Çocuklarını askerde, görevde kaybeden aileler şüpheli ölümlere dikkat çekti

Çocuklarını vatani görevini yapması için gönderdikleri askerde, görev başında ya da dur ihtarına uymadığı için açılan ateş sonucu polis kurşunuyla kaybeden aileler, dayanışma amacıyla İzmir’de bir araya geldi.

Google Haberlere Abone ol
Çocuklarını askerde, görevde kaybeden aileler şüpheli ölümlere dikkat çekti

Çocuklarını vatani görevini yapması için gönderdikleri askerde, görev başında ya da dur ihtarına uymadığı için açılan ateş sonucu polis kurşunuyla kaybeden aileler, dayanışma amacıyla İzmir’de bir araya geldi.

Acılı aileler, dur ihtarına uymadığı için açılan ateş sonucunda oğlu Baran Tursun’u kaybeden Mehmet Tursun’un kurduğu Baran Tursun Vafkı’nda, şüpheli ölümleri dikkat çekmek amacıyla basın açıklaması yaptı. Açıklamaya, henüz 20 günlük askerken İzmir’in Foça ilçesinde vatani görevi sırasında intihar ettiği açıklanan Er Aydın Çevik’in Antalya’da yaşayan babası Mustafa Çevik, 2009 yılında Tunceli Hozat’a vatani görevini yaparken intihar ettiği söylenen Murat Oktay Can’ın babası Oktay Can, polis memuruyken görev başında intihar ettiği açıklanan Süleyman Sinan Özkılınç’ın babası Süleyman Özkılınç, askerde arkadaşının silahından çıkan kurşunda hayatını kaybeden şehit İlhan İbiş’in babası Yılmaz İbiş ve annesi Nazangül İbiş, 1999 yılında Kars’da vatani görevini yaparken ölen Orhan Çelik’in ablası İlknur Çelik katıldı.

Aileler adına basın açıklamasını okuyan Mehmet Tursun, “Devlet çocuklarımızın yaşama hakkını ihlal etti. Kimimizin biricik evladı askerde, kimimizin evladı görev, kimimizin evladı da bir doğum günü kutlamasından dönerken öldürüldü. Oğlumuzu süsleyerek 'Peygamber Ocağı'na gönderdik vatana olan borcunu ödesin diye. Süsleyerek gönderdiğimiz evladımızı devlet kefen sararak bize teslim etti.” dedi.
Farklı alanlarda evlatlarını kaybeden aileler olarak bir araya geldiklerini ifade eden Tursun, biricik evlatlarını kaybeden ailelerin süreç içerisinde karşılaştıkları olayların trajedi haline geldiğine dikkat çekti.

KIŞLADA ŞÜPHELİ ASKER ÖLÜMLERİ DERNEĞİ’Nİ KURDU

2009 yılında vatani görevini yaparken intihar ettiği açıklanan oğlu Murat Oktay Can’ın ölümünün ardından bu yılın başında Kışlada Şüpheli Asker Ölümler Derneği’ni kuran acılı baba Oktay Can da, çocuklarının öldürüldüğünü söyledi. Oğlunun görev yaptığı karakolda komutanı tarafından vurulduğunu iddia eden baba Can, “Oğlumda iki mermi var, biri otopsi sırasında estetikle kapatıldı. Boğazında darp izleri var, ne otopsi yapan doktor ne askeri mahkeme açıklayabiliyor. Ben 5 yıldır hukuk mücadelesi veren bir babayım, ne yazık ki bizim Askeri Mahkemelere falan güvenimiz kalmamıştır. Askeri mahkemelerin kaldırılmasını istiyoruz.” dedi.
Baba Can, ölümlerle ilgili TBMM’de komisyon vurulmasını, zaman aşımı süresinin kaldırılmasını ve ölümlerin önüne geçilmesini istedi. Oktay Can, kurduğu derneğin İzmir’de şubesini açacaklarını da belirtti.

'OĞLUMUN ÖLDÜRÜLDÜĞÜNE İNANDIĞIM İÇİN BURADAYIM'

Yaklaşık 40 gün önce vatanı görevini yaptığı İzmir Foça’da intihar ederek hayatını kaybettiği açıklanan 20 günlük asker Aydın Çevik’in babası Mustafa Çevik de, “Öldürüldüğüne kalpten inandığım için buradayım. İnşallah beni de öldürürler kurtulurlar.” dedi. Oğlunun öldüğü gün üç kişinin silahla vurulduğunu iddia eden baba Çevik, “İnşallah hep beraber bu hukuk savaşını kazanırız. Tek beklentim o suçlular kim, onun bulunması. Benim hayattan beklentim kalmadı.” diye konuştu.
1999 yılında Kars’da vatani görevini yaparken ölen Orhan Çelik’in ablası İlknur Çelik, kardeşinin cansız bedeninin kendilerine kuru bir tabut içinde geldiğini ve büyük acı yaşadıklarını söyledi.

'EMEKLİ POLİSİM, OĞLUNUN ÖLDÜRÜLDÜĞÜNE İNANAN BABAYIM'

Kendisi de emekli polis memuru olan Süleyman Özkılınç, oğlunun 5 Ekim 2010’da görevi başında öldürüldüğünü öne sürdü. Yunus Ekiplerin'de görevli olan oğlunun solak olduğunu ancak kurşunun sağdan girip soldan çıktığını ifade eden Özkılınç, “Sağdaki delik küçük, soldaki delik büyüktü. Sonraki raporlarda oğlumun silahında parmak izi yok. 3,5 yıldır verdiğim hukuk savaşı devam ediyor. Başbakan, Cumhurbaşkanı, HSYK, Yargıtay, İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı’na dosya gönderdim, ‘bu bir devlet terörü’ dedim. Benim oğlum öldürüldü. Ben bir polisim, oğlunun öldürüldüğüne inanan bir babayım.” dedi.

İzmir Emniyet Müdürlüğü’nün hukuk mücadelesi verdiği için 2012 yılının sonunda kendisini akıl hastanesine kaldırttığını öne süren Özkılınç, oradaki doktorun acılı babanın feryadını diyerek hastaneden çıkışını verdiğini anlattı. Özkılınç, bir ay önce gittiği İzmir Emniyeti’nden kendisiyle dalga geçildiğini de iddia etti.

TERÖR OLAYINDA ÖLMEDİĞİ İÇİN ŞEHİT SAYILMADI

Vatani görevini yaparken 1994 yılında arkadaşının silahından çıkan kurşunla şehit olan İlhan İbiş’in babası Yılmaz ve annesi Nazangül de, diğer ailelerle birlikte açılarını paylaştı. Kendilerine oğullarının ölümünün ardından Genelkurmay Başkanlığı’ndan şehitlik belgesi geldiğini, belgeyle Emekli Sandığı’na müracaat ettiklerini ancak terör olayına girmediği için kendilerine maaş bağlanmadığını anlatan baba İbiş, Başbakan Erdoğan’ı bu durumu anlatan evrakları vermesine rağmen hiçbir cevap alamadıklarını belirtti. Mağduriyetlerinin giderilmesini isteyen baba Yılmaz İbiş, “Biz 'Peygamber Ocağı'na gönderdik, tabutu geldi. Madem çocuğum şehit değildi, şehitliğe değil aile mezarlığına defnetseydik. Rencide olduk.” dedi. CİHAN

Yorumlar