Bebeğini evde ölüme terk eden öğretmen anne tahliye talebinde bulundu
Kocaeli'nin Gölcük ilçesinde 2 aylık bebeğini evde tek başına bırakarak ölümüne neden olduğu iddiasıyla tutuklanan öğretmen anne, hakim karşısında çıktı.
Kocaeli'nin Gölcük ilçesinde 2 aylık bebeğini evde tek başına
bırakarak ölümüne neden olduğu iddiasıyla tutuklanan öğretmen anne,
hakim karşısında çıktı. Zanlı anne, bebeğini arkadaşına bıraktığını
söyleyerek, tahliye talebinde bulundu.
Olay, geçen yıl ekim ayı içerisinde Gölcük ilçesinde meydana
gelmişti. Gölcük'teki bir ilkokulda sınıf öğretmeni olan anne Seçil
M.D. (35) iddiaya göre, 'Berk' ismini verdiği 2 aylık bebeğini evde
tek başına bırakarak 9 günlük Kurban Bayramı tatiline gitmişti.
Bebek evde açlıktan ölmüştü. Anne Seçil M.D. tutuklanarak cezaevine
gönderilmişti. Berk bebeğin cenazesi ise DNA tespit çalışmalarının
ardından 15 günlük süre içinde öğretmenin ailesi tarafından da
teslim alınmayınca, kasım ayında Gölcük'teki 17 Ağustos Deprem
Mezarlığı'nda bulunan kimsesizler mezarlığına defnedilmişti.
Kocaeli Adliyesi'nde Seçil M.D.'nin iddianamesi hazırlandı.
İddianamede, şüpheli anne Seçil M.D. için 20 yıldan 25 yıla kadar
hapisle cezalandırılması talep edilmişti. Gölcük Cumhuriyet
Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianame, Kocaeli 1'inci Ağır Ceza
Mahkemesi'ne gönderilmişti. İlk duruşma 1'inci Ağır Ceza
Mahkemesi'nde bugün görüldü.
Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuklu sanık
Seçil M. D. ve avukatı Murat Yaman ile Aile ve Sosyal Politikalar
Bakanlığı Kocaeli İl Müdürlüğü avukatı Hülya Yazar ile Seçil
M.D.'nin yakınları katıldı. Duruşmada ilk olarak davaya müdahil
olmak isteyen Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı Kocaeli İl
Müdürlüğü avukatı Hülya Yazar söz aldı. Yazar 6284 sayılı
çocukların korunmasına ve istismarına karşı yasanın ilgili
maddeleri gereği duruşmaya katılmak istediklerini beyan etti.
Cumhuriyet savcısı ve sanık avukatı kurumun ve ilgili yasaların
suçtan doğrudan zarar görmediği ve çocuk yaşamadığı için katılma
talebinin reddini istedi. Mahkeme heyeti de temyiz yolu açık olmak
üzere Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Kocaeli İl Müdürlüğü
avukatı Hülya Yazar’ın duruşmaya katılma talebini reddetti.
Mahkeme başkanı sanık hakkındaki iddianameyi okuduktan sonra
sanıktan savunmasını yapıp yapmayacağını sordu. Savunmasını
yapacağını söyleyen Seçil M.D., Adana’da görev yapan Tayyar A. ile
bir arkadaşının vasıtası ile tanıştığını belirterek savunmasına
başladı. Seçil M.D. "Evlenecektik. Benden belgeleri istemişti.
Kargo ile gönderdim. Ailesi ile ara tatilde tanışmaya gittim. 2
hafta orada kaldım. Oradayken ailesinin evinde Tayyar isteğim
dışında benimle birlikte oldu. Kocaeli'ne döndükten sonra beni
sürekli arayarak regl olup olmadığımı sordu. En son bir hastaneye
gittim. Hamile olduğumu öğrendim. Kendisini de arayıp söyledim
ancak o bebeği kabullenmek istemedi. Çocuktan kurtulmamı söyledi.
Hatta mart ayında geldi ve bebekten kurtulmam için beni tehdit
etti. Doktora gittim, sürenin geçtiğini söyledi. Ben de başka bir
doktor bulması için M. Ş. isimli arkadaşımdan yardım istedim. O bir
doktor daha buldu. İzmit'e gittim o da bebeğin büyüdüğünü ve
almanın cinayetten farksız olacağını söyledi. Ben de çocuğu
kabullendim." dedi.
