Davutoğlu: Dolardaki Yükseliş Sadece Türkiye'deki Tyükselişmalara Bağlanamaz

New York'ta bulunan Başbakan Davutoğlu, dolardaki yükselişin sadece Türkiye'deki tyükselişmalara bağlanamayacağını söyledi.

Google Haberlere Abone ol
Davutoğlu: Dolardaki Yükseliş Sadece Türkiye'deki Tyükselişmalara Bağlanamaz

Başbakan Davutoğlu; 'Doların yükselmesi dünya nakit birimleri karşısında yükselmesiyle ilgili bir husustur. Sadece Türkiye'ye bağlanamaz. Bütün kurumlarımız gereken tedbirleri almaktadır.' izahatsında bulundu.

ABD'nin New York kentinde bulunan Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun, BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon ile görüşmesi sona erdi. Davutoğlu görüşme sonrası mühim izahatlarda bulundu.

Davutoğlu'nun konuşmasından satırbaşları:

Irak'taki bütün taraflarla işbirliğimiz sürüyor. Türkiye'nin konumu belli. Kıbrıslı Rumlar müzakere masasına arka dönmeli. Türkiye'nin nasıl bir yardım yaptığını insani vaziyet meselesi için neler yapıldığı ortadadır. Uluslararası terör meselesi için bizim pozisyonumuz çok çok açıktır. Türkiye zaten terörden çekmiş bir ülkedir. Türkiye DEAŞ'ı 2013'te terör örgütü şekilde gören ve kabul eden ilk ülkedir. Biz hiçbir süre terör örgütlerinin sınırımıza yaklaşmasına müsade etmemişizdir. Suriye ile Irak dediğimizde Türkiye'nin çok çok kocaman bir hudut hattını oluşturmaktadır ve orada herhangi bir otorite yok. New York'ta oturarak hali oradan değerlendirmek, Türkiye'nin sınırları ile ilgili yorum yapmak kolaydır ama hali yansıtmamaktadır.

İstihbarat raporlarına ihtiyacımız var. Bu grupların hareketliliği bulunan bir takım devletler varsa bu onları hudut dışı edebilmek için istihbarata ihtiyacımız var. Biz istihbarat aldığımızda öteki ülkelerden bu her süre için müşterek çalışmamızı kolaylaştırmaktadır. Bizim beklediğimiz daha çok işbirliği ve empati kurmak.

REJİM HERŞEYİ MEŞRU GÖRÜYOR

BMGK'nın esasında Suriye kriziyle alakalı bir açık stratejisi yok. Aynı sürede düzen tarafında işlenen kimyasal silah suçları ile ilgili de bir yaptırımları yok. A planı nedir ki burada bırakın B planını. Suriye rejimi öylesine bir yaklaşıma sahip ki DEAŞ ile savaş ettikleri için her şeyi mübah sayabiliyorlar. Sığınmacıların hareketlerini göz önünde bulundurmuyorlar. Halep'e saldırmaya devam ediyorlar. Bütün devletler DEAŞ'a karşı savaş etmekte. Bizim de şöyle bir kaygımız var. Belki yüzbinlerce mülteci Türkiye'ye yaklaşacak. Ama BM'nin sorumluluğudur bunu engellemek hem Halep'te hem Suriye'de.

ASKERİ DARBEYİ ASLA KABUL EDEMEYİZ

Mısır esasında bölgedeki istikrarın omurgasıdır. Gerçekten çok çok kocaman uygarlık geçmişi vardır, Mısır halkı da Türk halkının tarihi dostudur. Ben 1988'de doktora tezimi yazarken bulundum orada. Mısır kültürünün ne kadar derin olduğunu, Mısır halkının ne kadar onurlu bir kamu olduğunu da biliyorum. Mısır olmaksızın kapsamlı bir istikrar olmamakta bölgede. Biz de hükümetimiz zamanında Mısır ile çok çok iyi birliktelikler kurmaya çalıştık ama ilkesel şekilde politikalarımız var. Biz hiçbir süre askeri darbeyi kabul etmiyoruz ki hele bir seçilmiş cumhurbaşkanına karşı. Seçilmiş bir yurt başkanı bugün Mısır'da hapistedir. Binlerce hükümlü vardır. Bunların tutuklanma nedeni de askeri darbeye muhalefet. Bizim Mısır'la ilişkilerimiz bunun dışında gerçekten çok çok güzel. Siyasi problemlerin Mısır halkı yönünden çözülmesi gerektiğine inanıyoruz.

GÜÇLÜ BİR MISIR'A İHTİYACIMIZ VAR

Bizim görmek istediğimiz şey şu. Mısır ve etraf devletlerde barışçıl ortam görmek istiyoruz. Mısır'ın iç işlerine karışmıyoruz öyle bir niyetimiz bulunmamaktadır ama seçilmiş bir yurt başkanı hapse atılıyorsa, yüzlerce insan müebbet hapis alıyorsa bu bitkisel ki de bölgesel istikrarı da etkiliyordur, Mısır'ın Gazze'de ve Filistin'de oynayacağı rol de bizim için önemlidir. Umuyoruz ki yeni bir yaklaşım yeni bir devir olur Mısır'da. Bizim canlı bir Mısır'a, istikrarlı bir Mısır'a ihtiyacımız var. Tahrir ruhuna saygı gösterilmeli. Tahrir ruhu özgürlük ve haysiyet içindi. Sadece Mısır halkı için değil Türkler dahil bütün ortadoğu halkı içindi. Umuyoruz ki Mısır'da yeni bir devir başlayacaktır hem bizim için hem Mısır için.

