Deprem Değil, Çürük Binalar Öldürüyor
Antalya Valiliği İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü(AFAD) Jeofizik Yüksek Mühendisi Perihan Akbaş Ayhan, fay hattına yapılan her binanın bir risk olduğunu söyledi.
Kayhan, Antalya'nın Manavgat ilçesinde Deprem Haftası etkinlikleri
kapsamında Kaymakamlık toplantı salonunda 'Deprem Gerçeği' konulu
bilgilendirme yaptı. Türkiye'nin dünyada Akdeniz-Himalaya deprem
kuşağında yer aldığını belirten Kayhan, dünyada meydana gelen
depremlerin yüzde 17'sinin bu kuşakta meydana geldiğini söyledi.
'Tarih tekkerrür eder' sözünün sadece tarihi gerçekler için değil,
deprem için de geçerli olduğunu anlatan Kayhan, ne zaman olacağını
ve kaç şiddetinde olacağını bilen teknoloji harikası icat
olmadığını kaydetti.
Deprem gerçeği hakkında ülkede 7'de 77'ye bilinç gerektiğini
belirten Kayhan, AFAD olarak bu bağlamda okullarda depremle ilgili
talep doğrultusunda bilgilendirme yaptıklarını ifade etti. Dünyada
depremlerin genelde tektonik olduğunu bunun dışında volkan, çöküntü
ve tsunami depremleri bulunduğunu aktaran Kayhan, depremlerde en
etkili ve büyük tahribatı tektonik depremlerin meydana getirdiğini
kaydetti. İnsanları öldürenin depremler değil, çürük bina ve yanlış
yerleşim yeri olduğunun iyi bilinmesi gerektiğinin altını çizen
Kayhan, bazen yanlış yere yapılan bir yerde olası bir 4,5
şiddetindeki depremin etkisinin 7 şiddetinde olabileceğini dile
getirdi.
Günlük yeryüzü üzerinde çok sayıda deprem olduğunu, 4 şiddeti
altında olduğunda hissedilmediğini belirten Kayhan, sözlerine şöyle
devam etti: "Günlük yeryüzünde çok sayıda deprem oluyor. Bu 4'ten
düşük olduğu için hissedilmiyor. Depremler genelde 5 şiddetinden
sonra hissediliyor. Bugüne kadar dünyada tespit edilen en büyük
depremin 1960 yılında meydana gelen 9,5 şiddetindeki Şili
depremidir. Bu depremde 5 bin kişi ölmüştü. Tarihlerin Şili
depreminden daha büyük depremin 1201 yılında Mısır ve Suriye'de
olduğunu ve 1 milyon insanın öldüğünden söz ediyor. Ülkemizde Kuzey
Anadolu fayı en aktif fay hattı. Ülkemizde de cumhuriyet tarihi
süresincede 80 büyük çaplı deprem olmuştur."
Bina yapımında zemin ve yapı uyumun önemli olduğunu belirten
Kayhan, fay hattı üzerine yapılan bir yapının her zaman 'deprem
olmaya' bağlı bir gün yıkılacağının unutulmaması gerektiğini
söyledi. Bu bağlamda bina yapımında zemin etüdünün önemli olduğunun
altını çizen Kayhan, konunun uzmanları su üstüne bile bir yapı
yapılabileceğinin, her yapının her zemin üzerine kurulamayacağının
iyi bilinmesi gerektiğini ifade etti.
ANTALYA'NIN 3 İLÇESİ BİRİNCİ DERECE DEPREM RİSKİ İÇERİYOR
Antalya bölgesinin birinci derece deprem riskinde bulunan
ilçelerinin Finike, Kumluca ve Kaş ilçeleri olduğunu vurgulayan
Kayhan, 1926 yılında Finike ile 1966 yılında Kaş'ta ölümlü büyük
depremler olduğunu kaydetti. İkinci derece deprem kuşağında kalan
ilçelerin Korkuteli, Elmalı, Serik ve Manavgat olduğunu belirten
Ayhan, deprem anında bir ilçede olan depreminde diğer ilçeleri de
etkileyeceğinin unutulmaması gerektiğini dile getirdi. Kayhan,
"İnsanları depremler değil, çürük binalar öldürüyor. Onun için bina
yapımında zemin çok önemli. Fay hattı üzerine kesinlikle bina
yapmayalım. Depremde de tarih tekerrür eder. Burada bir 300 yıl
önce deprem olmuş bir daha olmaz dersiniz tarih tekerrür eder
oluverir. Bugüne kadar depremi önceden haber veren bir icat
olmadı." diye konuştu.
Yorumlar