Erdoğan Konuşurken, Gazi Çocuğu Sahneye Fırladı
Devlet Övünç Madalyası töreninde Erdoğan madalya verirken sahneye çıkan bir gazinin küçük oğlu, hüzünlü törene gelenları gülümsetti.
C. Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda düzenlenen 'Devlet Övünç Madalyası ve Beratı Tevcihi' töreninde yaptığı konuşmada, 'gazi ve şehit yakınlarının Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ni şereflendirdiğini' anlatım etti. Madalya takdimi esnasında sahneye çıkan bir gazinin küçük çocuğu, gözyaşları dökülen hüzünlü törene gelenları gülümsetti.
GÜLÜMSETEN KARE
Gazi Jandarma Astsubay Başçavuş Veli Güven'in, madalyasını almak için sahneye çıktığı sırada çocuğunun sahnede koşturması ve Türk Bayrağına sarılması salonda gülümsemelere ve alkışa sebep oldu.
NECDET ÖZEL DE ORADAYDI
Cumhurbaşkanı recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Sarayı'nda
Devlet Övünç Madalyası Tevcih Töreni'ne katıldı. Törende görev
malulü ve gazilere, devlet övünç madalyaları verildi. Törene
Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet
hususi de katıldı.
ŞÜKRANLARINI SUNARAK BAŞLADI
Devlet Övünç Madalyası ve Beratı Tevcihi törenine katılarak madalya ve beratları sahiplerine verici Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehitlik ve gazilik makamlarının her bakımdan ulu olduğuna işaret ederek, 'Bizim kültürümüzde savaşa gidenin peşinden güzel bir söz kullanılır. Denilir ki, 'iki güzelden biri', yani şehitlik ve ya gazilikten bir tanesi temenni edilir. Sizler, 'iki güzelden biri'ne kavuşmanın şerefine, izzetine ve ikramına nail olmuş nadide insanlarsınız' dedi.
Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda gerçekleştirilen törende yaptığı konuşmasına, 'Değerli kardeşlerim, kıymetli şehit aileleri, kıymetli gazilerimiz, sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum' biçiminde başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Bugün, Devlet Övünç Madalyası ve Beratı alacak bütün asker ve polis kardeşlerimize, onların ailelerine, ülkemize yaptıkları hizmetler için şükranlarımızı sunuyorum. Şehitlerimizi rahmetle, minnetle, hürmetle yad ediyor, Allah onlardan razı olsun diyorum. Gazilerimize, mücadeleleri, fedakarlıkları itibarıyla İçten şükranlarımı sunuyorum'dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam'a kıyasla inançları, vatanları,
milletleri için savaş ederken hayatlarını kaybedenlerin makamının
şehitlik olduğunu, ilahi buyrukta de 'Onlara ölüler demeyiniz,
nedeni ise onlar diridirler' denildiğini söyledi.
'ŞEHİTLİK VEYA GAZİLİKTEN BİRİNE KAVUŞMANIN ŞEREF, İZZET VE
İKRAMINA NAİL OLMUŞ NADİDE İNSANLARSINIZ'
Konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Bizim kültürümüzde savaşa
gidenin, mücadeleye gidenin peşinden güzel bir söz kullanılır.
Denilir ki, 'iki güzelden biri'. Yani, bu kişiler için, şehitlikten
ve ya gazilikten bir tanesi temenni edilir. Sizler, 'iki güzelden
biri'ne kavuşmanın şerefine, izzetine, ikramına nail olmuş nadide
insanlarsınız. Sadece dünya hayatına ilişkin zevkleri seçenlerle
sonsuz mutluluğu, yani şehitliği, gaziliği seçenler arasındaki
mücadelenin kazananı, esasen en baştan bellidir. Buradaki kazanç,
dünyadaki geçici başarıyı kimin elde ettiğiyle ilgili değildir; bu
sonsuz saadete nail olmakla ilgilidir. Bunun için şehitler,
kıyamette şefaat ayrıcalığına sahip kılınmış zümreler içerisinde
yer alır. Gazilerimiz, 'Allah bize yeter. O ne güzel vekildir'
talimatı ilahisine müsait şekilde verdikleri mücadeleyle bu şerefli
unvana sahip olmuşlardır. Peygamberimiz, 'Allah rızası için sınırda
bir gece nöbet beklemek, dünyadan ve dünyadakilerden hayırlıdır'
buyuruyor. 'Allah yolunda ayağı tozlanan kimseye cehennem ateşi
dokunmuyorsa', bu uğurda yaralanan, kanını döken, uzuvlarını
kaybedenlerin ecrini bundan sonra siz adisyon edin. Allah sizlerin
nezdinde bütün gazilerimizden, şehitlerimizden razı olsun' diye
konuştu.
