Başbakan'dan Ekmek İddialarına Sert Yanıt
Başbakan Erdoğan, beraberinde eşi Emine Erdoğan ve kızı Sümeyye Erdoğan ile birlikte özel uçak 'ANA' ile Antalya Havalimanı'na saat 16.40'da geldi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Antalya'da son
yılların en kalabalık mitingini gerçekleştirdi. Başbakan Erdoğan
konuşmasında da emniyet rakamlarını vererek katılımın 100 bine
yakın olduğunu söyledi.
Başbakan Erdoğan'ın Antalya mitinginde alanında, çevresinde ve kent
merkezinde çeşitli illerden de gelen 3 bin 500 polis görev yaptı.
Başbakan Erdoğan'ın konuşması boyunca da polis alanı helikopterden
sürekli kontrol altında tuttu. Miting boyunca kalabalık nedeniyle
çok sayıda bayılan, fenalık geçiren oldu.
ALANDAKİ İLGİNÇ PANKARTLAR
Miting alanı saatler öncesinden dolarken alanda asılı pankartlar da
dikkat çekti. 'İyi Olan Kazansın' yazılı pankartta üç siyasi
partinin de liderlerini fotoğrafı yer aldı. CHP Lideri Kemal
Kılıçdaroğlu'nun üzerinde 'Kumsal Partisi', MHP Lideri Devlet
Bahçeli'nin üzerinde 'Püskevit Partisi' ifadesi yer alırken ikisini
de ortasında yer alan Başbakan Erdoğan'ın üzerinde ise 'Milletin
Partisi' yazısı yer aldı. Dev pankart 'Kaybeden Bıraksın'
çağrısıyla noktalandı.
Alanın başka bir noktasında ise 'Arşivlerle Kılıçdaroğlu'nun İcraat
Karnesi' yazılı başka bir pankart yer aldı. Üzerinde Zaman
gazetesinin logosunun da yer aldığı pankartta CHP Lideri
Kılıçdaroğlu'nn SKK Genel Müdürlüğü dönemine ilişkin gazete
kupürleri yer aldı.
Miting alanında Başbakan Erdoğan'ın konuşma yaptığı bölüme en yakın
noktada ise Ak Parti meclis grubunda da okunan Nurullah Genç'in
'Uyan artık yiğidim' şiirinden 'Tasalanma yiğidim' dizesiyle
başlayan bölüm yazılı pankart asıldı.
AK Parti Antalya Başkanı Mustafa Köse imzalı başka bir pankartta
ise 'Antalya'nın mor üzümü severler boyu uzunu Antalya seni seviyor
uzun adam' ifadeleri yer aldı.
'POLİSE UZANAN ELLER KIRILSIN' SLOGANI
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Antalya'da gaz
kapsülüyle vurulduktan 269 gün sonra komada hayatını kaybeden
Berkin Elvan'a ilişkin açıklamaları sırasında konuşması 'Polise
uzanan eller kırılsın' sloganlarıyla kesildi.
BAYKAL'IN DAMADINI ŞİKAYET ETTİLER
Başbakan Erdoğan, konuşurken ön sıralardan bir kadının ısrarlı bir
şekilde kendisine ulaşma talebine de kayıtsız kalamadı. Konuşmasına
ara vererek kadının söylediklerine anlamaya çalışan Başbakan
Erdoğan, "Bir yazın verin, bakalım" dedi. O not dakikalar
sonrasında Başbakan Erdoğan'a ulaştı. CHP eski Genel Başkanı ve
Antalya Milletvekili Deniz Baykal'ın damadı Halil Ataman'a ait
iflas sürecindeki tekstil fabrikası işçilerinden gelen o notu
okuyan Başbakan Erdoğan, "Kıdem tazminatları diyor. 20 triyon gibi
de bir rakamdan bahsediyorlar. Müsaade edin bir inceletelim.
Ayaküstü olmasın. Yapılacak ne varsa ona göre yapmaya çalışalım"
dedi.
Başbakan Erdoğan, konuşmasının başında Arif Nihat Asya'nın 'Bayrak'
şiirinden aşağıdaki 3 kıtayı okudu:
"Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü,
Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü,
Işık ışık, dalga dalga bayrağım!
Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.
...
Sana benim gözümle bakmayanın
Mezarını kazacağım.
Seni selâmlamadan uçan kuşun
Yuvasını bozacağım.
...
Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder...
Gölgende bana da, bana da yer ver.
Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar:
Yurda ay yıldızının ışığı yeter."
