Diyetisyen Zünbülcan: Duygusal şişmanlığa dikkat
Diyetisyen Derya Zünbülcan, son yıllarda Türkiye'de obez sayısının artmasının, duygusal şişmanlıktan kaynaklandığını söyledi.
Diyetisyen Derya Zünbülcan, son yıllarda Türkiye'de obez
sayısının artmasının, duygusal şişmanlıktan kaynaklandığını
söyledi. Bu konuda yapılması gerekenleri sıralayan Zünbülcan,
“Duygusal açlık veya duygusal şişmanlık, fizyolojik açlıktan
oldukça farklıdır. Fizyolojik açlık, bedenin ihtiyacı olan kalori
ve besin ihtiyacıdır. Duygusal açlık, kalbin ve ruhun sıkıntısından
karnın doyma sesinin duyulmadığı bir açlıktır. Günümüzde hem
kadınları hem erkekleri derinden etkileyen duygusal açlık,
özellikle hormonal ve psikolojik açıdan çeşitli değişimlerin
yaşandığı dönemlerde ortaya çıkar. Duygusal açlık dönemlerinde yeme
sınırı yoktur. Adeta bir boşluğu doldurmak istercesine çikolata,
pasta, hamburger gibi yüksek kalorili besin tüketimi vardır. Keyif
veya mutluluk bulma amacıyla oturulan sofralardan, genelde alınan
yüksek kalorilerin vicdan azabıyla kalkılır. Kişi yemek yedikçe
problemin çözüleceğine veya üzerinin örtüleceğine inandığı için
duygusal yeme dönemlerinden kilo alınarak çıkılır. Bu durumda yeme
krizlerinin nedenleri bulunmalı ve çözüm sürecine gidilmelidir.”
dedi.
Stres anında kortizol adı verilen hormonun fazlaca salındığına
dikkat çeken Zünbülcan, “Kortizol metabolizmayı yavaşlatır, besin
alımını arttırır. Bu nedenle stresli dönemlerde duygusal
şişmanlıkla karşılaşılır. Aç değilken besin tüketimi, gizlice ve
hızlı bir şekilde yemek yeme eğilimi, kızgınken öfkeli bir şekilde
besin tüketimi, yedikçe sakinleşme durumu varsa duygusal açlıktan
bahsedilebilir. Duygusal açlık, kısır döngünün başlangıcıdır. Kişi
mutsuz oldukça yer, yedikçe mutsuz olur. Başta sadece mutsuz
oturulan sofradan, kilolu ve mutsuz kalkılır. Bu durum insülin
direnci, reaktif hipoglisemi, tip 2 diyabet, yüksek tansiyon ve
depresyon için önemli bir risk faktörüdür.” şeklinde konuştu.
Başa çıkmak için öncelikle fiziksel mi yoksa duygusal mı aç
olunduğunun tespit edilmesi gerektiğini belirten Derya Zünbülcan,
“Kendinize, 'Gerçekten aç mıyım?' diye sorun ve bedeninizin
cevabını içten bir şekilde dinleyin. Aldığınız cevap eğer, 'Aç
değilim ama yine de yemek istiyorum.' ise duygusal yeme
probleminizin nedenini bulmaya çalışın. Hangi besinlere
yöneldiğinizi tespit edebilmek için yediklerinizi, saatleri ve
besini tükettiğiniz andaki hislerinizle birlikte not edin.
Yediğiniz şeyleri kaydetmek, daha kontrollü yemenizi
sağlayacaktır.” dedi. Hızlı zayıflamak adına bilinçsize uygulanan
düşük kalorili diyet programlarının, kişiyi gece yeme ataklarıyla
birlikte duygusal açlığa itebildiğine dikkat çeken diyetisyen
Zünbülcan, bu sebeple bunlardan da uzak durulması gerektiğini ifade
etti. Özellikle buzdolabının düzenli olması gerektiğini belirterek,
poğaça, börek, pasta gibi aşırı yağlı ve kalorili besinler yerine
süt, yoğurt ve taze mevsim meyveleri bulundurulmasını tavsiye etti.
CİHAN
Yorumlar