Törende ailelerin çocuklarıyla yakından ilgilenen Erdoğan, onların elini öptü.
'BU ÜLKE ŞEHİTLERİMİZİN YÜZÜ SUYU HÜRMETİNE AYAKTA'
'Bu ülke, bu millet, şehitlerimizin ve gazilerimizin yüzü suyu
hürmetine ayaktadır' diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sultan
Alparslan'dan başlayarak, Osman Gazi'lere, Fatih'lere, Yavuz'lara,
Gazi Mustafa Kemal'lere kadar uzanan kocaman savaş zincirinin
halkasında yer sektör her bir gazi ve şehidin bu toprakları yurt
oluşturan ilahi beratın birer mühürleri olduğunu söyledi.
'VATANIMIZI KORUYAN KAHRAMAN ASKERİMİZ VE POLİSİMİZ,
TOPRAĞIMIZDAKİ EBEDİ VARLIĞIMIZIN SEMBOLÜDÜR'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2 gün sonra 18 Mart'ta Çanakkale Deniz
Zaferimizin 100'üncü yıldönümünün kutlanacağına işaret ederek, '24
Nisan'da da Çanakkale Kara Savaşlarının yıldönümünü idrak edeceğiz.
23 Nisan'da Büyük Millet Meclisi'nin kuruluşunun, yani Kurtuluş
Savaşı'nı yöneten ulusal iradenin tescilinin 95'inci yıldönümünü
kutlayacağız. 1985'ten itibaren Türkiye'nin 30 yılına ve 40 bin
cana mal bulunan Doğu ve Güneydoğu Anadolu'muzdaki hadiseler,
burada yer aldığı gibi, bütün canlılığıyla hafızalarımızda.
Süleyman Şah Türbesi'ni, hem oradaki manevi mirasımızı korumak, hem
de orada nöbet tutan askerlerimizin can güvenliğini sağlamak için
sınırımıza yakın bir alana naklettik. Sınırlarımızda vatanı
koruyan, kentlerde terörle savaş eden her kahraman askerimiz, her
kahraman polisimiz, bizim bu yurt topraklarındaki sonsuz
varlığımızın birer sembolüdür, birer garantisidir. Bu ülkenin 78
milyon vatandaşının her biri, erkeğiyle, kadınıyla, hatta
çocuğuyla, yaşlısıyla, gerektiğinde şehit olmayı itibar şekilde
gördüğü içindir ki, bu topraklar hala bizim vatanımızdır. Aksi
takdirde, bizi burada bir gün barındırmazlar. Sanmayın ki, Hakk ile
batıl içerisinde bin 400 sene öncelikle başlayan savaş bitti.
Sanmayın ki, bin sene öncelikle bu topraklara gözlerini diken,
burada üstünde yaşayan bizleri ebediyen bu toprakların altına
gömmeyi düşünenler bu amaçlarından vazgeçti. Sanmayın ki, sima sene
öncelikle Çanakkale'ye, derhal peşinden Anadolu'nun dört bir
köşesine, çağın en zinde ordularıyla, silahlarıyla, teknolojisiyle
dayananlar yaptıklarından nedamet getirdi. Asla… Bu kadim savaş
sürüyor, sürecek. Bize düşen, bu bilinçle, 'iki güzelden biri'ne
her zaman hazır şekilde çalışmak, tedbirlerimizi almaktır.
Türkiye'yi Endülüs yapmak isteyenler, Türkiye'yi Orta ve Doğu
Afrika'ya çevirmek isteyenler, Türkiye'yi Doğu Avrupa ve
Balkanların akıbetine uğratmak arzu edenler bu niyetlerinden asla
vazgeçmiş değiller' dedi.
