Çocukları PKK’nın elinde olan üç anne, belediye önünde eylem başlattı

Diyarbakır’da PKK’ya katılan 15 yaşındaki ikisi Fen Lisesi öğrencisi üç çocuğun ailesi Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünde “PKK çocuklarımızı geri ver” eylemi başlattı. Ortak bir açıklama yapan çocukların anne ve babalarına...

Google Haberlere Abone ol
Çocukları PKK’nın elinde olan üç anne, belediye önünde eylem başlattı

Diyarbakır’da PKK’ya katılan 15 yaşındaki ikisi Fen Lisesi öğrencisi üç çocuğun ailesi Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünde “PKK çocuklarımızı geri ver” eylemi başlattı. Ortak bir açıklama yapan çocukların anne ve babalarına okul arkadaşları da destek verdi. Acılı anneler gözyaşı dökerken, çocuklarının 23 Nisan’da piknik adı altında kandırılarak PKK’ya teslim edildiğini belirtti.

Diyarbakır’da 23 Nisan günü Lice ilçesine götürülen ve burada PKK’ya katıldığı ortaya çıkan 14 çocuktan biri olan Sinan Gökçüm, annesinin başlattığı eylem nedeniyle geri gönderilmişti. Aynı gün MEGAM-DER ile örgütün lise yapılanması tarafından düzenlenen pikniğe katılan Diyarbakır Selahaddin Eyyübi Anadolu Lisesi öğrencileri Halime Gündüz(15) ile Fırat Aydın Eren de (15) Lice’de PKK tarafından kaçırıldı. Adana’da ikamet eden Diyarbakırlı Temel ailesinin 15 yaşındaki kaporta çırağı Hatip Temel ise 4 Nisan’da Şanlıurfa’da yapılan Öcalan’ın doğum günü etkinliklerine katıldıktan sonra bir daha dönmedi.

Aileler yaptığı araştırmada çocuklarının PKK’nın elinde olduğunu öğrendi. Tüm girişimlere rağmen çocuklarının geri gönderilmediğini belirten acılı aileler, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünde eylem yaptı. PKK’nın elinde olan 15 yaşındaki Halime Gündüz’ün annesi Safiye Gündüz, ağabeyi Müslüm Gündüz; Fırat Aydın Eren'in (15) annesi Mahfuze Eren, babası Selami Eren; Adana’da ikamet eden Hatip Temel’in annesi Emine Temel ile dayısı Deniz Çakar’ın yanı sıra yakın akrabaları ve çocukların sınıf arkadaşları belediyenin bir araya geldi. Çocukların fotoğraflarını taşıyan acılı anneler, gözyaşı döktü çocuklarının serbest bırakılmasını istedi. Aileler '23 Nisan’da götürülen çocukları geri verin', '15 yaşındaki çocukların siyasi düşüncesi olamaz', 'Çocukların eli kalem tutmalı silah değil' yazılı pankartlar taşıdı.

'OĞLUMUN SAĞLIK DURUMU YERİNDE DEĞİL'

Fırat Aydın Eren'i (15) annesi Mahfuze Eren, çocuğunun 23 Nisan’da MEGAM-DER’in düzenlediği pikniğe katıldığını belirterek, "Lice’ye gidiyorlar. Orada bayan militanlar tarafından dağa götürülüyor. Tüm yetkilileri sesleniyorum, çocuğumun geri gelmesini istiyorum. Çocuğum daha 15 yaşında onun yeri ailesinin yanı ve eğitim. Geri gelmesi için oturma eylemine başlayacağız. Gelince kadar eylemimiz açlık grevini kadar uzayacak. Yerel kaynaklarla haber gönderdik. Onlarda olduğunu haberini gönderdiler. Okul arkadaşlarının yanından götürülmüş. Oğlum dağa gitmek amacıyla pikniğe gitmedi. Çocuğu kandırılarak götürüldü. 15 yaşındaki çocuğun iradesi olmaz. Çok duygusaldı. Sağlık problemleri var. Göz tembelliği var. 10 yaşına kadar 15 yeri kırılmıştı. Sağlıklı değil." diye konuştu.

