Deniz Baykal 12 Yıl Önce Erdoğan'la Yaptığı Görüşmeyi Anlattı

CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal, 12 yıl önce Recep Tayyip Erdoğan'la yaptığı görüşmenin detaylarını anlattı. Bu görüşmenin içeriği 12 yıl içinde şehir efsanesi haline gelmişti.

Google Haberlere Abone ol
Deniz Baykal 12 Yıl Önce Erdoğan'la Yaptığı Görüşmeyi Anlattı

Antalya'da mebus namzet adayı şekilde partisinin 29 Mart'ta yapacağı önseçime yönelik çalışmalarını sürdüren ve gazetecilerle Atatürk Parkı'nda düzenlenen kahvaltıda biraraya gelen CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal, matbuat toplantısını arkasından gazetecilerle sohbet etti. Baykal sohbet esnasında 12 sene evvela Recep Tayyip Erdoğan'la yaptığı giz görüşmeyi de anlattı. Hakkında fazla fazla sayıda spekülasyon yapılan görüşme konusunda Baykal, 'O gün Erdoğan'ın milletvekilliği konusu hiç gündeme gelmedi. Tezkere konuşuldu.' dedi.

O GÜN NE KONUŞULDU

Bu sohbet esnasında Baykal, Recep Tayyip Erdoğan'la, kendisinin cumhurbaşkanı olması karşısında siyasal yasağının kaldırılması için pazarlık ettiği iddiasının bundan böyle bir efsane durumuna geldiğini söyledi. Efsanenin 'Boğaz'da Deniz Baykal'la Tayyip Erdoğan buluştu. Kimsenin haberi yoktu. Pazarlık ettiler, Deniz Baykal'a cumhurbaşkanlığını Öneri etti Tayyip Bey. Deniz Baykal da ona dedi ki, 'Tamam dost ben de senin milletvekilliği ve başbakanlık şeklini açacağım.' 'Tamam mı, anlaştık mı' dedik, lüferleri de yedik' diye ağızdan ağıza yayıldığını belirten Baykal, 'Evet, gerçekten kimsenin haberi yoktu ve buluştuk' diyerek o gün masada konuşulanları anlattı.

TARİH 2003 ŞUBAT'IN SON HAFTASI

Kendisine bir gazetecinin o günün Zülfi Livaneli sebebi ile kaleme alındığını söylemesi üstüne 'Kuranı Kerim'de yazıyor değil ya. Zülfü'den öğrenme, benden öğren' diyen Baykal, bu belde efsanesinin, bu yönde oluşan bir kanaatin yıllar içerisinde kendisine yönelik 'Sen değil misin Tayyip'in önünü açan?' ithamına dönüştüğünü belirten Baykal, şöyle konuştu:

'Orada bir buluşma var. Onlara yakın bir gazetecinin bana 'Sizinle görüşmek istiyor' demesi üstüne bu görüşme gerçekleşti. Bu buluşma Tayyip Bey'in talebi üstüne olmuştur. İktidar partisinin umumi başkanı. Seçimi kazanmış, görüşmek isteyecek. 'Özel, kimseler duymadan görüşelim' diyecek ben 'Hayır görüşmem diyeceğim.' Yok öyle bir şey. Çok bitkisel şekilde 'elbette' dedik. Ben ülke dışındaydım. Havaalanından bir dost beni alıp onların söylediği bir yere götürüp orada bırakacaktı. Sonra da beni oradan alıp art bırakacaklardı. Gittik, kafa başa oturduk ve dediğim bunun şeklinde lüferimizi yedik. İçeriğiyle ilgili bir şeyler söyleyeyim size. Tek sözcük bile Tayyip Bey'in milletvekilliği, hukuku hakkında, başbakanlığı konusunda konuşmadık. Bu iş zaten bitmişti. Yani o buluşma bulunduğu zaman, tarih itibarıyla, bu konuşma Şubat'ın son haftasında oldu. 2003 Şubat ayının son haftası oldu. Tarihi 21 yahut 22 Şubat 2003. Anayasa değişikliği ise fazla fazla daha öncedendi. 2002'nin sonu yahut 2003'ün Ocak ayında oldu. Bunu tarihleriyle çıkardım fakat kimse onlarla meşgul değil. Hikaye salçası gayet alaka çekici. Herkes inanmış ve inanmaya devam ediyor.'

