'Bugün tartışılan bir takım konular var; Hatice'ye değil, neticeye bakacaksın'

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, eskiden Milli Güvenlik Kurulu toplantılarının siyaset ve asker kesiminin karşı karşıya geldiği arena gibi olduğunu söyledi. Ergün, "O süreçler, hiç de paniğe kapılmadan ne konuşuldu, ne söylendi, ne yazıldı, ne çizildi ayrı mesele. Ama önemli olan süreç nasıl yönetildi? Ne oldu, sonunda ne oldu? Hiç kimsenin burnu kanamadan, hiçbir insan oradaki yaklaşımlar nedeniyle mağdur edilmeden bir süreç yönetimi gerçekleştirildi. Onun için bugün tartışılan bir takım konular var. Hatice'ye bakmayacağın neticeye bakacaksın." dedi.

Kocaeli Aktif Sanayici ve İş Adamları Derneği (KASİAD) 9. Genel Kurulu, Süleyman Demirel Kültür Merkezi'nde (SDKM) düzenlendi. Kurula; Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Vali Ercan Topaca, Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sezer Komsuoğlu, İzmit Belediye Başkanı Nevzat Doğan, Kocaeli Ticaret Odası Başkanı Murat Özdağ, KASİAD üyeleri katıldı.

Bakan Ergün, burada yaptığı konuşmada, KASİAD'ın hem Kocaeli'ye hem de Türkiye'ye önemli hizmetler yaptığını kaydetti. Sadece ekonomik hayatta değil, demokratik ve sosyal hayatın her alanında istikrarı artıracak çalışmalar yaptıklarını vurgulayan Ergün, "Bugün eğer Türkiye'de çözüm süreci diye bir şey devam ediyorsa tamamen bu nedenle devam etmektedir. Türkiye, çekişmelerden artık bıkmıştır." şeklinde konuştu.

"Türkiye artık şu veya bu nedenle etnik ve dini nedenlerle insanların problem yaşadığı ülke olmamalıdır." diyen Ergün, "Hiçbir insan bu konuda ızdırap içinde olmamalıdır. Türkiye'de bu yüzden itiş kakış yaşamamalı, insanlığını kaybetmemeli ve enerjisini bu işlerde tüketmemelidir. Onun için el birliğiyle bu köklü sorunlarımıza çözüm üretmek zorundayız. 'Çözümsüzlük, çözümdür' diyemeyiz. Yoksa yeniden Türkiye kendi iç çekişmelerine döner, enerjisini burada tüketir." ifadelerini kullandı.

Eskiden toplanan Milli Güvenlik Kurulu toplantılarını hatırlatan Ergün, şöyle devam etti: "Hatırlayın eskiden Milli Güvenlik Kurulu toplantıları, arena toplantıları gibiydi. Siyaset kesimiyle, asker kesiminin karşı karşıya geldiği, 'bakalım buradan ne çıkacak' denildiği, gazetecilerin heyecanla beklediği bir arenaydı, öyle algılanıyordu. Manşetler buradan çıkacaktı ertesi gün. Herkes bunu bekliyordu. O süreçler hiç de paniğe kapılmadan ne konuşuldu, ne söylendi, ne yazıldı, ne çizildi ayrı mesele. Ama önemli olan süreç nasıl yönetildi? Ne oldu, sonunda ne oldu? Hiç kimsenin burnu kanamadan, hiçbir insan oradaki yaklaşımlar nedeniyle mağdur edilmeden bir süreç yönetimi gerçekleştirildi. Onun için bugün tartışılan bir takım konular var. Hatice'ye bakmayacağın neticeye bakacaksın. Öyle derler değil mi? 'Hatice'ye bakma neticeye bak' derler. Neticede ne oldu? Neticede çok sert toplar bile, profesyonelce bazen göğsünde, bazen baldırında, yumuşatılarak ayağına indirildi. Ve senin kontrolünde gitti hadiseler. Yoksa her gelen topa sert bir kafa vurayım, her gelen topa sert bir şut atayım dersen hiç istediğin yere gitmez toplar. Bazen alırsın en sert topları göğsünde yumuşatıp ayağına indirirsin. Bu biraz zahmetli olur. Sabır gerektirir ve bunlar yapılmıştır. Profesyonelce bir süreç yönetilmiştir. Hiç kimsenin burnu kanamadan, hiçbir insanımız mağdur edilmeden yürütülmüştür."