ESER SİYASETİNDEN BAHSEDEN PARTİ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin,
Antalya'da, Kepez Spor Salonu yanında düzenlediği mitingde, halka hitap
etti. Muhalefet partileri ve Fethullah Gülen'i eleştiren Başbakan
Erdoğan, "12 yıl olduğu gibi şu seçim döneminde de eser siyasetinden bahseden tek parti var, Ak Parti. Dikkat
edin Kılıçdaroğlu, Bahçeli bunlar eser siyasetinden bahsediyor mu? Şunu yaptık, şunu
yapıyoruz, şunu yapacağız diyorlar mı? Dillerine doladıkları tek
şey var, bunlarda takiyye var, bunlarda yalan var, bunlarda fitne
var, bunlarda fesat var, bunlarda iftira var. Biz projelerle
konuşuyoruz" dedi.
MHP ve BDP'nin kimlik siyaseti, CHP'nin ise kumsal milliyetçiliği
yaptığını söyleyen Başbakan Erdoğan şunları söyledi: "Yani deniz,
güneş, kum olmasa CHP'nin vay haline. Biz 77 milyonu kucaklıyoruz.
Geçenlerde Kılıçdaroğlu çıkmış, Kırkpınar'da bayrak geçiyormuş,
bizim bakan arkadaşlarımız bayrak geçerken ayağa kalkmamış, bunu
eleştiriyor. Ey Kılıçdaroğlu, sen bize bir defa bayrakla ilgili
ders verme. Sen son seçimlerde Hakkari'de seçim yaptın, orada malum
partiyle anlaştın. CHP bayraklarının dışında bir tane Türk bayrağı
var mıydı? Anlaştığın halde orada ne ikinci parti oldun, ne üçüncü
parti. Dördüncü parti oldun. Nal topladın nal. Bayrak sevgisini
bize Kılıçdaroğlu öğretemez."
30 Mart öncesinde Ak Parti'ye karşı bir ittifak olduğunu dile
getiren Başbakan Erdoğan şöyle devam etti: "CHP, MHP, BDP, bir de
yanlarına Pensilvanya'yı aldılar. Bir örgüt lideri var
Pensilvanya'da. 1999'da buradan kaçıp gitti, 'vatanım' diyor,
vatanına gelmiyor. 2 yıl kadar önce kendisine davet yaptım, onların
malum olimpiyatları vardı, artık bitti bizim için bunlar. Artık
bunların olimpiyatları, molimpiyatları diye bir şey bizim
defterimizde yok. O işler geçti. Çünkü bugüne kadar çok aldattılar.
Hatta hatta Türkçe Olimpiyatları'nda İstanbul Atatürk Stadyumu'nda
öyle bir şey söylendi ki, ben de şaşırdım. O gün Peygamber
efendimiz de oradaymış. Bunu söylediler, bunu söylediler. Bunlarda
garip garip şeyler oluyor. Kendi televizyonlarının dizisinde
Peygamber efendimiz miraçtan iniyor, kamyonete bindiriliyor ve o
şekilde götürülüyor."
BERKİN ELVAN'IN ÖLÜMÜ
Yapılan bu ittifakla Türkiye'nin huzuruna, istikrarına, istikbaline
bir saldırı başlatıldığını vurgulayan Başbakan Erdoğan, "Şimdi biz
MHP, 'eli kanlı terör örgütüne sempati gösteriyor' deyince MHP
Genel Başkanı 'ispat et' diyor. İspata ne gerek var. Attığın
twetleri gözün görmüyor mu ey Bahçeli? Genel başkan
yardımcılarının, milletvekillerinin, örgütün ekmek yalanına inanıp
yaptıkları açıklamaları duymuyor musun ey Bahçeli? Ne ekmeği be?
Kimi aldatıyorsun? Kimi aldatıyorsun? Elinde sapanla, yüzü poşulu
kişiyi görmüyor musun? Ondan sonra benim polisime hakaret
ediyorsun. Ve diyorsun ki bunun katilini bulun. Benim polisimin
orada yaptığı ne? Biber gazı kullanmak. Bu tür eylemlerde biber
gazı kullanmak güvenlik güçlerinin en doğal, en tabii hakkıdır.
Toplumun huzuru için bunu yapıyor. Dolayısıyla biz orada
polisimizin attığı adımı kalkıp da kınayamayız. Maalesef bu
Pensilvanya polisimizin içine de fitneyi soktu, orayı da
karıştırdı. Orada da tabii sıkıntılar meydana getirdi. Maalesef
onun da bedelini ağır ödüyoruz, onu da söylüyeyim. Bunlar aileleri
birbirine düşürdüler. Aileleri böldüler, parçaladılar. Gezi
olaylarına, CHP'nin Genel Başkanı'na avukatlık yapan sen değil
misin ey Bahçeli? Ankara'da Türk bayrağını yakanlara, Taksim'e
kızıl bayrak asanlara, camilere saygısızlık yapanlara,
başörtülülere saldıranlara avukatlık yapan sen değil misin ey
Bahçeli?" dedi.
