada doğrudan yargıya hesap vermesi, rütbeyle herhangi bir ilgisinin olmaması, daha bağımsız olması gerektiğini savunuyoruz. Böylece birçok suçun, yolsuzluğun daha kolay incelenebileceğini, siyasi etkilerden uzak olarak soruşturmaların yürütülebileceğini savunuyoruz. Bu savunulurken, mevcut durumdan da geri adım atılması, doğrudan doğruya adli kolluk görevi yapan insanların amirlerine hesap vereceğine ilişkin bir yönetmelik düzenlenmesi, bu yönetmeliğin durdurulması karşısında da bunu yasayla düzenleme yoluna gidilmesi de tam anlamıyla bir geri adım atmadır.” şeklinde konuştu.

Yürütmenin başının yolsuzluk iddiaları ile derde girdiğini hatırlatan Göktürk, “Bunlara sahip çıkmak için gösterilen çaba hukuki değildir. Soruşturmayı karartmak için yargıyı karalamaya kalkıştılar. Bunun için de bir takım şeyler uyduruldu; dış güçler, paralel yapılanma gibi. Ama soruşturma devam ederken, kamu görevlilerinin görevden alınmaları hukuk devletinde kabul edilebilir bir davranış değildir.” ifadelerini kullandı.

Devam etmekte olan bir soruşturma ve yargılama ile ilgili Anayasa’nın 138. Maddesini hatırlatan Göktürk, şunları söyledi: “Anayasa’nın 138. Maddesine göre, devam etmekte olan bir soruşturma ve yargılama ile ilgili olarak hiçbir makam, merci yargı organına telkin ve tavsiyede bulunamaz, emir veremez. Bu konuda TBMM’de soru önergesi bile verilemez. Bu Anayasa hükmü Türkiye’de ne yazık ki çok açıkça ihlal ediliyor. Ayrıca, Ceza Kanunu’nda bu fiili suç sayan çok açık hükümler var. Bütün bunlar varken, yürütme organının başı meydanlara çıkıp da devam etmekte olan soruşturma için ‘bu bir komplodur, bunu yapan falanca savcı falanca yargıç görevlerini kötüye kullanmışlardır, bunu biz tanımayız’ şeklinde neredeyse tehditle müdahalede bulunuyorsa, hem Anayasa’ya göre hem de Ceza Kanunu’na göre suç işlemiştir. Bunun da gün gelir hesabı sorulur.”



CİHAN