"PROBLEMLER ORTAK AKILLA ÇÖZÜME KAVUŞMALI"

"Türkiye'de demokratik olarak toplum devletten daha hızlı ilerliyor demokrasi konusunda." diyen Ergün, şunları kaydetti: "Kabul. Toplumun ilerlemesi devletten daha hızlı oluyor. Ama devlet koca kurumsal bir yapı. Dönüşümü o kadar kolay olmuyor. Arasıra nüksediyor eski alışkanlıkları bazen. Eder. Toplamına bütününe bakacaksınız. Ama dönüşüyor devlet. Onun için bu süreçleri, devletin demokratik dönüşümünü, toplumun demokratik dönüşümünü, istikrarlı bir ortam içinde sürdürmemiz gerekiyor. Biz bütün sorunlarda, işte mesleksizlik sorunu mu var, iş dünyasının eleman bulamama sorunu mu var, onlara kulak vererek; ne diyor insanlar, nasıl bir çözüm arıyorlar? Problem ne? Kulak vererek ortak akılla çözüme kavuşturmak. Her konuda bu şekilde. Tartışılır tartışılır birçok mesele. Sonunda bir ortak akılla meseleler çözülür. Biz de o ortak akıla önem veren bir yapıdayız. Devletin de bütün uygulamalarında ortak akla önem verdiğini bilmeniz gerekir, bilmeliyiz."

"ADALET TECELLİ ETSİN DİYE GEREKİRSE KENDİ ALEYHİMİZE ŞAHİTLİK YAPMASINI BİLİRİZ"

Devlet, yasama, yürütme, yargı güçlerini kullanırken rasyonel kullanıldığını belirten Ergün, "Birisi bizi kızdıracak laf söyledi, biri bizi kızdıracak iş yaptı diye, devlet gücü kızgınlıkla kullanılmaz; olmadı böyle bir şey. Olmaz da zaten, olmayacak da zaten. Biz bu ahlaka sahibiz. Biri bizi kızdıracak laf etti veya iş yaptıysa ona olan kızgınlığımız bizi haktan ve adaletten uzaklaştırmaz, sizi de uzaklaştırmasın. Hepimiz kendimize bu açıdan bakalım. Acaba birisine olan kızgınlığım, beni o konuda haktan ve adaletten uzaklaştırıyor mu diye bakalım. Uzaklaştırıyorsa bizde bir eksik var demektir. Hak ve adalet tecelli etsin diye, gerekirse kendi aleyhimize şahitlik yapmasını biliriz. Bu kültüre sahip olursak, işlerimiz düzgün yürür bizim. Hak ve adalet tecelli etsin diye gerekirse, kendi aleyhimize şahitlik yapmasını bilmeliyiz. Ben bilmeliyim, sizde bilmelisiniz hepimiz kendimizi bu açıdan çek etmemiz lazım." diye konuştu.

KASİD Başkanı Abdulbaki Karaman ise nitelikli eğitimler yaptıklarına değinerek bu eğitimlerin öneminden bahsetti. Karaman, "Dernek olarak ülkemizin, şehrimizin ve işadamlarımızın omuz omuza vererek tüm sorunları aşağına inanıyorum." dedi.

Vali Ercan Topaca da, KASİAD'ın yaptığı çalışmaların önemine değindi. Topaca, "KASİAD bir ailedir. Kendi içerisinde anlaşan kişilerin bir araya geldiği duygu ve beklentileri bir aile. Başarıya önemli katkılar yapıyor." ifadelerini kullandı.

Konuşmaların ardından Bakan Ergün, KASİAD'ın 'Altın Marka Birliği' üyelerine sertifikalarını takdim etti. CİHAN