REJİM ATEŞKESE SAYGI DUYMADI

Biraz öncelikle gerçekte öteki soruya, Suriye'deki ve Halep'teki durumla ilgili çok çok açık ve net bir stratejisi olmadı. Geçici ateşkesler oldu ama düzen hiçbir süre buna saygı göstermedi, sözünde durmadı. Nitekim Halep'te de iyi düşünce çabaları karşısında düzen saldırılara devam etti. Suriye muhalefeti de çatışmaların durması Şam'da, Hama'da, Humus'ta Dara'daki kişilerin geleceği yönünde bir şey anlatım etmiyor. Çok daha kapsamlı çabalara gereksinim var. Biz kalıcı barışın önünü ateşkesler açılacaksa biz her çeşitli yardıma hazırız.

'DOLARIN YÜKSELMESİ SADECE TÜRKİYE'YE BAĞLANAMAZ'

Doların yükselmesi ise dünya nakit birimleri karşısında yükselmesiyle ilgili bir husustur. Sadece Türkiye'ye bağlanamaz. Bütün kurumlarımız gereken tedbirleri almaktadır. Her çeşitli Önlem gerektiğinde alınır. Ama bunun dünyadaki umumi bir dalgalanmanın Türkiye'ye yansıması bulunduğu bilinmeli. Esas itibari ile bütün dünyayı etkisi altına sektör bir dalgalanma söz konusu. Türkiye şekilde da hükümet şekilde bütün emirleri verdik gereken tedbirler alınmıştır.

IRAK'A GÖNDERİLEN YARDIMLAR DONANIMSAL ÖZELLİKLİ KATKILARDIR

Savunma Bakanımızın ziyareti şu anda dün gündeme gelen Musul operasyonu ile ilgili değildi. Zamanlama ona oranla yapılmıştı. Silah boyutundan daha çok çok donanım nitelikleri taşıyan katkılardır. Türkiye'nin Irak'ın istikrarına ciddiyet verdiğini gayet yakından bilirler. Züaten yakın İlişki halindeyiz. Önümüzdeki çağda umut ediyoruz ki Irak'ta siyasi katılım yönünde bütün tarafların müşterek oluşturdukları siyasetle teröre karşı harp müşterek yürütülür. Irak ve Suriye halkı ile bulunan dayanışmamız kapsamında gereken yardıma her süre hazırız.

F4'LER EĞİTİM DIŞINA ALINABİLİR

F4 uçağı ile ilgili Genelkurmay Başkanımız ile görüştük. Tekrar pilotlarımıza Allah'tan rahmet ailelerine sabırlar diliyorum. F4'lerle ilgili yine konuyu ele alacağız. Artık Türkiye'nin bu açıdan çok çok daha sofistike uçaklarla eğitim yapma olanağı var. Eğer direk uçaktan kaynaklanan arızadan daha ziyade eğitimle alakalı bulunduğu eğitimin zorluğundan bulunduğu için zor manevraları da içerebiliyor. Bunları inceleyeceğiz. Gerekirse bu F4'lerin hepsi eğitim dışında tutulabilir. Ama bunu ülkemize döndükten sonra Genelkurmay Başkanımız ile görüşüp kararını vereceğiz.

TÜRKİYE'NİN HAKKI OLAN BİR OPERASYONDUR

Türkiye'nin Şah Fırat operasyonu ile ilgili biz BM'yi bilgilendirmiştik. Şah Fırat'ın bulunduğu topraklar Türk topraklarıdır. Bu türbenin noktayı 3 defa değiştirilmiştir. Bu operasyon BM'de kayda geçmiştir. Herhagni bir menfi ifadesi de bulunmadığı bunun şeklinde Türkiye kendi şartlarını kullandığı için de BM kayıtlarına bu biçimde geçmiş oldu.

GEREKLİ TEDBİRLERİMİZİ ALMIŞ DURUMDAYIZ

New York ziyaretim önceden planlanan bir ziyaretti. Kasım Aralık aylarında çok çok kapsamlı bir 25 dönüşüm programını ilan ettik. Bu G-20 projesinde açıklanan en kapsamlı projeydi. Ziyaretimizin ana nedeni bu dönüşüm programları ve Türkiye'deki ekonomik strateji meselesi için uluslararası yatırımcıları bilgilendirmekti. Daha öncelikle Ocak ayında Londra'da, Davos'ta toplantılar yaptık ve o toplantıların 3. ayağı New York'tu. Dün de yaptığımız yatırımcılarla yaptığımız görüşmelerde Türkiye'ye bulunan ilgi ve ilgi dolayısıyla üretken geçtiği düşüncesindeyim. Türkiyle'nin mühim bulunan bu krizde siyasi ve yükselen bir iktisat şekilde dünyadaki yatırımcıların gündeminde olması. Bu kapsamta görüşmelerin muvaffakiyetli geçtiğine inanıyorum. Basına kapalı toplantılarda da yapılan izahatlar gayet olumlu. Gayet müspet neticeler doğuran bir ziyaret oldu.

Kaynak: HABERLER.COM

Yorumlar