Doğal ve kültürel alanlar turizm alanlarına dönüştürülüyor

Muğla'da doğal ve arkeolojik SİT alanlarının turizm, yerleşim, günübirlik ve kamping alanlarına dönüştürülmeye çalışılması endişe oluşturuyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Datça Bozburun'da 1/25 bin ölçekli Çevre Düzeni Planı...

Google Haberlere Abone ol
Doğal ve kültürel alanlar turizm alanlarına dönüştürülüyor

Muğla'da doğal ve arkeolojik SİT alanlarının turizm, yerleşim, günübirlik ve kamping alanlarına dönüştürülmeye çalışılması endişe oluşturuyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Datça Bozburun'da 1/25 bin ölçekli Çevre Düzeni Planı Revizyonu'yla, yapılaşma yasağı olan kıyı bandında 'imar' atağına kalktı. Dünyaca ünlü koylara, büyük oteller, marina ve konutlar yapılacak. Planların sadece Datça ile sınırlı olmadığı Fethiye, Dalaman, Milas, Marmaris ve Köyceğiz ilçeleri içinde yapıldığı belirtildi.

    Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz yıl Torba'daki koyları denizden denetleyerek, 'İçinden kim çıkarsa çıksın, bu koyların halka iade edilmesi' yönünde talimat vermişti. Bunun üzerine kıyılardaki imara aykırı yerlerin tespiti ve sorumlularının bulunması için İçişleri, Kültür ve Turizm ile Çevre ve Şehircilik bakanlıkları harekete geçmişti. Yapılan çalışmalarda sonunda bugüne kadar Kıyı Kanunu'nu ihlal eden tesislerin yıkımı yapılmadığı gibi Muğla'daki Özel Çevre Koruma Bölgeleri de imara açılmaya hazırlanıyor. Datça-Bozburun Çevre Düzeni Planı Revizyonu'yla doğal ve arkeolojik SİT derecelerinde değişiklik yapılarak bu alanlarda turizm, yerleşim, günübirlik ve kamping alanları yer alacak. Çeşitli koylarda planlanan günübirlik tesis alanlarının ve kamping alanlarının daha sonraki süreçlerde amacının dışına çıkılarak farklı kullanımlara dönüşeceği endişesi oluşturuyor.

    Mimarlar Odası Muğla Şube Başkanı Osman Köseoğlu, kıyılardaki kültürel değerlerin ortadan kaldırılarak kısa vadili ekonomik rant operasyonun devam ettiğini ileri sürdü. Başbakan Erdoğan'ın daha önceki çıkışının ne kadar boş olduğunun bir göstergesi olduğunu savunan Köseoğlu, "Bugüne kadar hiç bir şey yapılmaması kendisini gösteriyor. Datça Bozburun bölgesine plan yapılmasına karşı değiliz. Buraların bir plana ihtiyacı var. Bu plan Ankara'da yapılmamalı. Buradaki yerel birleşenlerle, sivil toplum örgütleriyle, odalarla, yerel yönetim ve halkla eşgüdümsel olarak yapılmalı. Buranın doğal güzelliklerini ve kültürel zenginliğini ortadan kaldıracak, yok edecek, kitlesel turizm odaklı değil, yöresel işletmeleri ön plana çıkartan yöre insanını dışlamayan, kısa süreli rant ve ekonomik kazançlara kurban etmeden sürdürülebilir bir plan yapılması gerekiyor. Biz plana karşı değiliz. Bu planın politikası, ilkesi, amacı olsun istiyoruz. Rant odaklı, sömürü odaklı, talan odaklı, burayı bitirme odaklı, yok etme odaklı bir planlama karşıyız. Planın içeriğine bakıldığında bir yığın yanlış uygulamalar, orayı yok edici, bölge halkına zarar verecek, bölgeye zarar verecek uygulamalar olduğu görülecek. Buranın doğal ve kültürel dengesini koruyarak yaşatmak gerekiyor. Yerel kolunu güçlendirerek, yöre halkını bu sistemin içine koyan bir plan öngörüyoruz." dedi.

    Muğla'nın geriye dönük 24 yıllık sürecinde Ankara'dan yapılan planlamaların başarıya ulaşmadığının altını çizen Başkan Yardımcısı Mehmet Yenisu ise "Bölgede ciddi bir şekilde önüne geçilemez bir kaçak yapılaşmanın oluştuğunu, denetimden uzak bir yapılaşmanın olduğunu görüyoruz. Bu bölgede arkeolojik, doğal, kentsel SİT alanlarımız var. Datça Bozburun 1/25 bin ölçekli planda bir takım yanlışlıklar var. Bunlar güncellenmiş değil. Böyle planlarla Muğla'da geriye dönük 24 yıllık başarısızlıklar yeniden tekrarlanmamalı. Bu anlamda yereldekilerin fikir ve görüşlerinin de alındığı bir plan ortaya konmalı. Çünkü bu alan her ne kadar 4 bin kaçak yapıyla bozulmuş ise de sonra korunan değerler. Bu korumayı da sağlayan yöre insanı. Biz şimdi o yöreyi halkıyla beraber korumakla yükümlüyüz. Bu itirazlarımız değerlendirilecektir. İstenilen düzeyde değerlendirilmez ise yargıya başvuracağız. Biz hangi ölçekte plan yapılırsa yapılsın, hiç birine karşı değiliz. Biz uygulama şekillerine ve yöntemlerine karşıyız." ifadelerini kullandı.

    Yenisu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nca alelacele mart ayında Datça Bozburun'un dışında Bodrum'da 3 belde, Marmaris Çamlı köyü ve Milas Ören'de imar planlarının da askıya çıktığını belirterek "Büyükşehir yasasıyla birlikte yeni yapılanmanın olduğu bir ilde bu denli yoğun bir onay beklemiyorduk. Çünkü yeni kurulan, yeniden yapılanan belediyelere bu konuda görüş oluşturulması ve bu planlama sürecinin birebir içinde olmasını isterdik. Maalesef bakanlık yetkilerini kullanarak bu planları onayladı. Bu planın bir bölümünde yapılaşmaların oluştuğu alanlar var. Kaçak yapılaşmaya karşıyız ama bu yapılaşmalar bir şekliyle belki bu planlama süreciyle kısmen de olsa kurtarılacak gibi bir çalışmada var." şeklinde konuştu. CİHAN

Yorumlar