Başbakan Erdoğan, Türkiye'de çok çirkin ve çok tehlikeli bir oyun
oynandığını dile getirerek, yıllarca Türkiye'de en üst düzey devlet
adamlarını, bürokratları, siyasetçileri dinleyen ve bunları kaydeden
Pensilvanya'nın tehditle, şantajla şu anda siyaseti
dizayn etmeye çalıştığını söyledi.
CHP'Lİ BAŞKANI ELEŞTİRDİ
Başbakan Erdoğan, CHP ve MHP'nin bu ihanet tuzağına düştüğünü,
medya ve iş çevrelerinin bu ihanete su taşıdığını kaydetti.
Konuşmasında Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı CHP'li Mustafa
Akaydın'ı da eleştiren Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu: "Aradan 5
yıl geçti, geride ne kaldı? Geride bira festivali kaldı. Geride
ölüleri yakma projesi kaldı. Kafaya bak kafaya yahu. Ölüleri
yakarak arsa kazanacakmış. Kafaya bak. Geride ne kaldı, başörtüsü
düşmanlığı kaldı. Peki, bu zat ne yaptı, icazet almak için
Pensilvanya'ya gitti. Paralel örgütün liderinin dizinin önüne
çöktü, elini öptü ondan icazeti aldı. Şimdi bu ortaya çıkınca da
inkara başladı. Tabi CHP Genel Başkanı Pensilvanya'nın müridi
olunca, CHP Pensilvanya'daki zatın eline geçince bu sefer gittiğini
itiraf ediyor. Ama işi abartıyor, televizyonda canlı yayında
Pensilvanya'daki o zatın Kuran tefsirini başucumdan ayırmadım
diyor. Sen kim Kuran tefsiri kim? Bu arada o zatın Kuran tefsiri de
yok zaten."
Eşi Emine Erdoğan'ın GATA'ya başörtüsüyle girememesi üzerine CHP'li
Başkan Akaydın'ın o tarihte yaptığı ve 6 Şubat 2010 tarihli Zaman
Gazetesi'nde yayınlanan açıklamalarına değinen Başbakan Erdoğan
şöyle devam etti: "Düşünebiliyor musunuz bir Başbakan'ın eşini
başörtülü olduğu için GATA'ya almıyorlar ve bu adam burayla ilgili
ne diyor biliyor musunuz? Bak bak benzetmeye bak. Bu da nerede
yazıyor biliyor musun, ben ona 'Zaman' demeyeceğim 'Saman'
diyeceğim. 3 yıl önce 6 Şubat 2010 bu haberi veriyor, verdiği haber
şu; 'Camiye ayakkabı ile giriliyor mu ki GATA'ya türban ile
girilsin.' Şu benzetmeye bak yahu. Şimdi diyorum ki ben 30 Mart'ta
Antalya bu zata da dersini vermeli. Çünkü bu zata dersi verdiğiniz
zaman aynı anda Pensilvanya'ya ders vermiş olacaksınız. Ey
Pensilvanya kimle yatıyorsun, kimle kalkıyorsun? Hale bak ne
günlere kaldık."
'DİNLEMELER CASUSLUKTUR'
Başbakan Erdoğan Antalya mitinginde yasadışı dinlemelere ilişkin de
konuştu. Cumhurbaşkanı ve Başbakanı dinlemenin casusluk olduğunu
kaydeden Başbakan Erdoğan, "Bu ahlaksızlar günlerce, aylarca bunu
ama montaj ama doğru bunları yayınlıyorlar. Bunlar casusluk
suçundan yargılanacaklar zaten. Ben bunlara inanmadığınızı
biliyorum. Ama bununla kalmayacak bunlar. Bunlar casusluk suçundan
yargılanacaklar. Bunun bedelini ödemeleri lazım. Biz bu devleti
sokakta bulmadık. Öyle geleceksiniz, sızacaksın, örgütleneceksin
sonra da milleti birbirine düşüreceksin. Yok öyle 25 kuruşa simit.
Suriye'den gelen dualar, Filistin'den, Mianmar'dan, Libya'dan gelen dualar
bize yeter. İşte bak İsrail bombalama yapıyor. İsrail teröristleri bombaladı diye bunların
televizyonu yayın yapıyor. Bunlar bu ya. Mavi Marmara'da bunu
yaptılar. Ama inşallah 30 Mart'ta ümitlerini kaybedecekler" diye
konuştu.
Başbakan Erdoğan, konuşmasının sonunda Antalya Büyükşehir Belediye
Başkan adayı Menderes Türel'i kürsüye davet ederek elini
kaldırdı.
Yorumlar