Çocuklar 'ekran bakıcılar'a emanet
Ebeveynlerin ‘oyalansın’ diye ekranlara mahkum ettikleri çocuklar büyük risk altında.
Ebeveynlerin ‘oyalansın’ diye ekranlara mahkum ettikleri
çocuklar büyük risk altında. Bir dönem televizyon başında uzun
zaman geçiren çocuklar ekran tehdidinden kurtulamıyor. Özellikle
3-6 yaş grubundaki çocuklar için televizyon, tablet ve telefonlar
bakıcılık vazifesini üstleniyor.
Türkiye Yeşilay Cemiyeti, 20-26 Nisan tarihleri arasında kutlanan
Televizyon İzlememe Haftası’nda ekranların çocuklara zararlarını
topluma anlatmaya çalışıyor. Cemiyet, televizyonun da dâhil olduğu
ekran ve teknoloji bağımlılığının gelecek nesilleri tehdit
ettiğinin altını çiziyor. Türkiye Yeşilay Cemiyeti Başkanı Prof.
Dr. M. İhsan Karaman, ülke geleceğinin çocuklara emanet olduğu
bilinci ile kutlanan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk
Bayramı’nda, çocukların yaşam kalitelerinin göz ardı edilmemesi
gerektiğini ifade etti. Prof. Karaman, anne babaların çocukları ile
kaliteli vakit geçirmemesinin zararlı sonuçlara yol açtığını
vurgulayarak sözlerine şu şekilde devam etti: ''Çok küçük yaştaki
çocukların saatlerce tablet ve telefonlarla vakit geçirdiğini
görüyoruz. Her yaştan izleyici kitlesine sahip televizyon da aynı
şekilde çocuklarımız için tehlike oluşturuyor. Saatlerce çocuğun
televizyon başında durması, bilinçsizce kanalları dolaşması, mili,
manevi ve evrensel değerleri yok sayabilecek yayınlara maruz
kalması çocuklarımızın geleceği açısından üzerinde durulması
gereken önemli bir meseledir. Annesiyle ya da babasıyla oyun
oynayarak iletişim kuracağı yaşta, çocukların ekrana bağlı kalarak
bu iletişimden mahrum kalması iki önemli sonuç doğuruyor. Bunlardan
ilki o yaşta ‘ekran ve teknoloji bağımlılığı’ dediğimiz bağımlılığa
sahip olmaları. İkincisi ise aile içi iletişim bağlarının
oluşamaması sonucu bu çocukların ileride pek çok bağımlılıkların
pençesine düşme adayı kişilere dönüşmesi.''
'TELEVİZYON ÇOCUKLARI ALDATIYOR'
Sosyologlar, televizyon programlarında özendirilen gösterişli
hayatların gerçek hayatta çocukları pek çok bağımlılığın pençesine
düşürmek için tuzak olarak kullanıldığını ifade ediyor. Özellikle
genç yaştaki bireylerin kendilerine rol model belirledikleri
karakterleri özümsedikleri ve hatta gerçek hayatta onlar gibi
davranmaya çalıştıkları, onların sahip olduğu yaşamlara sahip
olmayı arzu ettikleri gözlemleniyor. Bunu fırsat bilen pek çok
zehir tacirinin, gençleri ‘yaratılmış’ lüks algısı ile ele
geçirdiği pek çok bağımlı dosyasında yer alıyor. Genç, bağımlı hale
geldiğinde ise madden ve bedenen sefaletin içinde, mücadele
edemeyecek durumda oluyor.
Marmara Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Görevlisi Yrd. Doç.
Dr. Mehmet Ali Balkanlıoğlu çocuklarının midesine alacağı en ufak
bir yiyecek kırıntısına bile dikkat eden anne babaların
çocuklarının beynine alacağı en ufak görüntü karesine dahi dikkat
etmeleri gerektiğini ifade ederek, ebeveynleri uyarıyor: ''Yiyecek
zehirlenmesinin bir şekilde tedavisi mümkünken, beyin
zehirlenmesinin tedavisi o kadar kolay olmuyor, etkileri yıllarca
sürebiliyor.''
CİHAN
Yorumlar