Bakanlık raporu: 10 çocuktan birisinde göz kırma kusuru var
Göz hastalıkları uzmanları özellikle çocuklardaki göz problemlerinin erken tanısı büyük önem taşıdığını dile getiriyor.
Göz hastalıkları uzmanları özellikle çocuklardaki göz
problemlerinin erken tanısı büyük önem taşıdığını dile getiriyor.
Sağlık Bakanlığı, çocuklarda göz kırma kusurlarını
(miyop-hipermetrop-astigmat) tespit etmek amacıyla önemli bir
çalışmaya imza attı. Başkent'te 9 ilçede yer alan 15’i devlet 3’ü
özel olmak üzere 18 ilkokulda bin 513 çocuk üzerinde bir araştırma
yürütüldü. İlkokul 1. Sınıf Öğrencilerinde Gözde Kırma Kusurları
Sıklığının Tespit Edilmesi Araştırması’na göre göz muayenesi
yapılan öğrencilerin yüzde 87,8’inde kırma kusuruna rastlanmazken,
yüzde 12,2’sinde en az bir kırma kusuruna rastlandı. Araştırmada
velilerin yüzde 77,7’si öğrenciyi okul öncesinde göz muayenesine
götürdüğünü, yüzde 21,2’si göz muayenesi olmadığını, buna karşılık
öğrencilerin son bir yılda görme bozukluğu nedeniyle muayene
yapılma sıklığı yüzde 11,3 olduğu tespit edildi.
Hastanın uzak veya yakını göremediği gözlük
takmasını gerektirdiği, miyop, hipermetrop, astigmat
rahatsızlıklarına gözde kırma kusurları deniyor. Gözde kırma
kusurlarının tespit edilmesi amacıyla Sağlık Bakanlığı Sağlık
Araştırmaları Genel Müdürlüğü ‘Ankara'da İlkokul 1. Sınıf
Öğrencilerinde Gözde Kırma Kusurları Sıklığının Tespit Edilmesi
Araştırması’ başlıklı bir çalışma yaptı. Sağlık Araştırmaları Genel
Müdürü Prof. Dr. Uğur Dilmen’in yönetici olarak görev yaptığı
projede Araştırma ve Sağlık Sistemleri Daire Başkanı Uz. Dr. Banu
Ayar koordinatör, Uz. Dr. Bekir Kaplan ile Esra Çiftçi proje
yürütücüsü ve Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma
Hastanesi Göz Kliniği’nden Uz. Dr. Tolga Biçer ve Uz. Dr. Mutlu
Açar proje çalışanı olarak görev aldı.
Çalışmanın amacı, Ankara'da ilkokul birinci
sınıf öğrencilerinde gözde kırma kusurları sıklığını tespit etmek
ve kırma kusuru ile ilişkili olabilecek faktörleri saptamak olarak
belirlendi. Kırma kusurlarının özellikle görmenin objektif olarak
değerlendirmeye başlanabildiği 6 yaş grubunda saptanması, ileri
yaşta tedavisi mümkün olmayan sıkıntıların azaltılmasında önemli
bir adım olduğu vurgulandı.
5 ÇOCUKTAN 1’İ OKUL BAŞLAMADAN ÖNCE GÖZ
MUAYENESİNE GÖTÜRÜLMÜYOR
Araştırma, 18 Eylül – 30 Kasım 2013
tarihleri arasında Ankara’da 9 ilçede yer alan 15’i devlet 3’ü özel
olmak üzere 18 ilkokulda yapıldı. Araştırmada göz muayeneleri Ekim
ayında, yaklaşık 4 haftalık zaman dilimi içinde yürütüldü.
