Erzurumlular Milletvekili Aksak hakkında suç duyurusunda bulundu

AK Parti Erzurum Milletvekili Muhyettin Aksak'ın, Hizmet Camiasını KCK'ya benzetmesine Erzurumlular tepki gösterdi. 250'e yakın Erzurumlu, Milletvekili Aksak hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.

Geçen hafta sonu AK Parti Erzurum belediye başkan adaylarının tanıtım toplantısında hizmet hareketini terör örgütü KCK'ya benzeten milletvekili Aksak, şehirde infiale neden oldu. Çeşitli meslek gruplarından 250 vatandaş, Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığına giderek Aksak hakkında suç duyurusunda bulundu. Vatandaşlar adına Adliye önünde basın bildirisi okuyan Hayrettin Cebenay, Hizmet Hareketi'yle terör örgütü KCK'nın aynı kefeye konulmasının insaf ve vicdanla bağdaşmadığını söyledi.

Cebenay, konuşmasında şunları söyledi: "Bizler Erzurum ilinde yaşayan bir grup vatandaşız, vatandaşlık görevini yerine getirirken kanuna, nizama, insanların hak ve hukukuna riayet eden devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü her daim savunan bunun için elimizden geldiği ölçüde çalışan vatanına ve milletine bağlı Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşlarıyız. Son günlerde ulusal ve yerel basında fazlasıyla yer alan ve her daim bizim de sevip saydığımız icraatlarını desteklediğimiz aynı zamanda hemşehrimiz olarak iftihar ettiğimiz Muhterem Fethullah Gülen Hoceafendi ve gönüllüler hareketiyle ilgili ortaya atılan yakışıksız ve mesnetsiz iftiralar, ifadeler, sözler, O'nu seven ve O'na gönül veren insanlar olarak bizleri fazlasıyla yaralamaktadır. Son olarak Erzurum Milletvekili sayın Muhyettin Aksak ilçe adayları tanıtım toplantısında; '...Adına yolsuzluk dedikleri bir takım senaryolarla paralel devlet oluşumuyla, paralel devlet dediğin zaman KCK'da böyle bir paralel devlettir. Devlete karşı kurulan bu paralel yapılar KCK ne ise farklı isimleri ne olursa olsun aynı kefededirler. Hiç farkları yoktur birbirlerinden...' şeklinde açıklamada bulundu. Bu tavrı ile, dünya çapında tanınan ve sevilen bizim de tanıyıp sevip, her daim destek verdiğimiz oluşumu töhmet altında bırakmakta, hakaret etmekte, toplum nezdinde küçük düşürme operasyonu algısını oluşturma çabasına girişmiştir. Belirtilen örgütle bırakın aynı kefede olmayı, ortak hiç bir yanımız yoktur ve olması da düşünülemez. Zaten uzun süredir benzeri az görülür bir hınçla camia üzerinde bir karalama kampanyası başlatanlar gelinen aşamada karalama ve kötüleme boyutunu da aşmış aleyhte hakaret yarışına girmekte bir beis görmemektedir. Gönüllüler Hareketi olarak bir araya gelen bu oluşumun bu şekilde karalanmak istenmesi, yolsuzluk operasyonlarını örtmek için bu oluşuma bu şekilde hakaret edilmesi ve suç isnadında bulunulması bizleri ziyadesiyle üzmüştür."

Hayrettin Cebenay'ın, iki önemli madde ile tamamladığı açıklamasında şu ifadele yer verdi:
"1- KCK yazılı ve görsel medyadan izlediğimiz kadarıyla alternatif devlet oluşumudur. Kendi anayasasını tanımlamış, ayrıntıları düşünülmüş bu örgüt kendi içinde vatandaşlık tanımını yapan, halk meclisi, yasama, yürütme ve yargı örgütlenmesini kuran, kendinde barışa ve savaşa karar veren iradesi bile gören PKK terör örgütünü dahi silahlı kuvvetleri olarak kabul eden bir çatı örgütüdür. Ayrıca yazılı ve görsel basından öğrendiğimize göre KCK örgütünün önder olarak kabul ettiği şahısla müzakereler yapılmaktadır. Tüm bu yapılanlardan sonra gerek mecliste, gerekse Kandil dağındaki yapılanmalarıyla yapılan görüşmelerle örgüte hukuki statü talebi bile değerlendirilmektedir.

2- Türkiye Cumhuriyeti mevzuatınca ve mahkemelerince bu örgüt terör örgütü olarak tanımlanmış ve mensupları hakkında verilen ceza hükümleri yargıtay tarafından onanmıştır. Bizlerin, sevdiklerimizin, gönül verdiğimiz ilkelerimizin ve her şeyine bugüne dek kefil olduğumuz hemşehrimiz olan hocamızın bu şekilde anılması hele bizlerin de oyunu alan bir milletvekili tarafından böylesi haksız yakışıksız, hakaret ve isnatlarda bulunması bizleri fazlasıyla üzmüştür. Bizlerin KCK, PKK gibi bir terör örgütüyle ya da bunlarla eş değer herhangi bir oluşumla alakası olmamıştır, olamaz, olması dahi düşünülemez. Anlaşılan bazı siyasi figürler yolsuzluk soruşturmalarını yürütülmesini engellemek için Erzurum insanının KCK'ya karşı duruş ve hassasiyetini de fırsat bilerek hem camiaya böylesi bir örgütle eş değer tutarak yıpratma çabasına girmekte hem de halkın bu samimi duygularını seçimler öncesi siyasi kaygılarla lehte kullanmak istemektedir. Bu hakaret ve yalan yanlış isnatlar yüzünden çevremizdeki insanları gereksiz itham ve yakıştırmalarına maruz kalmaktayız. Bu da bizleri ziyadesiyle üzmektedir. Paralel devlet KCK, darbeci gibi haksız ve mesnetsiz iddia ve ithamlarla tarafımıza karşı TCK'da tanımlı hakaret ve suç uydurmak, suçları işlenmektedir bu haksız iddia ve isnatlar seçim propagandası olarak kullanılmaktadır. Bu hal bizleri ve çevremizi üzmekte ve bizleri mağdur etmektedir. KCK'yı bile kurtarmak için yasa çıkartan, müzakereler yapan hükümetin yetkililerini bizleri KCK diye nitelendirmesi ziyadesiyle üzmüştür. Anayasal suç işleyen bu örgüte bile reva görülmeyen uygulamaların adını hiç bir suça karışmayan böyle bir gönüllüler hareketine reva görülmesini kabullenmek mümkün değildir. Hükümet çevrelerinde ve basında 'Savaş bakanı' olarak lanse edilen atanmış bir bakanın küçük düşürücü söylemlerinden sonra bizzat bizim oylarımızla seçilmiş sayın Erzurum Milletvekili Muhyettin Aksak'ın da bu hakaret yarışına girmesine karşılık bizler sadece büyük harflerle 'Zamanlana Manidar' diyoruz. Tüm bu yapılanların nedenin ve amacının farkında olduğumuzu ve bunların her platformda takipçisi olacağımızı Erzurum ve tüm kamuoyu ile paylaşıyoruz. Bu kabul edilemez hakaretlerle ilgili Erzurum Cumhuruyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunduğumuzu kamuoyunu saygıyla bildiririz."

Grup, adaletin yerini bulması amacıyla yaptığı alkışların ardından dağıldı. CİHAN