Başbakan, Fethullah Gülen'e Çağrı Yaptı
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Burdur mitinginde CHP'yi ve Fethullah Gülen'i hedef aldı.
Başbakan Erdoğan, "CHP'nin Hocası, bu Genel Müdür'ün eline bir
montaj ses kaydı verdi. Önceki rezaletlerden ders almayan Genel
Müdür şimdi de eline tutuşturulan montajla işi irade etmeye
çalışıyor" dedi. Gülen'e yönelik sert eleştirilerde bulunan
Erdoğan, "Ey hoca, eğer bir yanlışın yoksa Pensilvanya'da durma.
Senin vatanın Türkiye ise, buyur vatanına gel. Siyaset
de yapacaksan, çık meydanlarda siyaset
yap" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan partisinin Burdur Cumhuriyet Meydanı'nda
düzenlenen mitingte yaklaşık 20 bin kişiye konuştu. Erdoğan
konuşmasına geçen hafta Şırnak'ın Uludere İlçesi'ne bağlı Gülyazı
Köyü'ndeki karakolda kaza sonucu şehit düşen Burdurlu Piyade Er
Sezer Çelik'i rahmetle anarak başlarken 30 Mart seçimlerinin
Cumhuriyet tarihinin en önemli, en hayati seçimlerinden biri
olduğunu söyledi. 30 Mart'ta eski ile yeni Türkiye arasında seçim
yapılacağını anlatan Başbakan Erdoğan, "Eski Türkiye; yeniden
koalisyon dönemleri, kriz, kaos, yeniden gerilim, bunalım demektir.
Eski Türkiye; yolsuzluk, yoksulluk, yeniden yasaklara dönüş
demektir" dedi.
Bunun karşısında 'Yeni Türkiye'nin büyük Türkiye demek olduğunu
ifade eden Başbakan Erdoğan, "Yeni Türkiye; istikrar, güven
demektir. Yeni Türkiye adaletin tecelli ettiği bir Türkiye
olacaktır. Yeni Türkiye birlik, beraberlik, kardeşlik demek" diye
konuştu.
'ADI PARALEL YAPI OLAN VİRÜS'
Türkiye'nin birlik, beraberlik, kardeşliğini kıskananlar olduğunu,
ülkeyi bölmek, parçalamak isteyenlerin bulunduğunu ifade eden
Başbakan Erdoğan, "Adı 'Paralel yapı' olan virüs; bizim birliğimizi
bölmek için ortaya çıktı. Ama başaramayacaklar. Sizin bu
birliğiniz, beraberliğiniz, kardeşliğiniz, yeniden büyük Türkiye
anlayışınız buna fırsat vermeyecek" dedi.
Yeni Türkiye ile eskisi arasında tercihin yapılacağı bu süreçte
partilileri kapı kapı çalışmaya davet eden Başbakan Erdoğan,
şunları söyledi:
"Biz yaptıklarımızı anlatacağız, onlar iftira, dedikodu
üretecekler. Onlar montajcı. Yalancının mumumu yatsıya kadar
yanarmış. Ama bunlarınki yatsıya kadar sürmedi. Geldi bir sabah
rüzgarı aldı, götürdü, söndü. Eski Türkiye'nin aktörlerini
görüyorsunuz değil mi? Bugünlerde yeniden yeni tahrik, provokasyon,
darbe girişimlerinin mücadelesi içindeler. Eski Türkiye'de işleri
tıkır tıkır yürüyenler, milleti düşünmeyenler, milletin alınterine,
emeğine, ekmeğine musallat olanlar Türkiye'yi bir kez daha
paçasından tutuyor aşağı doğru çekmeye, geçmişe götürmeye
çalışıyor."
BELGE AÇIKLADI
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Burdur'da 27 Mayıs
1960 darbesinin hemen sonrasında halka Eskişehir Örfi İdare
Kumandanlığı'nın "Ankara'daki bütün hükümet erkanı ve Demokrat
Parti başkanlarının beraberlerinde 12 uçak dolusu altın mücevaratı
ve parayı yurt dışına kaçırmaktayken yakalandıkları" iddiasının yer
aldığı tebliğin dağıtıldığını söyledi. Ardından da Erdoğan, şöyle
dedi:
"CHP'nin Genel Müdürü'nün sahte, montaj belgelerine benzemez.
CHP'nin Genel Müdürü'nün geçmişi de böyleydi. Bu ülke hangi
badirelerden geçti? Bu CHP, bu ülkede nemenem işler çevirdi. Hep
bunların arkasından, hep bunlardan istifade ederek Türkiye'de
iktidar olmaya çalıştı."
"CHP'NİN HOCASI"
Başbakan Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun şimdi de
'Okyanus ötesi'nden montaj ses kayıtları ile ortaya çıktığını ileri
sürerek şunları söyledi:
"CHP'nin hocası bu genel müdürün eline bir montaj ses kaydı verdi.
