Başoğlu: Toprak sanayi sektörü durma noktasına geldi

Türkiye'de önemli bir yere sahip olan toprak sanayi sektörü, başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere kamu yatırımlarında tuğla-kiremit kullanmamasından yakınıyor. Sektör temsilcileri 2014 yılında üretim yapmama kararı alma noktasında geldiklerini belirtiyor.

    Türkiye Tuğla ve Kiremit Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Kadir Başoğlu ile Çorum Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı (ÇTSO) ve Türkiye Tuğla ve Kiremit Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu üyesi Çetin Başaranhıncal, ülke genelinde toprak sanayi sektöründeki sorunları dile getiren yöneticilerin, 2014 yılında üretim yapmama kararı almanın eşiğine geldiğini açıkladı.

    Başaranhıncal, başta 650 yataklı Çorum Devlet Hastanesi olmak üzere Türkiye'deki bütün sağlık yatırımlarında tuğla-kiremit tercih edilmemesine tepki gösterdi. Yatırımlarının durma noktasına geldiğini açıkladı. Tuğla-kiremit yerine gaz-beton kullanımının tercih edilmesinin, Türkiye genelinde bu sektörde söz sahibi konumunda olan Çorum için düşündürücü olduğunu belirten Çetin Başaranhıncal, toprak sanayicileri, sağladıkları onca katma değere karşın yok sayıldıklarına dikkat çekti. Başaranhıncal, hastane inşaatına bedelli ya da bedelsiz olarak kiremit-tuğla vermeyeceklerini, 2014 yılında da üretim yapmama kararı almanın eşiğinde olduklarını dile getirdi. Başaranhıncal, ''Çorum ilinde faaliyete başlanacak olan hastane inşaatı duvarlarında gaz beton ve teras çatı uygulamalarında polimer malzemelerin kullanılacak olması sektörümüzü büyük bir hüsrana uğrattı. Kamu yatırımlarında kalite, ekonomi, sağlık gibi kriterlerin yanı sıra özellikle yatırımın yapılacağı bölgedeki kaynaklar ve doğruların göz ardı edilerek neden alternatif malzemelerin kullanıldığının açıklanması gerekmektedir.'' dedi.

    BAKANLIK GERİ DÖNÜŞ YAPMADI

    Çetin Başaranhıncal, ülkenin kiremit ihtiyacının yüzde 35-40'ını tuğla ihtiyacının da yüzde 10'unu karşılayan Çorum gibi bir ilde devasa boyuttaki bir hastane yatırımında, kiremit-tuğladan daha pahallı olan gaz beton kullanımının akla ve mantığa aykırı olduğunu ifade ederek ''İlimize yeni bir hastane inşa edilecek olması, birer Çorumlu olarak bizleri gururlandırmaktadır. Ancak ihale şartnamesinde bina yapımında kullanılması öngörülen malzemeler, Çorum gerçekleri ile aykırılık göstermektedir. Toprak sanayicileri olarak bizler, ihale şartnamesinin açıklandığı günden bu yana Sağlık Bakanlığı ile görüşme halindeyiz. Bakanlığa gaz beton yerine kiremit-tuğla kullanılması gerektiğini açıkladık. Bakanlık yetkilileri ile yaptığımız son görüşmede durumun değerlendirileceği ve bize dönüş yapılacağının söylenmesine rağmen aradan geçen zamanda her hangi bir dönüş olmamıştır. Üstelik hastanenin ihale süreci de tamamlanmıştır.'' şeklinde konuştu.

    EN BÜYÜK İSTİHDAM KAPISI

    Başaranhıncal açıklamasında ayrıca, toprak sanayinin Çorum'a sağladığı katma değeri de anlattı. Toprak sanayinin, Çorum'da 40 civarında tesiste 4 bin kişiye, Türkiye genelinde ise 400 civarında üretim tesisinde 40 bin kişiye sağladığı iş imkanı ile Çorum'a 'en düşük işsizlik oranına sahip illerden bir tanesi' ve 'en huzurlu il' gibi unvanların kazandırılmasına ciddi katkı sağladığının altını çizdi.

