Balbay: Hükümet tapetaklak oldu

CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, hükümetin artık tek kaygısının kendi kesesini doldurmak olduğunu öne sürdü. Balbay, "Son tapelerde çıkanları okumuşunuzdur. Hükümet tapetaklak oldu desek yeridir. Tapetaklak oldular." dedi.

Balbay, CHP Yıldırım İlçe Başkanlığı tarafından Mesken Meydanı’nda düzenlenen nokta mitinginde konuştu. Kamu İhale Yasası’nın, ihalelerin nasıl yürütüleceğini karara bağlayan bir yasa olmasına rağmen son 10 yılda 160 kez değişikliğe uğradığını ifade eden Balbay, şunları kaydetti: "Bir yasa, Kamu İhale Yasası, 10 yılda 160 kez değişirse ne düşünürsünüz? Bu, yolsuzluğu yasasına uydurmuşlar denir. Minareyi çalan yasasını hazırlar denir buna. Bunlar ihaleleri yasalara değil, yasaları ihaleye uydurdular. Türkiye’yi tersine çevirdiler. Bu hükümetin artık son kullanma tarihi dolmuştur. Hükümetin bu ülkeye verdiği zarar öylesine büyük boyutlara ulaştı ki insanların yüreklerinde, beyinlerinde her birini ötekinden soğutacak fay hattı yaratan bir siyaset izliyorlar. Hükümet, Balkanlar'daki soydaşlarımızın örgütlenmelerini bile ayırmış, ‘benden olan, benden olmayan’ diye. Öteki ülkelere karşı bizi rezil edecek bir politika izlemiştir. Bizi Balkanlar'da bile bölmeye çalıştılar, gerçekten yuh olsun bu politikaya. Ankara’daki hükümetin artık birinci kaygısı kendi kesesini doldurmak. Son tapelerde çıkanları okumuşunuzdur. Hükümet tapetaklak oldu desek yeridir. Tapetaklat oldular."

"SOSYAL MEDYAYI KAPATMAK KAZA SONRASI TÜM YOLLARI KAPATMAYA BENZER"

Meydandan yükselen ‘hırsız var’ sloganlarını da değerlendiren Mustafa Balbay, "Bu hırsızlıklara karşı CHP iktidarında bütün bunların hesabını soracağız. Ankara’daki hükümetin neler yaptığını hepiniz biliyorsunuz. Artık bu dönemi tarihin çöplüğüne atmanın zamanı gelmiştir. Yaptığı ortada, insanların en temel iletişim aracı olan sosyal medyaya karşı yasaklama girişimlerini görüyorsunuz. Hükümetin sosyal medyayı yasaklama girişimi bir trafik kazası olunca tüm yolları kapatmaya benziyor. Bir hastanede iki kişi hayatını kaybedince tüm hastaneleri kapatmaya benziyor. Böylesine akıldan, izandan, uygarlıktan yoksun bir iktidarla karşı karşıyayız. Bu iktidarı tarihin çöplüğüne götüreceğiz." dedi.

"DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI'NDA NE SORULDU?"

Dışişleri Bakanlığı sınavlarında, insanların değerleri arasında ayrımcılık yapıldığını ileri süren Balbay, şöyle devam etti: "Gün geliyor, devran dönüyor. En sonra Dışişleri Bakanlığı sınavında gencimize ‘Bir sert akan ırmakta sadece iki kişiyi taşıyan bir sandalda gidiyorsun, sandalın bir yanında Mustafa Kemal Atatürk var, öbür tarafta Hz. Muhammed (sas). Ne yaparsın?” Bu toplumun, çok temel değerleri arasında ayrım yapmak için bu soruyu soruyorlar. Gencimiz de ‘Madem sandal iki kişilik, bir yanda Hz. Muhammed (sas) bir yanda da Mustafa Kemal Atatürk var, ben sandaldan atlar, onları sandala alırım’ diyor. Kendi kadrolarını, hatta kendi kurumlarını oluşturmak için her şeyi yapıyorlar."


CİHAN