Denizli İMO: Madenlerde maliyetinden dolayı iş güvenliği yatırımları yapılmıyor

İnşaat Mühendisleri Odası(İMO) Denizli Şube Başkanı Doç. Dr. Şevket Murat Şenel, Türkiye’de madencilik sektöründe faaliyet gösteren pek çok firmanın maliyetinden dolayı iş sağlığı ve iş güvenliği konusunda gereken yatırımları yapmadığının anlaşıldığını söyledi. Şenel, Soma’da meydana gelen kazayla ilgili yaptığı açıklamada, iş sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili yasal düzenlemelerin yürürlüğe girmesinin üzerinden 2 yıl geçmeden cumhuriyet tarihinin en büyük maden kazasını yaşanmasının kendilerini derinden üzdüğünü ifade etti.

    Madencilik sektörü üzerine yapılan araştırmalarda Türkiye'de 1991 yılından bu yana meydana gelen kazalar sonucunda 3 bine yakın kişinin öldüğünü, 15 bine yakın kişinin ise iş göremez duruma geldiğini gösterdiğini belirten Şenel, “Özel sektör tarafından işletilen madenlerde meydana gelen kazalara ait ölüm oranlarının Türkiye Taş Kömürü Kurumu tarafından işletilen maden ocaklarına göre çok daha yüksek oluşu, özel sektör kurumlarının denetlenmesi konusunda ciddi problemler bulunduğunun işaretidir. Madencilik sektörüne ait istatistikler, ülkemizde meydana gelen ölüm oranlarının dünya ortalamalarının oldukça üzerinde olduğunu göstermektedir. Soma’daki facianın yaşandığı maden ocağının son dört yılda sekiz kez denetlenmiş olması, üstelik bu denetimlerden sonuncusunun Mart 2014’te gerçekleştirilmesi ve denetimler sırasında hiçbir sorunun tespit edilemeyişi, denetim sürecine olan güvenin azalmasına sebep olmaktadır. Yaşanan facia, ya denetim mevzuatından ya da denetleyenlerden kaynaklanan bir sorun bulunduğunu göstermektedir. Sorun hangisinden kaynaklanıyor ise tespit edilmeli ve sorumluluğu olanlar gereken cezaları almalıdır.” dedi.

    Türkiye’de madencilik sektöründe faaliyet gösteren pek çok firmanın maliyetinden dolayı iş sağlığı ve iş güvenliği konusunda gereken yatırımları yapmadığının anlaşıldığını vurgulayan Şenel, “Devletin çıkardığı kanunların uygulanmasını sağlayabilmek için ağır cezalar getirmenin yeterli olmadığı görülmektedir. Oysa bu cezaların yaptırımının olabilmesi için cezanın kaçınılmaz olmasını sağlamak gerekmektedir. Sorun çıktığı zaman günah keçisi bulmaya çalışmak, kaçabilenlerin üzerine gitmemek, cezaların kaçınılmaz olmasına engel olmaktadır. Asıl mesele kanunları çıkartmak değil uygulayabilmek olmalıdır. Uygulamanın sağlıklı İşleyebilmesi için denetim mekanizmalarının çalıştırılması, sorumluların hesap vereceği bir sistemin yerleştirilmesi gerekmektedir.” diye konuştu. CİHAN