Dünya markası peynir üreterek, ithalatı yüzde 80 azalttı

Sezer Group Rani Farm Çiftliği, Antalya'nın Manavgat ilçesine bağlı Evrenseki beldesinde 180 dönüm üzerine kurduğu süt ve süt mamulleri çiftliğiyle, peynir ithalinin yüzde 80 oranında önüne geçti.

Aslen Afyonkarahisar Emirdağlı olan ve Manavgat'ta 5 yıldızlı oteli bulunan turizmci Yılmaz Sezer, Evrenseki'de kurduğu Rani Çiftliği'nde dünya çapında marka olmuş peynir çeşitleri üretiyor. Çiftlikte 3 bin büyükbaş, 2 bin 500 küçükbaş ve 200 manda bulunuyor. Yılmaz Sezer, 200 dönüm üzerine kurulu çiftliklerde dünya çapında marka olmuş 20'nin üzerinde peynir ürettiklerini söyledi. Bunlardan 'Gouda Keçi' ve 'Rani Permasan'ın bir dünya markası olduğunu belirten Sezer, çiftliği para kazanmak için kurmadığıni 'Biz niçin dünya markası süt ve süt mamulleri üretemeyiz?' düşüncesinden hareketle kurduğunu kaydetti.
Çiftliklerinde ürettikleri dünya markası peynirlerle birlikte son 5 yıl içinde başta Hollanda'dan gelen ithal peynirin yüzde 80'ninin önüne geçtiklerini belirten Sezer, süt ve süt mamulleri ürünlerinde başta Hollanda olmak üzere marka bazında yarışa hazır olduklarını kaydetti.

Dünyada süt ve süt mamulleri ürünlerinin pazarlaması ve ülke ekonomisine girdi sağlamasında lider ülkenin Hollanda olduğunun altını çizen Sezer, toprak büyüklüğü Konya kadar olan Hollanda'nın yıllık süt ve süt mamulleri ihracından ülke ekonomisine yıllık 400 milyar dolar girdi oluştuğunu kaydetti. Sezer, "Dünyada parmesan peyniri, sadece İtalya'da ve Türkiye'de Rani Çiftliği'nde üretiliyor. Çiftliğimizde kendi hayvanlarımızın sütünden elde ettiğimiz ve ülkemizin ithal ettiği 20'ye yakın Hollanda menşeli peynirle yine dünyaca ünlü İtalyan menşeli Parmesan peynirini üretmekteyiz. Sütümüzün kalitesi, bu peynirin üretimini sağlayacak şekilde. 17 çeşit doğal yemle besliyoruz. Parmesan peyniri 16 ayda olgunlaşır ve ömrü 10 yıldır. Şu anda bu peynirlerin ithalatının yüzde 80'ini durdurmuş bulunmaktayız. Yıllık kapasitemiz bin 500 ton, bu da Türkiye'nin tüm ihtiyacını karşılıyor." dedi.

Yıllık süt ve süt mamullerinden 400 milyar lira ülke ekonomisine gelir sağlayan Hollanda'nın besicisine sahip çıktığını ve çok kalemli desteklemede bulunduğunu belirten Sezer, besicilik ve süt sığırcılığında besicinin belini bükenin ise yem fiyatlarının yüksekliği ve saman fiyatlarının pahalılığı olduğunu kaydetti.

"İTALYANLAR BEBEK MAMASI OLARAK PARMESAN PEYNİRİ KULLANIYOR"

İneklerden sağılan sütün +2 ile +4 derecede soğutma tankında biriktirildiğini, sütün kapalı boru sistemiyle mandıraya getirildiğini belirten Sezer, filtreden geçirilen sütün 72 derecede 20 saniyede pastorize edildiğini söyledi. Kalsiyum klorür, nisin renklendirici ve peynir kültürü eklenerek 33 derecede 45-60 dakika mayalanmaya bırakıldığını anlatan Sezer, 55 derece su ile PAS alınması işlemi yapıldığını ve daha sonra teleme haline gelen sütün baskıya alındığını kaydetti.

Sezer, dünyaca ünlü parmesan peynirinin yapımı ile ilgili şu bilgileri verdi: "Gramajında kesilen teleme kalıplara yerleştirirlerek 2-4 atu'de 1 saat presleme yapılır. Presten çıkartılan peynir 10 derece 18-21 bomelik tuzlu suda 2 gün salamura edilir. Salamuradan çıkartılan peynir 45 gün 8-12 derece, yüzde 75-80 nemli ortamda boyama bakım ve olgunlaştırma odasına alınır. 45 gün sonra peynirimiz yemeye hazır hale gelmiştir. 16 kg inek sütünden 1 kg parmesan üretilir. Üretim yapılan yerin çok temiz, süt kalitesinin çok yüksek ve taze olması gerekir. Kaliteli süt elde etmek için inekler doğal yöntemlerle, ılıman iklime sahip bir bölgede beslenir. En az bekleme süresi 12 aydır, süre uzadıkça kalitesi artar. Parmesan pastörize sütten yapılmaz, vitamin ve elementler açısından çok zengindir. Protein, kalsiyum, fosfor ve B vitamini deposudur. Günlük 40 gr parmesan bir yetişkinin kalsiyum ihtiyacını karşılar, 21 aminoasitten 18'i parmesan içinde bulunur. İtalyanlar bebek maması olarak parmesan kullanır, besin değeri çok yüksektir." CİHAN