Destici: Ne olduysa Türkiye'nin en ahlaklı ablaları ağabeyleri en kötü oldu
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, "Başbakan her seçim öncesi düşman icat ediyor.
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici,
"Başbakan her seçim öncesi düşman icat ediyor. 2002 geldikten sonra
2004 de karşılarına CHP’yi koydular. 2007'de başörtüsü
cumhurbaşkanlığı krizi vardı bundan büyük derecede istifade etti.
2009'da tamamen bu Ergenekon balyoz darbeleri üzerine politikasını
oluşturdu. 2010 referandumunda yine karşına darbecileri
balyozcuları aldı. O dönemde bu şimdi kötülediği ilkokul ve İmam
hatip öğrencilerine bile şikayet ettiği ablalar ve ağabeyler o
seçimlerde 1’e 20 oy toplarken ev ev gezerken bu toplumun en
ahlaklı en eğitimli en faziletli en dürüst çocuklarımızın emanet
edilebileceği ablalardı. Ama ne olduysa o ablalar Türkiye'nin en
kötü ablaları ve en kötü ağabeyleri oldular. Ben bunları doğru
bakış açısı olarak görmüyorum. Objektif bir değerlendirme olarak
görmüyorum ve toplumu ayrıştırmaktan ve kamplaştırmaktan herkesin
uzak durmasını ve özellikle Türkiyeyi yönetenlerin bu konuda
hassasiyet göstermesini istiyorum." diye konuştu.
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici Niğde
parti binasında partililere seslendi. Büyük Birlik Partisi Genel
Başkanı Destici, "2014 seçimi beşinci yerel seçimimiz. 1993 yılında
partimiz kurulduktan sonra en fazla katılımla girdiğimiz seçimdir.
Belediye sayısı düştü yaklaşık 3 bin 200'den bin 445’e kadar düştü
bu rağmen biz en yüksek katılımı gerçekleştirdiğimiz bir belediye
seçimlerine giriyoruz. Ben inanıyorum ki bu seçimde partimiz hem oy
oranını hem de belediye başkanlarının sayısını arttıracak.
Türkiyenin etrafında çok önemli gelişmeler var .Türk milletinin çok
önemli problemleri var. Yerel seçimler dünyanın sonu değil ve yerel
seçimlerden sonra Türkiyeyi bekleyen çok büyük tehlikeli süreçler
var. BBP'nin farkımız şudur biz hiçbir dönem de şahsi çıkarlarımızı
ve parti çıkarlarını millet ve devlet çıkarının inançlarımızın
önüne koymadık bundan sonra da bedeli ne olursa olsun
koymayacağız." dedi.
"ÇÖZÜM SÜRECİ PKK'YI BİTİRMEDİ BİTİRMEYECEK PKK ÇEKİLMEDİ
ÇEKİLMEYECEK"
Destici, "Bu süreç PKK ya bir nefes
aldırdı. Çünkü çok bunalmıştı çok zaiyat vermişti ağır kayıplar
vermişti neredeyse dağılma bitirilme noktasına gelmişti. Ama ne
hikmetse birden müzakere sürecine geçildi. PKK'nın nefes alması
yaralarını sarması için fırsat verildi. Öbür taraftan Suriyenin
kuzeyine geçiş yaptırılarak orada geçici bir yönetim
oluşturulmasına bir özerk bölge yapılmasına adeta göz yumuldu.
Onlar kayıkçı kavgasına devam ederken PKK’nın siyasi uzantıları
seçim meydanlarında bunun yerel seçim olmadığını bunun referandum
olduğunu açık ve net bir şekilde söylemektedirler. Seçimden sonrada
bölgede özerklik ilan edeceklerini dile getirmektedirler. PKK
bölgede seçim çalışmaları kapsamında millet iş, aş yol park bahçe
dürüst yönetim vaad etmiyor. Bu ilde özerkliği ilan edeceğiz öz
yönetimler kuracağız kendi polisimizi kendimiz belirleyeceğiz kendi
eğitim politikamızı kendimiz belirleyeceğiz. Kendi eğitim
politikamızı kendimiz belirleyeceğiz. Kendi vergimizi toplayacağız
kendi okullarımızı açacağız tamamen özerklik ile ilgili vaadlerde
bulunuyorlar. Bunlar yasal olarak suç değil mi? Hukuken suç değil
mi? Suç ama maalesef iktidar başını kaldırıp bunları görmezden
geliyor. Bunları görüyor ama görmezden geliyor çünkü neden bana
göre bu müzakere sürecinin adına çözüm süreci dedikleri bu müzakere
ve pazarlık sürecinin içerisinde bunlar var." diye konuştu.
Milletten ne kadar gizlemeye çalışırlarsa çalışsınlar ne kadar
saklamaya çalışırlarsa çalışsınlar bunun net bir şekilde bu
müzakere ve pazarlık sürecinde olduğu gözüküyor." diyen Destici,
"Ama onlarda bilsin ki bu vatanı ve milleti için gerektiği zaman
her şeyini verecek kadrolar var bu büyük Türk milleti evet
sabırlıdır, hoş görülüdür, yeri ve zamanı geldiğinde herkese
gereken cevabı verir ve haddini bildirir ve rüyalarını kabusa
çevirir hayallerini zindan eder ve heveslerini kursaklarında
bırakır ve bırakacağız Allahın izniyle." ifadelerini kullandı.