    Çetin Başaranhıncal şöyle konuştu: ''Sınıfındaki diğer ürünlerden daha düşük maliyetlere sahip olan, ülkemiz için katma değer sağlayan ve sosyal anlamda birçok faydası bulunan toprak sanayinin, ilimizde yapım veya tadili gereken kamu kurumları, cami, cemevi, okul, kolluk kuvvetleri inşaatlarında büyük ölçüde yardımları bulunmaktadır. Tuğla ve kiremit üreticilerimiz hiçbir maddi çıkar gözetmeksizin, mutlulukla bu yardımları yapmakta, kamu kurum ve kuruluşlarımızın yatırımlarına destek olmaktadır. Fakat ilimize yapılacak ilk yatırımda sanayicimiz hiç ama hiç düşünülememiştir.''

    "HAKSIZ REKABET VAR"

    Bakanlığın, doğrudan bir ürünü işaret ederek ihale düzenlemesinin haksız rekabete neden olduğunu ifade eden Türkiye Tuğla ve Kiremit Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Kadir Başoğlu ise ''Biz bu yatırımlarda özellikle 'tuğla kullanılsın' da demiyoruz. Biz sadece, ihale şartnamesinde, belli bir mamulün işaret edilmesini değil, yapı malzemesinde aranan teknik özelliklerin belirtilmesini talep ediyoruz. Bu sayede, teknik özellikleri yeterli ürüne sahip bütün firmalar teklif verebilirler. Aksi taktirde ortaya, söz konusu yapı malzemesi üreten firmaların Sağlık Bakanlığı'nda güçlü bir lobi çalışması yaptıkları hiç düşünmek istemesek de akıllara gelmektedir.'' dedi.

    "AMACIMIZ ŞOV YAPMAK DEĞİL, YANLIŞTAN DÖNÜLMESİNİ SAĞLAMAK"

    ''Toprak sanayicileri olarak amacımız şov yapmak değil, bir yanlıştan dönülmesini, sektörümüze yapılan haksızlığın giderilmesini sağlamak.'' diyen Başoğlu, ''Sağlık Bakanlığı ile bu konuda uzun zamandır görüşüyor olsak da bugüne kadar kamuoyuna her hangi bir açıklama yapmamış olmamız, amacımız ve niyetmizin ne kadar düzgün olduğunu ortaya koymaktadır. Çorum ilimiz bu yatırımdan geri kalacağı endişesini de gözeterek, bu açıklamayı ihale sürecinin de tamamlanmasının ardından yapmayı uygun gördük.'' diye konuştu.

    "GEREKİRSE TEKNİK BİLGİ VEREBİLİRİZ"

    Tuğla ve kiremitin, yeni nesil yapı malzemelerinden daha kaliteli olduğunu iddia ettiklerini kaydeden Başoğlu ''Bununla ilgili gerekirse teknik bilgi de verebiliriz. Sektörümüze ait kooperatif ve derneklerimiz kamu yatırımlarında düşük standartlı alternatif malzemelerin kullanımıyla ilgili doğru ve tarafsız bilgiyi ilgili kurum ve kuruluşlara iletmeyi kendine görev edinmiştir. Özellikle son yıllarda büyük yatırım içerisinde olan sağlık hizmetleri sektörü tamamlanmış yatırımlarında aynı hataya düşmüş ve yeni yatırımlarında da bu hatalı uygulamayı devam ettirmekte kararlı görülmektedir. Tamamlanmış yatırımlarda elde edilen olumsuz geri dönüşlere ve biz sektör temsilcilerinin doğru ve kaliteli olanı izah çalışmalarına itibar edilmemesi sektörümüzü derinden üzmekte ve yaralamaktadır.'' açıklamasını yaptı.

    Açıklamanın sonunda toprak sanayicilerinin bu konudaki yerel ve ulusal düzeyde mücadelelerinin devam edeceği belirtilerek bürokratların bu konuda yeterince bilgili olmadığının görüldüğü ve siyasilerin bu soruna müdahil olmaları gerektiği kaydedildi. CİHAN