Dadak: Muhsin Yazıcıoğlu’nun bir operasyon sonucu öldüğü belli

Büyük Birlik Partisi (BBP) Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Mehmet Dadak, Muhsin Yazıcıoğlu’nun bir operasyon sonucu öldüğünün belli olduğunu söyledi.

Dadak, “Şehidin cenazesi bulunduğunda internete bir görüntü düştü. Mantıklı olarak izlediğin zaman Muhsin Yazıcıoğlu’nun donarak şehit olmadığını, bir operasyon sonucu şehit olduğu görülüyor zaten. Kime sorarsanız sorun donarak ölmüş bir insan kendini çeker ama Muhsin başkanı gördüğümüzde ayakları dimdik uzanmış, iki ayağının kırıldığı söyleniyordu. Sağ elini kaldırmış sanki birilerini engellemeye çalışıyor. Donmadığı belli, bir operasyon sonucu öldüğü belli.” dedi.

BBP Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Mehmet Dadak, parti olarak Diyarbakır’da seçim çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi. Diyarbakır’da ziyaretlerin devam ettiğini, Büyük Birlik Partisi’ne halkın büyük teveccühü olduğunu anlatan Dadak, halkın sandıkta doğru tercih yapacağına inandığını dile getirdi. BBP merhum Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölümüyle ilgili internete görüntü düşeceği iddialarını değerlendiren Dadak, Muhsin Başkan ile ilgili bir şeylerin internete düşeceğini basından, internetten duyduklarını belirtti.

Dadak, “Ben eminim, Muhsin Yazıcıoğlu şehit edildi. Kalleşçe ve sinsice bir suikaste uğradığına inanıyorum ve yüzde yüz öyledir. Şehidin cenazesi bulunduğunda, internete bir görüntü düştü. Mantıkla olarak izlediğin zaman Muhsin Yazıcıoğlu’nun donarak şehit olmadığını, bir operasyon sonucu şehit olduğu görülüyor zaten. Kime sorarsanız sorun donarak ölmüş bir insan kendini çeker ama Muhsin Başkanı gördüğümüzde ayakları dimdik uzanmış, ki iki ayağının kırıldığı söyleniyordu. Sağ elini kaldırmış sanki birilerini engellemeye çalışıyor. Donmadığı belli, bir operasyon sonucu öldüğü belli. Bununla ilgili yeni görüntü çıkar ya da çıkmaz. Benim için çok önemli değil. Benim için önemli olan hükümetin kendisine düşeni yapmamasıdır.” diye konuştu.

Yazıcıoğlu olayının üzerinden 5 yıla yakın zaman geçtiğini anlatan Dadak, şunları ifade etti: “5 yıldır onlarca delil var, hepsi karartılmış. İnsanlarla adeta alay edercesine. Yargı sürecinde yaşananlara bakıldığında, bunların ‘biz yaptık’ demediği kalmış gibi bir tablo var. Sayın Başbakan, Sayın Arınç, dönemin İçişleri Bakanı ve Ulaştırma Bakanı vebal sahibidirler. Çıkıp vicdanen insani vazifelerini yapmalarını beklerdim. Ama yapmadılar. Yapmadıkları sürece ben ve sokaktaki vatandaş Muhsin Başkan'ın suikaste uğradığını, bunun müsebbibi hükümet ve yetkililerdir. Çünkü yargının önüne geçtiler. Kanunları engellediler. Ulaşılacak yerleri bir hükümet 5 yıl sonra savcıya açıyorsa ben bundan şüphe duyarım. İnşallah onun şehadetine neden olan katiller burada kendisini saklayabilirler, hepimiz Müslümanız, mahşer diye bir yer var. Ahiret var. Rabbin huzuruna çıkacağız. Rabbim bunlardan hesap soracak. Bunları bekliyoruz.” şeklinde konuştu.

“SURİYE UÇAĞININ DÜŞÜRÜLMESİ GÜNDEMİ DEĞİŞTİRMEYE YÖNELİKTİR”

Suriye’nin, Türkiye’nin savaş uçağını 3 ay düşürdüğünün açıklandığını belirten Dadak, “Bunun Suriye’nin Esed’in düşürdüğüne inanmıyorum. Suriye ne o kabiliyette ne de kaba tabirle parmağını getirip Türkiye’nin gözüne sokmaz. Suriye ve Suriye halkının en son isteyeceği şey Türkiye ile savaşa girmeleridir. Bunu istemediklerini adım gibi eminim. Burada ciddi bir oyun oynandığını hissediyorum. Suriye uçağının düşürülmesi seçim ağzı, seçime bir hafta kalan bir zamanda düşürüyorsa ben bunun altında bir şey olduğuna inanıyorum. Bu olay ülke gündemindeki birkaç aydır olan yolsuzluk iddiaları konuşulacağına, Egemen Bağış’ın Kur'an-ı Kerim ile ilgili saygısızlığını gölgede bırakmak ve gündemi değiştirmeye yönelik olduğuna inanıyorum. Ayrıca, iktidara baktığımızda 2002 günümüze kadar Başbakan hep birilerini karşısına alıp kavga gürültüyle sesini yükselterek seçime girme geleneğinden geliyor. İnşallah millet sağduyulu davranır bu tür kandırma programlarla sandıkta tercihi yapmaz.” diye ifade etti.


CİHAN