Darbe dönemindeki işkence davası zaman aşımından düştü

12 Eylül 1980 askeri darbesinde, 11 yıl kaldığı cezaevlerinde işkence gördüğü iddiasıyla yargıya müracaat eden Sait Özdemir’e mahkemeden kötü haber geldi. Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesi, tutuksuz 5 sanık hakkında açılan ‘işkence yapmak’ davasının, o dönem yürürlükte olan 765 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nda ‘işkence suçu'nun olmadığı, 'efrada karşı sui muamele suçu'nun kanunda yer aldığını, bu suçun da 5 yıl zaman aşımı süresi olduğu gerekçesiyle davanın düşürülmesine karar verdi. Kararı değerlendiren Sait Özdemir, "Anayasa Mahkemesi (AYM) olmazsa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) kadar gidip hakkımı arayacağım." dedi.

Ordu'nun Aybastı ilçesi Sarıyer köyünde 1980'de 31 yaşında bir öğretmenken eşi ve çocuklarından ayrılıp cezaevine düşen Sadit Özdemir, 12 Eylül 2010’da yapılan Anayasa referandumu sonrası darbe döneminde cezaevinde kendisine işkence ettiklerini ileri sürdüğü cezaevi müdürleri ve gardiyanlar cezaevi idarecileri Recep Ç., Nazmi B. ile gardiyanlar Şemistan Ü., Galip Y. ve Zihni B. hakkında Bursa Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Beş kişi hakkında Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ‘işkence yapmak’ iddiasıyla dava açıldı.

Davanın bugünkü yapılan duruşmasına sanıklardan sadece Şemistan Ü. katıldı. Cumhuriyet savcısı esas hakkında verdiği mütalaasında, suçun işlendiği dönemde yürürlükte olan 765 Sayılı TCK’da ‘işkence yapmak’ fiilinin bulunmadığını, sadece ‘efrada karşı sui muamele’ suçunun olduğunu, bu suçun da 5 yıllık zamanaşımı içerdiği gerekçesiyle davanın düşürülmesine karar verilmesini talep etti. Sanık avukatlarının son savunmalarını alan mahkeme heyeti, Şemistan Ü.'den de son sözünü istedi. Şemistan Ü., "Beraatimi istiyorum" dedi. Verilen kısa aranın ardından mahkeme heyeti, olayın işlendiğinin öne sürüldüğü dönemde yürürlükte olan 765 Sayılı TCK’nın ilgili maddesinde ‘efrada karşı sui muamele’ fiilinin bulunduğunu, bu fiilin de 5 yıllık zamanaşımını geçmesi sebebiyle davanın düşürülerek, yok sayılmasına hükmetti.

"DIŞKILAR YEDİRİLDİ, İDRAR İÇİRİLDİ PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIM"

Duruşma çıkışı Bursa Adliyesi merdivenlerinde gazetecilere açıklamalarda bulunan Sait Özdemir, dosyanın Yargıtay’a temyize göndereceğini, ardından AYM'e ve son olarak da AİHM'e müracaat edeceğini söyledi. Özdemir şunları kaydetti: "Dava düşmüşse de baştan savcılık makamının açtığı maddeyle mahkemenin verdiği madde arasında büyük çelişki yaşanmıştır. Bu çelişkiler her yerde olacaktır. Ama bu çelişkiler burada son bulmayacaktır. Bunun yolu AİHM’e kadar gidecektir, insan olanla olmayanlar, insanlık suçu işleyenler mutlaka ayırt edilecektir. İnsanlık suçu işlenmiştir, işlendiğine dair ‘olmadı’ diye bir şey yapmadılar. Sadece zamanaşımına sarılarak sonuçlandırdılar. Oysa, uygar ülkelerde hiçbir zaman kötü muamele, işkence zamanaşımına tabii değildir. Bursa’da böyle oldu. Bu mahkeme kararıyla, işkence zamanaşımına uğramayacak, kötü muameleler yok edilmeyecek, bize dışkılar yedirildi, idrarlar içirildi, kötü muameleler yapıldı. Biz, bunları yaşadık. Yaşayan bizleriz, bu davaları açıyoruz. Davanın açılması bile, sanıkların duruşmaya gelip, mahkeme önünde ifade vermeleri bile çok önemlidir. Bir adım atmamış olsaydım, tarih bizden hesap soracaktı. Ben, tarihe olan borcumu ödüyorum. Fatsa’da, Aybastı da sürüyor davalar. Darbeciler her yerde hesap veriyor. Bunlar sabır işidir. Bir arkelog nasıl sabırla antik kentteki kalıntıları gün yüzüne çıkarmada sabrediyorsa, onun gibi biz de sabrediyoruz, samanlıkta iğne aramaya devam edeceğiz."

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Bursa İl Eş Sözcüsü Yüksel Akgün de "Hukuk katledilmiştir. Mahkeme, kendi açtığı davanın arkasında duramamıştır. İşkence sabittir. Sait Hoca, işkencecilerin peşini bırakmayacak." diye konuştu.

Öte yandan Sait Özdemir'in, darbe döneminde cezaevinde kendisine işkence ettiklerini öne sürdüğü kişiler hakkında Ordu Fatsa'da açtığı işkence davasının görülmesine ise 24 Ocak 2014'te devam edilecek.
CİHAN