"HÜKÜMETİN BÜYÜK BİR PANİK HAVASI İÇERİSİNDE BİR TAKIM YASAL
DÜZENLEMELER YAPMAKTA OLDUĞUNU GÖRMEKTEYİZ"
Destici, "Kamuoyuna sızan ses kayıtlarını bahane ederek kamuoyunda
oluşturacağı algıdan tesirden korkarak ya da bu ses kayıtlarının
seçime yansımasından korkarak ileride bunların daha çok toplumda
infial oluşturacak ses kayıtlarının sanal ortama düşmesini
engellemek adına hükumetin büyük bir panik havası içerisinde bir
takım yasal düzenlemeler yapmakta olduğunu görmekteyiz. Başta HSYK
düzenlemesi yapıldı. Ve yargı bağımsızlığı sona erdirildi
arkasından internet yasası çıkartıldı ve internet ilgili yasaklar
kondu özel yetkili mahkemeler kaldırıldı. Terörle mücadele
kanunundan teröristlerin elini güçlendirecek bir takım
iyileştirmeler yapıldı. Bunları topyekun değerlendirdiğimizde
bunların iki ayağı olduğunu 2 kesim için yapıldığını görüyoruz
birinci hükmet iktidarını devam ettirme adına ve kendi iktidarının
yanlışlıklarının ortaya dökülmesini engelleme adına yapıldığını
görüyoruz. Ve ne hazindir ki Sayın Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül de
özel yetkili mahkemelerin kaldırılması ve İnternet yasası bunların
tamamını onayladı. Onunda herhalde önümüzdeki bu yıl yapılacak olan
cumhurbaşkanlığı seçimleri hesabı yapıyor gibi kamu oyunda algı
oluşuyor." dedi.
"HÜKÜMET BÜYÜK BİR KORKU İMPARATORLUĞU KURMAYA ÇALIŞIYOR"
BBP Genel Başkanı, "Sayın başbakan Facebook ve YouTube'yi kapatacak
kadar işi götürdü. Bence demokratik ülkelerde uygulamayı bırakın
söylemesi bile söz konusu olamaz. Eğer Facebook ve YouTube
kapatılır ve onaylanırsa artık Türkiye' de insan hürriyetinden
erişim hürriyetinden ve insan haklarından özgürlüklerden
bahsedilmesinin yersiz olduğu kanaatindeyim." ifadelerini
kullandı.
"İLKER BAŞBUĞ BAŞTA OLMAK ÜZERE ERGENEKON, BALYOZ VE KAFES
SORUŞTURMASINDA İSMİ GEÇENLER BİR DARBE GİRİŞİMİNDE BULUNMUŞLARSA O
ZAMAN EN YÜKSEK SESLE BAŞBAKAN DİLLENDİRMİŞTİ"
Bir insanın hapislerde çürümesini istemediklerini ve bunun bedelini
ağır bir şekilde ödeyen parti olduklarını kaydeden Destici şunları
söyledi: "İnsanların suçları sabit olmadan uzun tutukluluk süresine
karşıyız. O dönemde de bu hükümet mevcut düzenlemeyi yaptı. Bir
muhatabı bir suçlusu varsa yine bu hükümettir. İlker Başbuğ ile
ilgili bugünkü hükümet duruşundan ve tavrından çark etmiş olabilir
ama BBP olarak biz her türlü vesayete karşıyız.
1960 ihtilaline de karşı çıktık, yine karşıyız, 70 muhtırasına da
karşıydık 80 ihtilalinin en ağır bedelini ödedik. 28 şubat süreci
post modern darbesinde en net duruşu gösterdik. E- muhtırasında da
net bir duruş sergiledik. Ve referandumda da sonucun kime
yarayacağını bile bile evet dedik. Bu hükümet vazgeçmiş olabilir
darbecilerle cuntacılarla ama ben Türkiye 'de bir daha darbe
yaşanmaması için sivil siyasete ve milli iradeye müdahale
edilmemesi anlamında Türkiye'nin darbeden ve darbecilerden tam
anlamıyla temizlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Bununla ilgili
yasal düzenlemeler ivedelikle yapılmalı. İlker başbuğ başta olmak
üzere Ergenekon, balyoz ve kafes soruşturmasında ismi geçenler bir
darbe girişiminde bulunmuşlarsa o zaman en yüksek sesle başbakan
dillendirmişti. Eğer gerçekten bir darbenin bir tezgahın içinde
olmuşlarsa mutlaka hukuk önünde bunun hesabını vermeliler. Bu
yargılamaların devam etmesini ve hukuk tarafından
sonuçlandırılmasını bekliyoruz."
8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ'NÜ KUTLADI
8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutlayan Mustafa Destici, "Başta
Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olmak üzere hem il hemde ilçe
belediyelerinde onlarca kadın belediye başkan adaylarımız ve
yüzlerce de meclis üyesi adaylıklarında da kadın adaylarımız var.
Diğer partilerle kıyaslandığında yine pek çoğunun önünde olduğu
kadın aday sayısı ile seçimleri giriyoruz. Bu durumun bize pozitif
anlamda çok büyük katkı sağlayacağını düşünüyorum." şeklinde
konuştu. CİHAN
Yorumlar