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın siyasal yasağının o masanın konusu zaten olamayacağını belirten Baykal, 'Konuşulsaydı Tayyip Bey, 'Çok teşekkür ederiz. Sizin katkınız da oldu' sıkıntısı fakat hiç öyle bir şey söylemedi. yahut o bunu açmadığı durumda ben, 'Hadi iyisin yine, senin işini de hallettik' derdim. Ama ben de böyle bir şey söylemedim' dedi.

BULUŞMADA TEZKERE KONUŞULDU

Buluşmada gelmekte bulunan 1 Mart Tezkeresi'nin konuşulduğunu belirten Baykal, o güne dair şunları anlattı:

'1 Mart'a bir hafta var. Kampanya açmışız, fazla fazla iri bir savaş veriliyor. Onu anlatıyoruz. O da, 'N'olur 1 Mart işi. Bu kararı alırsak Amerika ne ölçüde karşı çıkar. O rahatsızlık bize ne bunun şeklinde olumsuzluklar yaratır. Ne yapabiliriz. Bir dayanışma içine girebilir miyiz?' bunun şeklinde şeyler. 2B işi bile konuşuldu orada. Türkiye'nin mali, maddi fon arayışı çerçevesinde neler yapılabilir falan. 1 Mart tezkeresi konuşuldu, Kıbrıs konusu konuşuldu. Hiçbir şekilde, bırak benim cumhurbaşkanlığı pazarlığımı, baştan aşağı yalan dolandır. O konu için ben hiç bir biçimde direkt veya dolaylı Tayyip Bey ile AKP ile yahut onların hesabına diğer birisiyle herhangi bir İlişki bile kurmadım. Bırak müzakereyi, İlişki bile kurmadım. Tamamen kendi analizim, kendi değerlendirmem sonucunda o konu için o kararı aldım. Partim de fazla fazla mesut olmadı, böyle bir karar alındığı için. Ama kararlılıkla ben bunu götürdüm.'

GÖRÜŞMENİN KAYDI YOK

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 4 maaş hapis cezası sebebiyle siyasal yasaklı şekilde kalmasının demokrasi hesabına kabul edilemez olduğunu savunan Baykal, 'Bu düzenleme 12 Eylül'ün getirdiği bir düzenleme. Mahkum olmuşsun 4-5 ay. Böyle bir mahkumiyeti yaşayan bir bireyin hayat boyu siyaseten namzet olması, siyasetten yasaklanması olacak şey değil' dedi.

Siyasi yasağın kaldırılmasının pazarlıkla, işbirliğiyle olmadığının altını çizen Baykal, 'Yasa diyor ki, 'listeyi yaparsın, kampanyayı yürütürsün, umumi başkan olursun, milletvekillerini, bakanları seçersin fakat kendin mebus olamazsın.' Şimdi bunu sürdürelim mi? Demokrasiyle bağdaşır mı böyle bir şey? İnsanlar ona yüzde 34 oy vermiş. Ben Tayyip'ten evvela ona oy vermiş kullanmakta olanları karşıma alırım. Bu benim adalet, demokrasi anlayışıma, ulusal iradeye saygıma, insan hakları saygıma kati uymaz, kabul edemem bunu. Kendim için de, rakibim için de kabul edemem. Kenan Evren icadı bu yasayı mı savunacaktık' diye konuştu.

Soru üstüne Erdoğan'la o buluşmasının kaydının kendisinde olmadığını belirten Baykal 'Tayyip Bey'de varmı bilmiyorum, bende yok. MİT izleyip de kayda aldıysa bilemem. Benim bilgim dahilinde bir kayıt yok' dedi.

Baykal, bu konu için Erdoğan'ın da oluşan kanaati yaymak için bir şey söylemediğini söyledi.

Kaynak: HABERLER.COM

Yorumlar