Durmaz: AK Parti iktidarı gayrimeşru kazanç kapısı haline gelmiştir
MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz, Türkiye’nin 11 yıllık AK Parti iktidarı döneminde son yılların en büyük yolsuzluk olayıyla karşı karşıya kaldığını belirterek, AK Parti iktidarının gayrimeşru kazanç kapısı haline geldiğini savundu.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz, Türkiye’nin 11 yıllık
AK Parti iktidarı döneminde son yılların en büyük yolsuzluk
olayıyla karşı karşıya kaldığını belirterek, AK Parti iktidarının
gayrimeşru kazanç kapısı haline geldiğini savundu.
MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz,
partisinin Yozgat Belediyesi başkan adayı Uğur Bektaş’ın seçim
karargahı açılış töreninde yaptığı konuşmada, hükümeti, gündemdeki
yolsuzluk üzerinden eleştirdi. AK Parti'yi ve Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan’ı sert bir dille eleştiren Durmaz, "Türkiye, son yılların
en büyük ve en vahim yolsuzluk iddialarına, akılları durduracak
usulsüzlük suçlamalarına, hiçbir vicdanın kabullenemeyeceği skandal
gelişmelere sahne olmaktadır. Başbakan Erdoğan, PKK’yla müzakere
yapıp bölünmenin direklerini dikmekle meşgul iken, yanında ve
yöresindekiler devleti soyup soğana çevirmekle uğraşmıştır. AKP
iktidarı yolsuzluk olup çıkmıştır." dedi.
"YOLSUZLUK TASMASI HÜKÜMETİN BOYNUNA GEÇMİŞTİR"
AK Parti iktidarının gayrimeşru kazanç kapısı haline geldiğini
ileri süren Durmaz, şöyle konuştu: "Öyle isnatlar, öyle suçlamalar
var ki bunların birisi bile doğruysa hükümetin yerinde durması
mümkün değildir. Bu hadise yakın tarihimizin en önemli gelişmesi
olup, iktidarın maskesini indirmiştir. Yolsuzluk tasması hükümetin
boynuna geçmiş, Başbakan ise hala çetelerden, sermaye gruplarından,
medyadan ve karanlık güçlerden bahsetmektedir. Ateş bacayı sarmış,
yolsuzluk dumanı görüş açısını sıfıra indirmiş, Başbakan ise hala
'babamın oğlu olsa dinlemem' ezberleriyle vakit geçirmektedir.
Bozok diyarından Başbakan’a diyorum ki madem 'babamın oğlu olsa
dinlemem' diyorsun, o zaman gel de evlatlarının gemicikleri nasıl
edindiğini, pırlanta dükkanlarına nasıl ortak olduğunu Yozgatlıya
bir anlat. Üstelik kendi bakanı bu işlerin başında bizzat
Başbakan'ın olduğunu söylüyor. Sayın Başbakan uzağa bakma, başka
yerde şüpheli izi sürme, milli irade diyerek gizlenme. Siyasi
mühendislik yapılıyor sözleriyle yolsuzluk operasyonunu kirletme,
karartma, sulandırma. Hükümetinin her tarafına yolsuzluk virüsü
bulaşmıştır da bunu bir tek sen mi görmedin? Hükümetin, tepeden
tırnağa rüşvete, suiistimale, kara paraya ve usulsüzlüğe batmıştır
da bunu sadece sen mi fark etmedin?"
"SAVCIYI, POLİSİ DEĞİŞTİRİYOR, MİLLETİN GÖZÜNE BAKARAK YALAN
SÖYLÜYORLAR"
Yolsuzluk olayını örtbas etmek için savcı ve polislerin
görevlerinin değiştirildiğini ifade eden Durmaz, "Sizler basit bir
arazi davası veya başka bir basit davada derdinizi anlatana kadar
aylar yıllar geçip ömür bitiyor. Eşe dosta bile mağduriyetinizi
anlatamazken adamlar polisi, savcıyı, yönetmeliği değiştiriyor,
evlerden çıkan kutu kutu paralara, para sayma makinelerine, çelik
kasalara rağmen gözlerinizin içine bakarak yalan söylüyorlar!
Neymiş efendim uluslararası komploymuş, faiz lobisiymiş, gezi
eylemcileriymiş. Yozgatlı hemşehrilerim size soruyorum sizin eve bu
ayakkabı kutusu dolusu milyon dolarları, para sayma makinelerini,
çelik kasaları neden bırakmıyorlar? Şu kış günü insanlar kışlık
ayakkabı alamazken onların ayakkabı kutusundan 10 trilyon para
çıkıyor takdir sizin. Düşünün, Yozgat Valisi bir proje için söz
verilen 5 trilyon para için Ankara'ya gidiyor 2,5 trilyon ile
dönüyor ve bu Yozgat'ta sevince neden oluyor. Bunların sadece bir
ayakkabı kutusundan çıkan para 10 trilyon lira, hesabı siz yapın,
kararı siz verin. Üstelik bu haram paraya dini duyguları alet
ediyorlar, yok imam hatip yaptıracağım, yok üniversiteye bağış
yapacağım, bunlar da bağış parası falan gibi yalanlar." diye
konuştu.
