Bilici: Muhatap alınması gereken, devletin vesayetçi yapısıdır

Abant Platformu’nun 'Aleviler ve Sünniler: Barışı ve Geleceği Birlikte Aramak' başlıklı toplantısının son oturumunda katılımcılar, sorunun siyasi alana çekildiğinde içinden çıkılmaz hale geldiği fikrinde birleşti.
Cihan Haber Ajansı Genel Müdürü Abdulhamit Bilici, "Türkiye’deki Kürtlerin sorunların muhatabı Türkler değildir. Alevilerin sorunlarının muhatabı Sünniler değildir. Muhatap alınması gereken devletin vesayetçi yapısıdır. Eğer bunu yapmazsak rejimin oyununa düşmüş oluruz." dedi. Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu da "Derin devletin yaptıklarını Sünnilerin hanesine yazmayalım." ifadelerini kullandı.

Büyük Abant Otel’de gerçekleşen toplantının son gününde 5. oturum yapıldı. Toplantının bu oturumunda katılımcılar çözüm önerilerini dile getirdi. Moderatörlüğünü Şehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ferhat Kentel’in yaptığı oturumda, Alevi imam hatip olan Ali Rıza Güvenkaya da bir konuşma yaptı.

"AKŞAM NAMAZINI KILDIKTAN SONRA CEM ETMEYE GİDİYORUM"

Ordu’nun Fatsa ilçesinde aynı çatı altında bulunan cemevi ve caminin imam hatipliğini yapan Güvenkaya, Alevi olduğu için böyle bir göreve getirildiğini belirterek, Alevi ve Sünni cemaati olduğuna işaret etti. Şimdiye kadar Sünnilerden ‘ben bu Alevinin arkasında namaz kılmam’ diyenin olmadığını kaydeden Güvenkaya, Akşam namazını kıldırdıktan sonra cemevine giderek, cem yaptığını ifade etti.

Katılımcılardan Kürt Yazar Ümit Fırat, izlenimlerini paylaşarak, kutsallar konusunda bir ihtilafın olmadığını gördüğüne dikkat çekti. Kabullenme konusunda bir sıkıntı olduğunu aktaran Fırat, Sünnilerin Alevileri Alevi olarak kabul etmesinin önemine işaret etti.

BİLİCİ: DEVLETİN DIŞLADIĞI BİR CAMİA, YİNE ÖTEKİLEŞTİRİLMİŞ BİR TOPLUMUN DERTLERİNİ PAYLAŞIYOR

Cihan Haber Ajansı Genel Müdürü Abdulhamit Bilici de konuşmasında, toplantıda devletin ötekileştirdiği bir camianın, yine bir diğer ötekileştirilmiş toplumun dertleri ile hemhal olmasının takdire şayan olduğunu söyledi. Bu toplantıların yeni bir şey olmadığının altını çizen Bilici, Abant Platformu’nun 20 yılı aşkın geçmişi olduğunu belirterek, böyle toplantılara ve bu tür geçişkenliklere ihtiyaç olunduğuna vurgu yaptı.

Alevi ve Kürt sorunlarının kaynağına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bilici, "Türkiye’deki Kürtlerin sorunların muhatabı Türkler değildir. Alevilerin sorunlarının muhatabı Sünniler değildir. Gayrimüslimlerin sorunlarının muhatabı Müslümanlar değildir. Müslümanlar her halde gayrimüslimlere zulüm yapılmasına onay vermiş değildir. Muhatap alınması gereken devletin vesayetçi yapısıdır. Eğer bunu yapmazsak rejimin oyununa düşmüş oluruz." diye konuştu.

Bölgemizde konikleşmiş bir sorunun konuşulduğunu dile getiren Bilici, bölgede 16 ülkeyi kapsayan bir araştırmaya atıfta bulunarak, bu ülkelerde mezhepçilik yaklaşımlarında bir artış olduğunu bildirdi. Bilici, bu gidişin bölge için zararlı olduğu çağrısında bulunması teklifinde bulundu.

TÜRKÖNE: SÜNNİ OLARAK ALEVİLERİN SAZININ SÖZÜNÜN OLMADIĞI YERDE YAŞAYAMAM

Zaman gazetesi yazarı Mümtaz’er Türköne ise "Tartışmalara bakıldığında Türkiye’de inanç eksenli mukayeseler yaptığınızda hiçbir sorun yok." tespitinde bulunarak, "Sünni olarak Alevilerin sözünün sazının olmadığı bir yerde yaşayamam." dedi.

Düşmanlığı getirenin siyaset olduğunu vurgulayan Türköne, şöyle konuştu: "Ötekileştirdiğiniz zaman ya da birilerini arkanıza aldığınız zaman bize ne getirecek ne götürecek, bunun hesabı yapılıyor. Siyasi bir alana taşıdığınız zaman içinden çıkılmaz hale geliyor. Abdulhamit Bilici’nin söylediği çok önemli. Çok şükür biz bu konuda çok ciddi ilerleme kaydettik. Bütün İslam dünyası mezhep savaşları kuyusuna düşmüş. Bize de yansıyor bu. İslam dünyasındaki ihtilafların hiçbiri mezhepsel değil, siyasal ihtilaflarıdır."

GÜNDOĞDU: SİYASET KURUMU ÇÖZÜMÜN MERKEZİDİR

Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Alevilik sorununun inanç hürriyeti kapsamında ele alınması gerektiğini ifade etti. Siyaset kurumu çözümün merkezi olduğunu belirten Gündoğdu, "Siyasetçilere kızmak bu sorunu çözmez. Böyle can yıkıcı bir sorunda, siyasette umduğunu bulamayan ya da bulduğunu yitirenlerin konuşarak gideceği yol, bu sorunun çözümüne ne kadar katkı sağlar?
Derin devletin yaptıklarını Sünnilerin hanesine yazmayalım. Maraş, Çorum, Madımak, Ergenekon, Balyoz planı, bunlar bu ülkenin kardeşliğine topyekün kast etmiş kurumlardır. Acıları değil, hoşgörü ve barışı kurumsallaştıralım." şeklinde konuştu.

BAŞLICA ÖNERİLER

Söz alan diğer katılımcılar da sorunun çözümü için Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yapısının dönüştürülmesi, din derslerinde Aleviliği içeren ayrı kaynakların okutulması, Tekke ve Zaviyeler Kanunu’nun sorgulanması ve devletin tanımlama gibi bir rolü olmaması gibi önerilerde bulundu.
Toplantının 5. oturumu bu şekilde katılımcıların çözüm önerileri ile son buldu. Abant Platformu öğleden sonra açıklanacak sonuç bildirgesi ile tamamlanacak. CİHAN