Doğu'nun 17 SKS'ı 19 maddelik deklarasyon yayınladı
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın camiaya yönelik nefret söylemlerinin toplumda gerilime neden olduğunu belirten Doğu Anadolu ve Karadeniz Bölgesi'ndeki 14 ilde faaliyet gösteren 17 STK tarafından kınandı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın camiaya yönelik nefret
söylemlerinin toplumda gerilime neden olduğunu belirten Doğu
Anadolu ve Karadeniz Bölgesi'ndeki 14 ilde faaliyet gösteren 17 STK
tarafından kınandı.
17 Aralık rüşvet ve büyük yolsuzluk operasyonu sonrasında ülkede
yaşanan gerilimin toplumu olumsuz etkilediği belirtildi.
Uluslararası Doğu Sağlık Federasyonu (UDOSAF)'na bağlı 17 STK
temsilcisi Erzurum Palandöken Dağı'nda bir araya gelerek yaşanan
sürecin ve nefret söylemlerinin ülkenin enerjisini yanlış alanlara
harcandığını, telafisi zor yaraların açılmak üzere olduğunu deklare
etti.
Erzurum, Ordu, Giresun, Trabzon, Rize, Artvin, Ardahan, Kars,
Iğdır, Ağrı, Van, Erzincan, Bayburt, Gümüşhane'den toplam 17 STK
adına UDOSAF Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Hamit Acemoğlu,
düzenlediği basın toplantısı ile 'Nefret Dili ve Toplum Üzerinde
Paranoyaya Dönüşmesi' başlığıyla 19 maddelik sonuç bildirgesini
kamuoyuna açıkladı. Açıklamada toplumu kutuplaştırıcı,
ötekileştirici dil ve üsluptan üsluptan uzak durulması, manevi
kanaat önderlerine hitapta üsluba dikkat edilmesi, demokratik hukuk
devleti kurallarına ve uluslararası hukuk normlarına sadık
kalınmasını dikkat çekildi.
UDOSAF Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Acemoğlu'nun açıkladığı 19
deklarasyon metni şöyle;
- Provokatif, kutuplaştırıcı, ırkçı, mezhepsel dil kullanımından
sakınılmalıdır.
- Sorumluluk sahibi herkes karalama, ötekileştirme ve yanlış bilgi
ile algı yönetimi yapmaktan kaçınmalıdır.
- Kışkırtıcı ve hedef gösterici dil kullanımı, insanları
düşmanlaştırma istenilmeyen gösteri ve saldırılara yol
açabileceğinden bu yaklaşımdan sakınılmalıdır.
- Günah işleme özgürlüğü gibi toplumumuzun temel milli ve manevi
değerleri ile asla bağdaşmayacak söylemlerde bulunulmamalıdır.
- Kardeşi kardeşe düşürecek, bölücü haşhaşin, paralel yapı, örgüt-
çete, hain sülük, taşeronlar, piyonlar, ajan, casus, virüs gibi
ifadelerden kaçınılmalıdır.
- Demokratik hukuk devleti kurallarına ve uluslararası hukuk
normlarına sadık kalınmalıdır
- Alim müsveddesi, yalancı peygamber gibi bölgemizin manevi
şahsiyetini zedeleyici, tahkir, tezyif ve tahrik içeren ifadeler
kabul edilemezdir ve kullanılmamalıdır.
- Kara propaganda ve fişleme gibi sebeplerle suçta ve cezada
şahsilik ilkesi dahi ihlal edilerek memurların görev yerleri
değiştirilmemelidir.
- Milli iradeye saygı duyulmalı, referandumla elde edilen
demokratik kazanımlar korunmalıdır.
- Özellikle iç ve dış güvenliğimizi ilgilendiren kanunlarımızda
uluslararası kurallar gözetilmelidir.
- Kişisel haklar en üst düzeyde korunmalı ve iletişim, finansal
bilgiler, sağlık bilgileri gibi verilerin izinsiz incelenmemesine
azami önem gösterilmelidir.
- Eğitim gönüllülerinin çalışmalarına engel çıkartılmamalı,
özellikle dershaneler, etüt merkezleri ve okuma salonları gibi
halka mal olmuş kurumlara zarar verilmemelidir.
- Bölgemizde sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarının
zorlaştırılması neticesinde terör örgütlerinin işlerini
kolaylaştıracak ortamlar oluşturulmamalıdır.
- Veli ziyaretine giden öğretmenlerin darp edilmesi gibi vahim
sonuçlara yol açtığı görülen şiddet ve ayırımcılık söylemlerinden
uzak durulmalıdır
- Örgüt, paralel yapı, kumpas, komplo ve haşhaşi gibi karalayıcı
bir dil yerine toplumsal huzurun, barışın ve adaletin sağlanması
için 'sevgi dili' kullanılmalıdır.
- Milli eğitimin okulları kadar vatandaşın özel okulları, devlet
bankaları kadar özel banlar, TOKİ kadar diğer inşaat müesseseleri,
devletin hastaneleri kadar özel hastanelere de sahip çıkılmalı,
ayırımcılık yapılmamalıdır.
- Toplum olarak birbirimize muhtaç olduğumuz unutulmamalı ve 'biz
yoksak siz de yoksunuz' gibi tehditkâr söylemlerden uzak
durulmalıdır.
- Basın, üzerine düşen vazifeyi yapmalı ve özellikle yalan haber
üretmekten kaçınmalıdır.
- Üslubumuz namusumuzdur. Üslubun korunmasına özen
gösterilmelidir.
UDOSAF Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Hamit Acemoğlu, federasyon
olarak yurt içinde ve yurt dışında on binlerce kişiye ilaç
desteğinde bulunduklarını ve sağlık hizmeti sunduklarını da
sözlerine ekleyerek, "Uluslararası Doğu Sağlık Federasyonu olarak
daha çok yurt dışında olmak üzere örneğin Haiti, Filipinler,
Somali, Etiyopya, Nijerya, Nijer, gibi ihtiyaç sahibi ülkelerde on
binlerce kişiye ameliyatlar, ilaç desteği gibi sağlık hizmetleri
sunduk. Katarakt, fıtık, fistül gibi ameliyatlar bu açıdan özel
önem taşımaktadır. Yurt içi ve dışında on binlerce kişiye gıda
desteği sağladık. Türkiye sınırındaki Suriyeli mülteci
kardeşlerimizin kamplarına yiyecek ve giyecek yardımları yaptık.
İhtiyaç sahibi yurt dışındaki ülkelerin başhekimleri, doktorları ve
hemşireleri gibi sağlık çalışanlarına Türkiye’de eğitim verdik."
diye konuştu. CİHAN
Yorumlar