Biyoteknoloji alanındaki güncel konular 'Biyoteknoloji Günleri'nde tartışıldı
Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Biyoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından düzenlenen '2.
Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Biyoteknoloji Araştırma ve Uygulama
Merkezi tarafından düzenlenen '2. Çukurova Biyoteknoloji Günleri'
yapıldı. Prof. Kibar, “Biyoteknoloji, sürdürülebilir tarımın
sigortası durumunda olan genetik çeşitliliğin devamlılığının
sağlanması ve yeni çeşitlilik kaynakları oluşturması bakımından
vazgeçilmez bir araçtır.” dedi.
ÇÜ Mithat Özsan Amfisi’ndeki etkinlikte konuşan Rektör Prof. Dr.
Mustafa Kibar, biyoteknolojinin tarihsel gelişimi içinde tarımsal
sürdürülebilirliğin temeli olan biyolojik çeşitliliğin korunmasında
ve artmasında önemli roller oynadığına dikkat çekti. Çeşitli
üniversitelerden akademisyenlerin katıldığı ve bu yıl ikincisi
düzenlenen 'Biyoteknoloji Günleri'nde, biyoteknoloji alanındaki
güncel konular masaya yatırıldı. Tıbbi, farmasötik ve medikal,
mikrobiyal, gıda, bitki, hayvan biyoteknolojisi ve genetiği
değiştirilmiş organizmalar ile biyomühendislik alanında sunumların
yapıldığı konferansın açılış konuşmasını Rektör Prof. Dr. Mustafa
Kibar yaptı.
"GENETİK KAYNAKLARIN KORUNMASINDA BİYOTEKNOLOJİDEN
YARARLANILIYOR"
Biyolojik çeşitliliğin korunmasında biyoteknolojinin önemli rol
üstlendiğini belirten Rektör Prof. Dr. Mustafa Kibar, “Klasik
yöntemlerle muhafazası zor veya olanaksız olan genetik kaynakların
korunmasında biyoteknolojiden yararlanılmış ve hâlen yararlanılmaya
devam edilmektedir. Bu şekliyle biyoteknoloji, sürdürülebilir
tarımın sigortası durumunda olan genetik çeşitliliğin
devamlılığının sağlanması ve yeni çeşitlilik kaynakları oluşturması
bakımından vazgeçilmez bir araçtır.” diye konuştu.
Ülkenin biyoteknoloji alanında yetişmiş akademisyenleri ve
altyapısı varlığı ile güçlü bir ülke olduğuna vurgu yapan Rektör
Prof. Dr. Kibar, sanayi alanına adapte edilebilir biyoteknoloji
uygulamaları için önümüzde kat edilmesi gereken önemli mesafeler
olduğunu söyledi. Rektör Prof. Dr. Mustafa Kibar, şöyle devam etti:
“Bu bağlamda biyoteknolojik çıktıları sanayi ve ticaret boyutuna
geçirecek işbirliği ortamını yakalamak en önemli konulardan
biridir. Ayrıca, biyoteknoloji konusunda var olan bilgi birikiminin
genç akademisyenlere aktarılması üniversite olarak en önemli
görevlerimizden biridir. Biyoteknoloji konusunda araştırma ve
uygulamaları teşvik etmek ve yapılan araştırmaları duyurmak amacı
ile seminerler, kurslar ve konferanslar düzenlemek araştırma
uygulama merkezlerinin ana hedeflerinden biridir. Amaca uygun bir
şekilde yapılan bu etkinliğin gerçekleştirilmesinde başta merkez
müdürümüz olmak üzere emeği geçen tüm hocalarımıza teşekkür
ediyorum.”
"BİYOTEKNOLOJİ, 21. YÜZYILIN EN POPÜLER VE HIZLI GELİŞEN ALANI"
ÇÜ Biyoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr.
Nebahat Sarı ise Türkiye’de biyoteknoloji alanında araştırma,
geliştirme ve inovasyonun desteklenerek, araştırmacı ve sanayici
işbirliğinin kurulmasına yönelik adımların atılması gerektiğini
söyledi. Canlı organizmalar kullanılarak yeni teknoloji üretme
anlamına gelen biyoteknolojinin 21. yüzyılın en popüler ve hızlı
gelişen alanlarından biri olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Nebahat
Sarı, “Küresel ısınmaya bağlı yaşanan iklim değişiklikleri
gezegenimizin biyokimyasını değiştirirken, aşırı nüfus artışı, ağaç
kesimi ve şehirleşme, çölleşmeyi hızlandırıyor. Yaşanan bu süreç
ise biyoçeşitliliğin azalmasını sağlarken bazı canlı türlerinin de
yok olmasına neden oluyor. Tüm bu sorunların aşılmasında Rekombinat
DNA teknolojisini de içine alan biyoteknoloji devreye girmektedir.”
şeklinde konuştu.
Merkez Müdürü Prof. Dr. Nebahat Sarı, dünyada çok sayıda bitki
çeşitlerinin ve hayvan ırklarının geliştirilmesi, çeşitli
antibiyotik, aşı, pestisidlerin üretimi, insan genomunun
aydınlatılması ve hastalıklara çare aranmasında genom bilgilerinden
faydalanılması gibi amaçlarla pek çok alanda biyoteknolojik
yöntemlerden yararlanıldığını belirtti. Prof. Sarı, ÇÜ
Biyoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin sahip olduğu
altyapı ile bundan sonra yapılacak biyoteknolojik çalışmaların
seviyesini, kapsamı ve hızını artıracağını, bölge ve ülke
kalkınmasını önemli katkılar sağlayacağını sözlerine ekledi.
Konuşmaların ardından, Rektör Prof. Dr. Mustafa Kibar ile etkinliğe
katkıda bulunan öğretim üyelerine teşekkür belgesi verildi.
Ardından, Çukurova Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Akademik
Quartet ekibi sahne aldı.
CİHAN
Yorumlar