'HERKES ZULME, BOYUNDURUĞA RAZI OLABİLİR; BİZ
OLAMAYIZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyada ve özellikle Avrupa'da 'Müslüman'
denildiğinde ilk akla bu toprakların insanının geldiğini belirterek
şunları söyledi: 'Türk, yalnızca bizim yurdumuzda etnik mana taşır.
Batılılar gözünde geçmişten bu güne her Müslüman, Türk'tür, öyle
tanımlanır. Bu asla bir üstünlük ifadesi değildir; yalnızca
tarihsel hakikatlerle çerçevelenmiş bir tespittir. Bu vaziyet tıpkı
zamanda, tarihin milletimize yüklediği sorumluluğun da ifadesidir.ö
Herkes mücadeleden kaçabileceğini, mücadeleyi bırakabileceğini,
lakin kendilerinin böyle bir lükslerinin olmadığını vurgulayan
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Herkes zulmete, boyunduruğa razı olabilir;
biz olamayız. Herkes ölümden, canını feda etmekten imtina edebilir;
biz edemeyiz. Onun içindir ki, bizim şehidimiz, gazimiz çoktur.
Bizim şehitliğimiz de çoktur. Ülke içerisinde 349, yurt dışında da
34 ayrı devletin sınırları içerisinde 78 şehitliğimiz var. Böyle
bir itibar kaç millete nasip oluyor, soruyorum sizlere… Hamdolsun,
şehitlerimizin dökülen tek bir damla kanı bile boşa gitmemiştir.
Gazilerimizin verdiği mücadelenin tek bir anı bile boşa
gitmemiştir' diye konuştu.
'TERÖRÜ BİTİRMEK İÇİN ÇÖZÜM SÜRECİNİ
BAŞLATTIK'
İstiklal Marşı'nın 'Arkadaş yurdumu alçaklara uğratma sakın /
Siper et gövdeni dursun bu hayasızca akın / Doğacaktır sana
vadettiği günler Hakk'ın / Kim bilir belki yarın, belki yarından da
yakın' dizelerini okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin yurduna
yönelen hayasızca akınları gövdesini siper ederek durdurması
yardımıyla bin yıldır bu vatanın sahibi olduğunu söyledi. Bugün de
tıpkı gayeyle çalıştıklarını anlatım eden Cumhurbaşkanı Erdoğan,
Türkiye'yi, geçen 12 yılda bu amaçla 3 kat büyüttüklerini,
Türkiye'nin 30 yılına, 40 bin canına, yüzlerce milyar dolar
kaynağına mal bulunan terör meselesini bitirmek niyetiyle Çözüm
Süreci'ni bunun için başlattıklarını kaydetti.
'ŞEHİT VE GAZİLERİMİZİN BIRAKTIĞI KUTLU MİRASA SAHİP
ÇIKTIK, ÇIKMAYA DEVAM EDECEĞİZ'
Vatan savunmasının sınırlarımızdaki tel örgülerde değil,
sınırlarımızın ötesindeki gönüllerde başladığı bilinciyle, bütün
arkadaş ve kardeş toplumlarla yakınlaşma çabasına bunun için
girdiklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi: 'Eğer
biz zinde olmazsak, o kardeşlerimize de katkı edemeyiz. Onlar
Çanakkale'de, Kurtuluş Savaşında, bizim zor zamanlarımızda
yanımızdaydı. Biz de bugün onların zor zamanlarında yanlarında
olacağız ki, yarın 'kardeşim' diyerek boyunlarına sarılmaya yüzümüz
olsun. Şehitlerimizin, gazilerimizin bıraktığı bu kutlu mirasa biz
sahip çıktık, çıkmaya devam edeceğiz. Şehitlerimizin, gazilerimizin
emanetine saygı göstermek, öyle sözle, düzeyi hamasetle olmuyor.
Bunun için çalışmak gerekiyor, üretmek gerekiyor, Türkiye'yi
ileriye götürmek gerekiyor. Bakınız, buradan Gölbaşı'na gidecek,
ASELSAN'ın Radar ve Elektronik Harp Merkezi'nin açılışını
yapacağız. Burası, savunma sanayimiz bakımından ciddi bir tesistir.