Önceki rezaletlerden ders almayan genel müdür şimdi de eline
tutuşturulan montajla işi irade etmeye çalışıyor. Bu senaryoda
hocası ona o görevi verdi: 'Sen belge sallayacaksın', 'Biz buradan
montaj yapacağız sen gideceksin grup toplantıları, meydanlarda
bizim montajlarımızı anlatacaksın' dedi. Ey hoca; eğer bir yanlışın
yoksa Pensilvanya'da durma. Senin vatanın Türkiye ise, buyur
vatanına gel. Siyaset de yapacaksan, çık meydanlarda siyaset
yap. Ama bu ülkeyi karıştırma, huzurunu bozma, ulusal güvenliği
tehdide yönelik birçok provakatif eylemlerde bulunma. Şimdi Okyanus
ötesindeki hocayla 'CHP Genel Müdürü' el ele kol kola şu anda
Türkiye'yi bir kaosa sürüklemenin gayreti içindeler."
Erdoğan, Türkçe Olimpiyatları'nda isim vermeden 'Hoca' olarak
tanımladığı Fethullah Güven'i övmekle eleştirildiğini belirterek, o
zaman kendilerinin samimi ve iyi niyetli tavır içinde olduklarını,
yapının 'bu tür şeylerini' görmediklerini söyledi.
"CASUSLUK' DENİLEN BİR OLAY VAR'
Başbakan Erdoğan, sürecin sadece kendisi, ailesi ve yakın
arkadaşlarını hedef almadığını, saldırının Türkiye Cumhuriyeti'ne
yönelik olduğunu anlatırken, 'Selam örgütü' iddiasıyla
Cumhurbaşkanı'ndan Başbakan'a, Genelkurmay Başkanı'ndan üst düzey
bürokratlara binlerce kişinin hukuksuz biçimde dinlendiğini
söyledi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dinleme
kararlarını aldıran savcıya seslenirken sert bir ses tonuyla “Sen"
derken şöyle dedi:
"Sen, hangi ülke adına bu dinlemeleri yaptın? Polisi de soruyorum,
tabii polis derken tüm polisleri kastetmiyorum bu işi yapanları
kastediyorum, bu dinlemeleri, ey polis, hangi ülke adına yaptın.
Benim ülkemin, Türkiye Cumhuriyeti'nin en mahrem bilgileri başka
ülkelerin adına çalışan casuslar tarafından dinleniyor, servis
ediliyor ve bu ülkenin savcısı, hakimi hala kayıtsız kalıyor.
Düşünebiliyor musunuz, benim yanıma polis olarak gelen, bizim
yetiştirdiğimiz emniyet müdürü, amiri, komiseri benim ofisimin,
bakıyorsunuz, en mahrem yerine böcek yerleştiriyor ve beni
dinliyor. Şimdi CHP'nin Genel Müdürü, ikide bir çıkıyor diyor ki,
'Sen hükümetsin kontrol et.' Casusluk denilen, ajanlık denilen bir
olay var. Adam yargıda yapılanmış, polisin içinde yapılanmış. Sen
diyorsun bu devletin resmi polisi, bu da yargıda. Ona
güvenmeyeceksin, buna güvenmeyeceksin. Gerekli müdahaleyi yaptığın
zamanda kalkıp bağırıp çağırıyorsun. İşte buyurun, şimdi yakaladık,
tespit ettik. Bununla ilgili yargı sürecini başlattık. Bir tanesi
kaçtı, öbürü gidip geldi. Bunların sayısı artacak. Klasörler
çoğalmaya başladı."
Başbakan Erdoğan, 'Selam' örgütü kapsamında 'Mavi Marmara
şehitlerinin' ailelerin telefonlarının da dinlendiğini açıkladı.
Bunu 'Skandal' olarak nitelendiren Başbakan Erdoğan, "Şu alçaklığa,
ihanete bakar mısınız? Mavi Marmara şehitlerin ailelerini
dinliyorlar. Bunu niye dinlerler? Sizden bunları, dinlemezini,
takip etmenizi kim istedi? Ne adına dinlediniz, neye hizmet etmek
için dinlediniz?" diye konuştu.
'KILIÇDAROĞLU KASETLE SONUÇ ALINDIĞINI GÖRDÜ'
Paralel yapının gerçekten çok büyük bir ihanet içine girdiğini,
başka ülkeler adına uluslararası bazı istihbarat örgütleri ve
odaklar için çalıştığını belirten Başbakan Erdoğan, "Ortada çok
büyük ihanet, ajanlık, casusluk faaliyeti var. Bu yapının
tabanındaki kardeşlerimin bu ihaneti, Türkiye'nin sırtına saplanan
hançeri görmelerini rica ediyorum" dedi.
