Eğitim-İş'ten yolsuzluğa tepki eylemi: Başbakan istifa etmeli
Yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sonrası yaşanılan gelişmelere karşı ülke genelindeki protestolar sürüyor.
Yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sonrası yaşanılan gelişmelere
karşı ülke genelindeki protestolar sürüyor. Eğitim ve Bilim
İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş) üyesi bir grup, Şehreküstü
Meydanı'nda düzenledikleri eylemde, operasyon sonrası yaşanılan
görevden almalar protesto etti.
Öğlen saatlerinde Şehreküstü Meydanı'nda toplanan Eğitim-İş üyesi
bir grup hükümet aleyhine slogan attı. Ellerindeki dövizlerle
operasyon sonrası yaşanılanlara tepki gösteren grup adına açıklama
yapan Eğitim-İş Bursa Şube Başkanı Özkan Rona, yolsuzluklar ve
devletin içindeki tüm kirli ilişkilerin teker teker ortaya
döküldüğünü belirterek, "Başbakan nafile bir çabayla yolsuzlukların
üzerini örterek soruşturmanın kendisine ulaşmasını engellemeye
çalışmaktadır. Üç bakanın istifasının ardından, kabine değişikliği
gerçekleştirilmiş, yenileme görüntüsü adı altında tam anlamıyla
savaş ve mutlak itaat kabinesi oluşturulmuştur. Kendi bakanının da
itiraf ettiği gibi yaşanan yolsuzlukların baş sorumlusu olan
Başbakan kendini kurtarmaya çalışmaktadır. Ancak Başbakan
bilmelidir ki; artık geri dönüş yoktur. Ne bakanların istifası ne
de kabine revizyonu yetmez, artık hükümet meşruluğunu yitirmiştir.
Başbakan’ın derhal istifasını sunması kaçınılmaz olmuştur. AKP’nin
Cumhuriyet tarihinin en büyük rüşvet ve yolsuzluk operasyonu ile
karşı karşıya kalmasının ardında her ne kadar Cemaat-AKP çekişmesi
var gibi gösteriliyor olsa da aslında bu yaşananlar vahşi
kapitalizmin hizmetkarı olan AKP hükümetinin neo-liberal
politikalarının sebep olduğu kokuşmuşluğun kaçınılmaz sonucudur. Bu
aldatmacalar ülkemizin kaynaklarının uluslararası sermayeye peşkeş
çekildiği gerçeğini örtemez." diye konuştu.
Sebebi ne olursa olsun ortada çok büyük bir pisliğin olduğuna dair
kimsenin kuşkusu olmadığını öne süren Özkan Rona, garip gurebanın
tüyü bitmemiş yetimin hakkını savunma iddiasında olan AKP
iktidarının ortaya çıkan rüşvet, talan ve yolsuzlukların altında
kaldığını dile getirdi. Operasyonların başladığı günden beri,
operasyonları yürüten binlerce emniyet görevlisinin görevden
alınmasının yanlışlığına dikkat çeken Rona şunları kaydetti: "Bunun
yurt geneline yayılması, çıkarılan Adli Kolluk Yönetmeliği ile
yargının adeta yürütmenin emrine sokulması, Hakimler ve Savcılar
Yüksek Kurulu'nun adalet Bakanı'nın kontrolüne sokulmaya
çalışılması ve böylece savcıların görevini yapamaz hale getirilmeye
çalışılması, suçüstü yakalanmanın telaşıdır. Haklarında soruşturma
başlatılan ve aralarında Başbakan Erdoğan’ın çocuklarının da
bulunduğu kişilerin gözaltına alınması için hareket geçmesi istenen
emniyet güçlerinin savcının talimatına uymaması ve ardından
savcının görevden alınması da tam bir hukuk tanımazlıktır.
Soruşturmayı yürüten savcı ve emniyet mensuplarına operasyon
düzenleyerek olayın üzerini örtmeye çalışmak, Başbakan’ı ve AKP’yi
çok daha karanlık bir aşamaya taşıyacak, soruşturmanın kendilerine
ulaşmasını engellemeyecektir. Bu skandalın her aşamasının
içerisinde olduğuna inandığımız Başbakan ve çevresi oluşturdukları
bu yolsuzluk bataklığının içerisinde boğulacaktır. Bu gelişmeler
karşısında emekçilerden yana olan güçlerin Cemaat-AKP kavgası deyip
sessiz kalması doğru bir tavır olmayacaktır."
CİHAN
Yorumlar