Türkiye'nin savunma endüstri konusunda geçtiğimiz 12 yılda kat
ettiği ara dahi, başlı başına bir muvaffakiyet destanıdır. Biz,
kendi harp gemilerimizi, uçaklarımızı, helikopterlerimizi,
füzelerimizi, tanklarımızı, silahlarımızı imal ederek
şehitlerimize, gazilerimize layık olmanın çabası içindeyiz. Al
bayrağı şerefle, gururla göklerde dalgalandırmak, üstünde bu
bayrağın yer aldığı pasaportun itibarını yükseltmekle olur. Bu
milletin onurunu korumak, onun refah seviyesini yükseltmekle olur.
Biz, başkaları benzeri hamasetle, lafla, sözle, bağırarak,
çağırarak değil, işte bu biçimde Türkiye'mize hizmet ediyoruz.
Türkiye'ye, mugalatayla değil, 2023 hedeflerine ulaşarak sahip
çıkmayı sürdüreceğiz.'
'DEVLET ÖVÜNÇ MADALYASI, ŞEHİT VE GAZİLERİMİZE VEFAMIZIN
BİR SEMBOLÜDÜR'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehitler ve gazilerin gönüllerinin en mutena
köşesinde yer aldığını vurgulayarak, şehit ailelerini ve gazileri
de asla ihmal etmediklerini, bundan sonra da etmeyeceklerini
kaydederek, 'Şehitlik ve gazilik makamlarına bu dünyada bir paha
biçmek olası değil, onu biliyoruz. Onlar en kocaman mükafatı,
Rabbimden alacaklar, onu da biliyoruz. Biz, yalnızca kendilerine
küçük bir teşekkür babında bu hizmetleri yapıyoruz' dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin olanakları arttıkça şehit
yakınları ve gazilere sunulan hizmetlerin de arttığına, önümüzdeki
dönemde, bu çalışmaları artarak devam edeceğini vurguladı. Şehit
yakınları ve gazilere takdim edilen Devlet Övünç Madalyası'nı, bu
devletin, bu milletin bir vefa sembolü şekilde nitelendiren
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun nesilden nesile gururla, kıvançla
aktarılmasını temennisini dile getirdi.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DAN MADALYA SAHİPLERİ ONURUNA
RESEPSİYON
Törende Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara'da ikamet eden 27 şehit
yakını ve gaziye Devlet Övünç Madalyalarını tevcih etti. Madalya
sektör gazi ve şehit yakınlarının aileleriyle anı fotoğrafı da
çektiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, tevcih töreninin peşinden madalya
malikleri onuruna resepsiyon verdi.
DEVLET ÖVÜNÇ MADALYASI TEVCİH TÖRENİ, 2010'DAN BU YANA İLK
DEFA GERÇEKLEŞTİRİLDİ
Devlet Övünç Madalyası tevcih töreni, 2010'dan bu güne ilk kez
gerçekleştirilirken, merasim 44 ilde eş zamanlı şekilde yapıldı.
İllerde valiliklerin organizasyonuyla madalyalar sahiplerine
verildi. Adana, Afyonkarahisar, Ağrı, Amasya, Antalya, Aydın,
Balıkesir, Bursa, Çanakkale, Çankırı, Denizli, Diyarbakır, Elazığ,
Erzurum, Gaziantep, Hatay, İstanbul, İzmir, Kahramanmaraş, Kayseri,
Kırklareli, Kocaeli, Kırşehir, Konya, Kütahya, Malatya, Manisa,
Mardin, Mersin, Muğla, Nevşehir, Niğde, Sakarya, Samsun, Tokat,
Trabzon, Uşak, Aksaray, Karaman, Bartın, Batman, Yalova, Karabük ve
Osmaniye illerinde düzenlenen törenler kapsamında yekün 212 gazi ve
şehit yakınına madalyaları verildi.
Törene Başbakan Ahmet Davutoğlu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral
Necdet Özel, Başbakan yardımcıları Bülent Arınç, Yalçın Akdoğan, AB
Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, Aile ve Sosyal Politikalar
Bakanı Ayşenur İslam, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk
Çelik, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, İçişleri Bakanı
Sebahattin Öztürk, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Milli Savunma
Bakanı İsmet Yılmaz, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, takat
komutanları ve şehit yakını ve gaziler katıldı.
Kaynak: HABERLER.COM
Yorumlar