Doğum öncesi çok büyük acılar çektiğini söyleyen Seçil M. D.,
savunmasını şöyle sürdürdü: " "Doğum öncesi baş ağrıları, karın
ağrıları çektim. Kabuslar gördüm. Uyuyamadım. Okuldan doğum öncesi
ve sonrası hiç izin almadım. Durumu sadece M. Ş. ve A. B. isimli
arkadaşlarıma söyledim. Bana hep destek olmaya çalıştılar. Doğum
öncesini o şekilde geçirdim. Bir gün kanama oldu. Hemen özel
hastaneye gittim. Onlar da beni Gölcük Devlet Hastanesi'ne sevk
etti. Orada erken doğum yaptım. Çocuğum 35 haftalıktı. Çocuk mosmor
cıktı. Hatta eks oldu dediler. Müdahale ile tekrar yaşattılar. Ben
2 gün hastanede kaldım. Çocuk Gebze'de özel bir hastaneye
gönderildi. Hastanede doktor, 'bir yarım saat geç gelseydiniz
çocuğunuz ölecekti' dedi. Ben bir anlamda kanamayı görüp hemen
hastaneye götürerek çocuğumu kurtardım. O hastanedeyken ben sürekli
gitmeye çalıştım. Gidemediğim de ise hep doktoru aradım. Sonra
çocuğumu eve götürdük. Okula giderken çocuğu Gölcük'te kuaför olan
arkadaşım N.S.'ye bırakıyordum. Bakıcı aradık M.Ş. buldu.
Kartepe'deydi. Uzak olduğu için gelmedi. Çaresiz kaldım. Annemin
başında tümör çıkmıştı. Memlekete gitmek zorundaydım. M. Ş.'ye
söyleyip çocuğu ona emanet ederek evimin anahtarını vererek
memlekete gittim. Bir şey olursa bana haber ver dedim. Ben
tatildeyken kendisi beni aramadı. Ben de bir şey olmadığı için her
şey yolunda diye düşündüm. Geri döndüğümde ise çocuğu hareketsiz
buldum. Mama yaptım. Yemedi hemen M.Ş.'yi aradım ve ne yapayım diye
sordum. O da hastaneye götürmemi söyledi. Olay bu şekilde
gelişti."
"BANA ÇOCUK EMANET ETMEDİ. YA DA EVİNİN ANAHTARINI BIRAKMADI"
Mahkeme başkanının "Çocuğunun olduğunu Tayyar A.ya haber verdin
mi?" sorusuna Seçil M. D., "Çocuk olduktan sonra aradım. Ama
ulaşamadım. Kardeşine ulaştım. Ancak o da beni tehdit etti." diye
konuştu. Hakimin daha önceki savunmalarında neden diğer olayları
anlatmadığı ve bebeği M. Ş'ye teslim etmediğini söylemediğine dair
sorusuna ise "M.Ş. evliydi. Olaylara karıştırıp ailesi ile sıkıntı
yaşamasını istemedim." diye karşılık verdi. Sanıktan sonra dinlenen
M. Ş. ise Seçil Müge D. ile 2003 yılında Erzurum’da tanıştığını
belirterek, kendisine doktor bulması ve bebeğini hastanede görmesi
ile evine getirmesi konusunda yardımcı olduğunu ancak sorunları
fazlalaşınca görüşmeme kararı aldıklarını, en son kendisini
çocuğunun öldüğü gün aradığını ve ne yapacağını sorduğunda muhtara
gitmesini söylediğini belirterek, "Bana çocuk emanet etmedi. Ya da
evinin anahtarını bırakmadı." ifadelerini kullandı.
TAHLİYE TALEBİ
Sanık avukatı Murat Yaman ise bebeğin erken dünyaya geldiğini ve
birçok rahatsızlığı bulunduğunu belirterek, "Böyle bir bebek tek
başına bırakıldıktan 7 veya 8 gün sonra değil çok çok önce ölür.
Müvekkilim bebeğini kendisi kabul etmese de M. Ş.'ye emanet
etmiştir. Müvekkilim çocuğu için gerekli bütün ilaçları almış.
Yokluğunda ise bebeğinin kuaför arkadaşına emanet etmiştir. Bu
nedenle yüksek sağlık şurası veya yeni doğan uzmanı yada
uzmanlarından heyetin böyle sağlıksız duyan bir çocuğun bakım
yapılmadan 7 veya 8 gün yaşayıp yaşamayacağının araştırılmasını
istiyoruz. Ayrıca müvekkilimde çift kişilik ve depresyon
rahatsızlıkları bulunduğu da raporlardan anlaşılmıştır. Biz
müvekkilimin ruh sağlığı hakkında daha detaylı bir inceleme talep
ediyoruz. Müvekkilimin bu suçu işlediğine dair kesin deliller
bulunmamaktadır. Suç vasfı da değişebileceğinden tahliyesini talep
ediyorum."dedi. Sanık Seçil M. D.'de avukatının savunmasına
katılarak tahliye talebinde bulundu. Mahkeme heyeti sanık avukatına
soruşturmanın genişletilmesi ile ilgili gerekçeli taleplerini
hazırlaması, Adana’da olmadığı için ifadesi alınamayan Tayyar
A.'nın ifadesinin alınması amacıyla adli mercilere yazı yazılmasına
ve diğer tanıkların dinlenmesi ve eksikliklerin giderilmesi
amacıyla duruşmanın 24 Nisan 2014 tarihine ertelenmesine karar
verdi.
CİHAN
Yorumlar