MHP tabanın da Türkiye'nin karşı karşıya olduğu bu saldırı karşında
tavrını koyması gerektiğini, kirli komplonun parçası olmaması
gerektiğini kaydeden Başbakan Erdoğan, hem CHP eski Genel Başkanı
Deniz Baykal'a cevap verdi hem de CHP'ye tavır alma çağrısında
bulundu. Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
"CHP'nin şu andaki Genel Müdürü kaset ürünü Genel Başkan'dır. Eski
Genel Başkan kasetle gönderildi. Geçen gün çıkmış bana çağrı
yapıyor, 'Çıksın, açıklasın' diyor. Ben neyi açıklayım ya? Anayasa
tartışmalarının olduğu, bu sosyal medyaya düştüğü anda Ulaştırma
Bakanıma talimat verip sosyal medyada onu durduran ben oldum ya.
Daha sana ne anlatıyım ben? Sen bununla gittin ya. CHP'nin başından
seni böyle indirdiler. CHP içinde kaset, şantajla sonuç
alabildiğini gören CHP Genel Müdürü şimdi de Türkiye Cumhuriyeti
hükümetini, Türkiye'nin istiklalini kasetle esir almaya çalışıyor.
CHP içinde sağ duyulu sesler yükselmeye başladı."
'YOĞUN BAKIMDA' HABERLERİNE SERT TEPKİ
Başbakan Erdoğan, hakkında çıkan 'yoğun bakımda' haberlerini de
sert tepki gösterdi. Dün Milli Güvenlik Kurulu'na katıldığını
anlatan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Hemen bir 'yoğun
bakıma' soktular beni. 'Yoğun bakımdan' çıktım. Şimdi buradayım.
Buradan da Uşak'a gidiyorum. Artık nelerden medet umuyorlar. Ya
montaj, ya iftara, ya öldürecek, ya kaldıracaklar kendilerine göre.
Allah'ın verdiği canı, kimse Allah'tan başka alamaz"
dedi.
BIRAKIN GAZETELERİNİ, OKULLARINI, DERSANELERİNİ
Burdur mitinginde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan isim vermedi ama
'Paralel yapının bir gazetesi var' diyerek "Bırakın bunları" dedi.
Başbakan Erdoğan, gazetenin zorla, dayatmayla satıldığını
belirterek, "Dershaneye üye olacaksın 'Gazete almak
mecburiyetindesin' derler. Ben şimdi size bir şey söyleceğim,
bırakın bunların dershanelerini, okullarını falan. 'Bize devletin
okulları yeter' deyin. Devletin okulları yeter. Hafta sonlarında
anne baba eğer yavrusuna takviye istiyorsa, takviye dersler
vereceğiz. Ücretsiz olacağız. Öğretmenlerimiz ayrıca bedellerini
alacaklar" dedi.
BURDUR MİTİNGİNDEN NOTLAR
Başbakan Erdoğan'ın Burdur mitinginde alanın en görünür noktasında,
apartmana asılan 'Bediüzzaman'dan Paralel'e Risale Dersi' başlıklı
pankart dikkat çekti. Üzerine Said-i Nursi fotoğrafının bulunduğu
pankartta ikinci başlık 'Hükümet içinde hükümetin zararı görüldü'
olarak verilirken Said-i Nursi'nin 'Hutbe-i Şamiye'sinden alıntı
yapıldı. Bazı bölümlerinin altı çizilen alıntıdan sonra pankartta
Başbakan Erdoğan'ın da yer aldığı bir fotoğraf karesi ve üzerinde
"Başbakanımızı ziyaret eden Bediüzzaman talebeleriyle gurur
duyuyoruz" yazısı yer aldı. Alanın başka bir noktasında ise AK
Parti meclis grubunda da okunan Nurullah Genç'in 'Uyan artık
yiğidim' şiirinden 'Tasalanma yiğidim' dizesiyle başlayan bölümü de
asılırken Burdur Ak Parti Gençlik Kolları da bir pankartla Başbakan
Erdoğan'ın doğum gününü kutladı.
Başbakan Erdoğan'a Burdur'da eşi Emine Erdoğan, Enerji ve Tabi
Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Ekonomi
Bakanı Nihat Zeybekçi, Orman ve Su işleri Bakanı Veysel Eroğlu
eşlik etti. Başbakan Erdoğan, miting öncesi Burdur Valiliği'ni
ziyaret etti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Burdur
Valiliği'ne, Başbakanlığa ait otobüsle gelişi sırasında, eylem
yapmak isteyen 11 TGB üyesi gözaltına alındı. Gözaltına alınan
TGB'liler ifadelerinin alınmasının ardından serbest bırakıldı. Bir
süre valilikte kalan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yürüyerek mitingin
gerçekleştirildiği Burdur Cumhuriyet Meydanı'na geldi. Ak Parti'nin
Burdur mitinginde Burdur'da yaşayan Somaliler de vardı. Somalili
kadınlar saatler öncesinden miting alanına gelerek Türk bayrakları
ve AK Parti bayraklarıyla Başbakan Erdoğan'ı bekledi.
Yorumlar