'PKK’YA OĞLUMU BIRAKMASI İÇİN SAĞLIK RAPORLARINI GÖNDERDİM'

Fırat Aydın Erdem’nin babası Selami Eren ise çocuğunun 23 Nisan günü şehir merkezindeki Yenişehir Piknik Alanı’na gideceğini söylediğini belirterek, "Ancak Lice’ye götürülmüşler. Sabah 05’te onu uyandırdım ve gönderdim. Dağa çıkacak bir çocuk olsaydı en azından gitmeden önce gelir beni öperdi, sarılırdı. MEGAM-DER’den bahsediyorlar, onlara soruyoruz, biz götürmedik diyorlar. Belediye diyorlar, belediye bunu kesinlikle kabul etmiyor. BDP’nin desteklendiği söyleniyor, onlar da bu işte biz yokuz diyorlar. Hiç kimse yoksa bu çocuk nasıl gitti. Savcılık soruşturma başlattı. BDP’ye gittik ilgilenmediler. Oraya hükmümüz geçmez dediler bize. Ben Kulp’luyum. Yerel kaynaklarla ulaşmaya çalıştık. Çocuğun orada olduğunu ve sağlığının iyi olduğunu öğrendik. Kemiklerinde kırıklar oluştuğunu, göz tembelliği olduğunu gösteren raporlar gönderdik kendilerine. Çocuk geri gönderilmedi, bir açıklama da yapılmadı. Yapacak bir şey kalmadı ve eyleme başladık.” ifadelerini kullandı.

Lise öğrencisi Halime Gündüz’ün annesi Safiye Gündüz ise kızını 15 yaşına kadar bin bir zahmetle büyüttüğünü belirterek, "Ben kızım olmadan yaşayamam. Bir aydır her gün ölüyorum. Fen Lisesi’nde okuyan bir çocuğun dağda ne işi olur. Kızımı geri göndersinler. Onun okuması gerekiyor." diye konuştu. Kimsenin kendilerine yardım etmediğini anlatan gözü yaşlı anne, kızının bırakılması için her gün eylem yapacağını kaydetti.

'BENİM VE HASTA BABASININ YAŞAM KAYNAĞIYDI'

Adana’da ikamet eden Diyarbakırlı anne Emine Temel de belediye önünde gözyaşı döktü, ağıtlar yaktı. Oğlunun 4 Nisan’da Adana’dan otobüsle Amara etkinliklerine getirildiğini ve buradan PKK’ya teslim edildiğini anlatan Temel, "Oğlum sanayide kaporta çırağıydı. Babası hasta çalışmıyor. İki kızım var onlar da evlendi. Benim ve basının tek umudu, yaşam kaynağı Hatip'ti. İki aya yakındır çalmadık kapı bırakmadık. Yüreğim yanıyor. Adana’dan buraya kadar geldim. Oğlumun burada olduğunu öğrendim. Şimdi herkesten yardım istiyorum. Ne olur çocuğumu verin. Biz barışa karşı değiliz. En büyük barışı ben istiyorum ama oğlumu da istiyorum." ifadelerini kullandı.

Belediye önünde yapılan ortak basın açıklamasında ise 15 yaşındaki çocukların ulusal ve uluslar arası hukuka göre kendi iradeleri ile karar verme sorumluluğuna sahip olmadığına dikkat çekildi. Müslüm Gündüz tarafından okunan açıklamada, "Çocuklarımız 16 yaşından küçüktür. Çocuk hakları bildirgesine göre bu yaştaki çocukların yeri askeri eğitim kampları değil ailelerin yanıdır. Bu nedenle PKK’ya ve Öcalan’a çağrımız şudur: Çocuklarımızı derhal serbest bırakın. Başbakan ve Cumhurbaşkanı'na da çağrımız şudur: Barışın bir an önce ülkemize gelmesi ile çocuklarımızla birlikte dağdaki herkesin ailelerine kavuşması için gerekli çalışmaların yapılmasını istiyoruz." denildi. CİHAN

Yorumlar