"AK PARTİ İKTİDARI DELİLLERİ KARARTMAK İÇİN BÜTÜN İMKANLARINI
HAREKETE GEÇİRDİ"
AK Parti iktidarının, yolsuzluk olaylarının üzerini kapatmak için
tüm imkanları harekete geçirdiğini kaydeden Durmaz, şunları ifade
etti: "Zaman zaman camilerimizde sergi açılır, yardım toplanır. Siz
hiç dolar bağışlayanı ve o sergilerden 10 trilyon toplandığını
gördünüz mü? Artık takke düşmüş yolsuzluğun sevk zinciri
belirmiştir. Yolsuzluk mahzeninin kapısı açılmış, pis kokular her
tarafa yayılmıştır. Bu soruşturma sonuna kadar sürdürülmeli, ucu
kime değerse değsin, söz konusu hukuki süreç sağlıklı ve düzgün
şekilde ilerletilmelidir. Ne var ki bu kapsamda devam eden hukuki
sürecin AK Parti hükümeti tarafından engellenmek ve yıpratılmak
istendiği de gözlerden kaçmamıştır. Rüşvet ve yolsuzluk
soruşturmasının kapsamı derinleştikçe, bazı bakanlar dahil olmak
üzere yürütülen operasyonun yelpazesi genişledikçe AK Parti
hükümeti hırsızları temize çıkarmak ve delilleri karatmak amacıyla
tüm imkanlarını harekete geçirmiştir. Adli Kolluk Yönetmeliği'nde
yapılan gece yarısı değişiklik söz konusu soruşturma sürecini
budamak, baltalamak ve benzeri hukuki vakalar için ön almak
maksadıyla gerçekleştirilmiştir." şeklinde konuştu.
"EMNİYETTEKİ KIYIMLAR HÜKÜMETİN ÜZERİNDEKİ ŞÜPHEYİ İYİCE
ARTIRMIŞTIR"
Emniyet Genel Müdürlüğü'ndeki yaşanan görevden alınmaların,
hükümetin üzerindeki şüpheleri iyice artırdığını söyleyen Durmaz,
"Ayrıca Emniyet Genel Müdürlüğü'ndeki toplu kıyımlar, çığ gibi
büyüyen ve her tarafa sıçrayan görevden almalar hükümet üzerindeki
şüpheleri alabildiğine kuvvetlendirmiştir. Türk polisi, hükümetin
hışmına ve mütecaviz emellerine kurban gitmektedir. Oysaki emniyet
mensuplarımız yalnızca görevlerini ifa etmekte, verilen emirlerin
gereğini yerine getirmektedir. Hırsızın, uğursuzun, siyasetçi-iş
adamı işbirliğiyle tesis edilen yolsuzluk şebekesinin ikinci plana
itilip de polislerimizin hedef tahtasına oturtulması edep, haya ve
ahlak dışı bir uygulamadır. Mesele asla polislerimiz değildir. Türk
polisi yalnız ve sahipsiz hiç değildir. Başbakan Erdoğan ve
hükümeti, her şeyden önce polislerimizle değil, kendilerine kadar
uzanan yolsuzluk kanallarıyla, deşifre edilen çirkin ve karanlık
bağlantılarla uğraşmalıdır. Başbakan Erdoğan, şayet rahatsa,
kendinden eminse, herhangi bir tezgâh altı ilişkisi bulunmuyorsa,
hukukun sağlıklı ve hakkaniyetli bir şekilde çalışmasına engel
olacak siyasi tutumdan mutlaka uzak durmalıdır." diye ifade
etti.
"ERDOĞAN BAYRAKTAR ONURLU BİR DAVRANIŞ SERGİLEDİ"
Çevre ve Şehircilik eski Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın istifasını,
onurlu bir davranış olarak değerlendiren Durmaz, "Çevre ve
Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, geç de olsa onurlu bir
davranış gösterdi. Hem bakanlıktan hem de milletvekilliğinden
istifa etti. İstifa ederken de "Soruşturma dosyasında var olan ve
onaylanan imar planlarının büyük bir bölümü Sayın Başbakan'ın
onayıyla yapıldı. Bu minval üzere bakanlıktan ve
milletvekilliğinden istifa ettiğimi açıklıyorum. Bu milleti ve
vatanı rahatlatmak için sayın Başbakan'ın istifa etmesi gerektiğine
inandığımı ifade ediyor, yüce milletime saygılar sunuyorum." diyor.
Anlaşıldığı üzere bütün bu olan bitenden Başbakan Erdoğan'ın haberi
var ve bu işlerin ortağıdır ve bizzat başındadır." ifadelerini
kullandı.
CİHAN
Yorumlar