Dört dil konuşan Mardin’de bireyler arasında hiçbir sorun yaşanmıyor

Mardin Valisi Dr. Ahmet Cengiz, Mardin, tarihten günümüze bir bütün olarak ele alındığında, farklılıklara rağmen birlikte yaşama kültürünü yansıtan nadir şehirlerden biri olarak gördüğünü söyledi.

Google Haberlere Abone ol
Dört dil konuşan Mardin’de bireyler arasında hiçbir sorun yaşanmıyor

Mardin Valisi Dr. Ahmet Cengiz, Mardin, tarihten günümüze bir bütün olarak ele alındığında, farklılıklara rağmen birlikte yaşama kültürünü yansıtan nadir şehirlerden biri olarak gördüğünü söyledi.
Mardin’deki farklılıkları ve tarihi değerleri değerlendiren Mardin Valisi Dr. Ahmet Cengiz, birlikte yaşama kültürü kapsamında bireysel ve toplumsal farklılıklar bir sorun olarak değil aksine zenginlik unsuru olarak algılanmasında, dünyaya Mardin güzel bir örnek teşkil ettiğini söyledi.
MARDİN FARKLILIKLARI İLE TOPLUMSAL UZLAŞMA YOLUNU SEÇTİ
7 bin yıldır Mardin’de farklı diller, kimlikler ve dinlerin bir arada yaşadığına dikkat çeken Cengiz,” Mardin tarih boyunca kültürel bir kavşak olma kimliği ile Müslüman, Hıristiyan, Yezidi gibi farklı din ve Türk, Kürt, Arap, Ermeni, Süryani, Yakubi, Keldani, Nesturi gibi etnik kökenli insanların barış, kardeşlik ve toplumsal uzlaşma ile bir arada yaşadıkları bir kent olarak, benzerlerine az rastlanır bir kültür ve tarih mirasına sahiptir. Mardin; içinde barındırdığı farklılıklarla yaşayabilme ve bunu koruyarak günümüze kadar yaşatabilme kabiliyetini göstermiştir.” dedi.

"MARDİN HOŞGÖRÜ KENTİDİR"

Farklı kültürlere ait bireyler arasında farklılıkların kaçınılmaz olduğunu ifade eden Vali Cengiz,” Ancak birçok benzerliği de gözardı etmek yanlış olacaktır. Mardin’de Türkçe, Arapça, Kürtçe ve Süryanice olmak üzere dört farklı dil konuşulmasına rağmen, bireyler arasında bu bir engel teşkil etmemekte ve çok rahatlıkla kendi aralarında kolaylıkla iletişim kurduklarına şahit oluyor. Bu benzerliklerden yola çıkarak aynı şehir içerisinde farklılıklara rağmen birlikte yaşamayı mümkün kılan unsur karşılıklı kabullenme, empati kurarak anlamaya çalışma, saygı gösterme kısacası tek bir kelimeyle hoşgörüdür. Nitekim genel olarak Mardin'i tanımlarken kullanılan "hoşgörü kenti" adlandırılması boşuna değildir.”

"TOPLUMSAL FARKLILIKLAR BİR SORUN OLARAK DEĞİL AKSİNE ZENGİNLİK UNSURUDUR"

Mardin'de farklı dinler, diller, etnik gruplar bu kentin zenginliği kabul edilmiş değerler olarak tarihte yerini aldığına dikkat çeken Cengiz, şöyle konuştu,” Mardin’de insanlar yalnızca inançları gereği ibadethaneleri ve mezarlarını ayrı tutmuştur. Bunun dışında aynı mahallede iç içe kardeşçe yaşamış, aynı çarşıda çalışarak ekmeğini kazanmış, aynı taziyelerde yan yana üzüntülerini, aynı düğünlerde sevinçlerini paylaşmışlardır. Birbirlerinin bayramlarını aynı içtenlikle kutlamışlardır. Neredeyse cami sayısı kadar kilisenin de bulunduğu şehirde ezan sesleri çan seslerine karışmıştır. Şehirde Türkçe, Arapça, Kürtçe ve Süryanice olmak üzere dört farklı dil konuşulmasına rağmen, bireyler arasında bu bir engel teşkil etmemekte, kolaylıkla iletişim kurulmaktadır. Kültürel değerlerimizin, geçmişte bırakılmayarak karşılıklı hoşgörü ile günümüze kadar harmanlanarak yaşatılması bizler için mutluluk vericidir. Birlikte yaşama kültürü kapsamında bireysel ve toplumsal farklılıklar bir sorun olarak değil aksine zenginlik unsuru olarak algılanmasında, dünyaya Mardin güzel bir örnek teşkil etmektedir.”^diye konuştu
CİHAN

Yorumlar