Araştırma kapsamında örneklemde yer alan birinci sınıf
öğrencilerine göz muayenesi yapıldı. Analizler bin 513 öğrenci
üzerinden yapıldı. Öğrencilerin yüzde 51,3’ü erkek, yüzde 48,7’si
kız. Göz muayenesi yapılan öğrencilerin yüzde 87,8’inde kırma
kusuruna rastlanmazken, yüzde 12,2’sinde en az bir kırma kusuruna
rastlandı. Araştırmada muayene edilen erkek çocukların yüzde
11,4’ünde , kız çocukların da yüzde 13’ünde kırma kusuru tespit
edildi. Araştırmada muayene edilen çocukların kardeşlerinin yüzde
84,2’sinde kırma kusuru bulunmadı. Kırma kusuru bulunan (yüzde
15,8) kardeşlerin yüzde 42,3’ü miyop. Öğrencilerin annelerinin
yüzde 26,7’si kendisinde kırma kusuru olduğunu, yüzde 16,7’si
gözlük kullandığını belirtti. Öğrencilerin babalarının ise yüzde
23,4’ü kırma kendisinde kırma kusuru bulunduğunu ve yüzde 17,9’u
gözlük kullandığını belirtti. Öğrencinin kardeşlerinden yüzde
84,2’sinin herhangi birinde kırma kusuru olmadığı, buna karşılık
yüzde 15,8’inde ise bulunduğu dile getirdi. Velilerin yüzde 77,7’si
öğrenciyi okul öncesinde göz muayenesine götürdüğünü, yüzde 21,2’si
göz muayenesi olmadığını, buna karşılık öğrencilerin son bir yılda
görme bozukluğu nedeniyle muayene yapılma sıklığı yüzde 11,3’tür.
Öğrencilerden okul öncesi göz muayenesi olanlardan yüzde 9,8’inde
kırma kusuru tespit edilmiş iken, olmayanlardan yüzde 20,6’sında
kırma kusuru tespit edildi. Son bir yılda muayene olanların yüzde
33,4’ünde kırma kusuru tespit edilirken, yüzde 66,6’sında kırma
kusuru tespit edilmedi. Son 1 yılda muayene olmayanlarınsa yüzde
9,6’sında kırma kusuru tespit edildi.
ÇOCUKLUK ÇAĞINDA YAPILAN GÖZ TARAMALARI EN
ÖNEMLİ YÖNTEMLERDEN BİRİDİR
Araştırma ile ilgili önsöz kaleme alan
Sağlık Araştırmaları Genel Müdürü Prof. Dr. Uğur Dilmen, Türkiye'ye
ait okul çağı çocuklarında kırma kusuru sıklığı ile ilgili geniş
tarama çalışmalarında görülen önemli eksikliklerin giderilmesini
amaçlandıklarını söyledi. Görme bozukluklarının çocukluk çağında en
sık rastlanan dördüncü sağlık problemi olduğunu belirten Dilmen,
“Çocukluk çağında görmede herhangi bir nedenle azalma görme
tembelliğine neden olur ve bu 8-9 yaşına kadar tedavi edilebilir.
Tedavi edilmediği takdirde algıda azalma ile birlikte okul
başarısında düşmeye neden olabilmektedir. Çocukların sağlık ve
eğitim düzeylerinin düşük olması tüm toplumu ve dolayısıyla
ülkemizin geleceğini etkileyecektir. Görme bozukluğu olan bir çocuk
nadiren gözünün yeterince görmediğinden yakınabilir. Aile ise
genellikle gözle görülebilen şaşılık veya gözde kayma gibi bir
bozukluk olduğunda doktora başvururlar. Bu nedenle çocukluk çağında
yapılan göz taramaları görme bozukluklarını ortaya çıkarmak ve
ileri yaşlarda tedavisi mümkün olmayan görme tembelliği sıklığını
azaltmak için kullanılan en önemli yöntemlerden biridir.” diye
konuştu. Dilmen, bu araştırma ile ülkemizde bu konuda kısmı bir
boşluk doldurulurken 6 yaş gurubu çocuklara ait görme kusurlarının
ortaya konması açısından önem arz ettiğini belirtti. CİHAN
Yorumlar