Bakan Eroğlu: Kuraklıkla mücadele için baraj yapmaya devam edeceğiz
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, kurak iklim bölgesinde olan Türkiye’nin su zengini bir ülke olmadığını söyledi.
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, kurak iklim bölgesinde
olan Türkiye’nin su zengini bir ülke olmadığını söyledi. Kuraklıkla
mücadele için baraj yapmaya devam edeceklerini ifade eden Eroğlu,
“Suyumuzun neredeyse yüzde 75’ini sulamada kullanıyoruz. Türkiye'de
baraj ve göletlerin yapılması teknik bir zarurettir. Kuraklıkla
mücadele için baraj ve göletler olmazsa olmazdır. Barajlar keyif
için yapılmıyor. İklim ve coğrafyanın getirdiği bir mecburiyetten
yapılıyor.” dedi.
Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen ve
kuruluşların destek verdiği '2. Barajlar Kongresi', İstanbul Fuar
Merkezi’nde yapılıyor. Kongreye katılan Orman ve Su İşleri Bakanı
Veysel Eroğlu, baraj ve gölet yapımıyla ilgili bilgi verdi.
Türkiye’nin su zengini bir ülke olmadığına dikkat çeken Eroğlu,
“Türkiye kurak iklim bölgesinde. Su ihtiyacı yaz aylarında azami
derecede artıyor. İnsanların içme ve kullanma su ihtiyacı daha
fazla oluyor. Kış aylarında kişi başına 150 – 200 litre su
kullanılıyorsa yaz aylarında bu 300 litreye çıkıyor. Kış aylarında
yağan yağmuru mutlaka biriktirip yaz aylarında kullanma zarureti
var. Bazıları barajlara karşı çıkıyor. Anlamakta zorlanıyorum çünkü
barajlar olmadığı taktirde içme ve kullanma suyunu veremeyiz.” diye
konuştu.
Suyun yüzde 75 oranında sulamada kullanıldığını kaydeden Eroğlu,
şöyle devam etti: “Baraj ve göletlerin yapılması teknik bir
zarurettir. Kuraklıkla mücadele için baraj ve göletler olmazsa
olmazdır. Barajlar keyif için yapılmıyor. İklim ve coğrafyanın
getirdiği bir mecburiyetten yapılıyor. Bu bakımdan baraj yapmaya
devam edeceğiz. Bütün şehirlerimizde kuraklıkla mücadele için,
yeterli su verebilmek için baraj yapmaya devam edeceğiz.”
'İSTANBULLULAR ENDİŞE ETMESİN, BİZ DÜŞÜNÜYORUZ'
Kendisine sık sık, "İstanbul’da su sıkıntısı yaşanacak mı?"
şeklinde soru sorulduğunu dile getiren Eroğlu, “Biz büyük bir şehri
tek kaynaktan beslemiyoruz. Alternatif hatta bizim A, B, C
planlarımız var. Alınacak tedbirleri merak etmeyin alıyoruz.
Vatandaşın düşünmesine gerek yok. İstanbul’da şöyle bir endişe var.
Geçmişte çok büyük sıkıntı çekildiği için küvetler doldurulup
oradan bir hafta idare gibi büyük sıkıntılar yaşandığı için
vatandaşta endişe var. Onlar düşünmeyecek bunu biz düşünmeye
mecburuz. Vatandaş rahat olsun. Yağış azlığı var ama inşallah bu
akşam yağış gelir. Melenin suyunu Ömerli’ye akıttık. 2007 yılında
çok büyük kuraklık olmasına rağmen İstanbul’a kuraklık yaşatmadık.”
ifadelerini kullandı.
Yakın bir gelecekte dünyada gıda arzı ve güvenliği sektörünün en
önemli sektör haline geleceğine dikkat çeken Eroğlu, “Biz 8,5
milyon verimli arazinin tamamını sulayacağız. Türkiye’yi gıda
üretim ve ihracat üssü haline getirmek istiyoruz.” dedi.
'ZEUGMA MÜZESİ BARAJLARDAN ÇIKAN ESERLERLE ORTAYA ÇIKTI'
Barajları inşa ederken çevre etkileri, yerleşim, tarihi eserler,
kültürel varlıklara dikkat edildiğine değinen Bakan Eroğlu, şöyle
devam etti: “ Bunlara dünyada en fazla özen gösteren biziz. Şu anda
dünyadaki en büyük mozaik müzesi Gaziantep’teki Zeugma. Bu müze
neden ortaya çıktı. Bu muhteşem mozaikler Devlet Su İşleri’nin(DSİ)
baraj inşaatları sırasında ortaya çıktı.”
'HES’LER TÜRKİYE’DE ELEKTRİĞİN SİGORTASIDIR'
Hidroelektrik santrallere (HES) karşı çıkanları anlayamadığını
ifade eden Eroğlu, Bütün dünyada hidroelektrik santral Amerika’da
Kanada da dahil yüzde 90 – 95 i kullanıldığını söyledi. Türkiye
2003 yılında potansiyelinin sadece yüzde 18’ini kullanabildiğini
kaydeden Eroğlu, “Su akıyor biz bakıyorduk. Ama biz son yıllarda
hidro elektrik enerji üretiminde gerçekten şaha kalktık. 26 milyar
kilovat saatlik üretimi geçen yıl sonunda 79 milyar kilovat saate
çıkardık. Şu anda gördüğünüz 4 ampulden biri bizim getirdiğimiz
temiz, karbon emisyonu olmayan çevreci bir hidroelektrik santralle
geliyor.” diye konuştu.
Bütün dünyada teşvik edildiğine dikkat çeken Eroğlu, “Yanlışlık
olmasın biz zaten uygun olmayan yerlerdekileri vermiyoruz. İptal
ediyoruz. Ayrıca çok iyi bir denetim durumu var. HES’ler Türkiye’de
elektriğin sigortasıdır. Buna karşı çıkmak doğru değildir. Burada
büyük bir pasta var. Kimse, bazı doğalgaz ve kömürden elektrik
üreten yurt dışı firmaların gazına gelmesin. Bu son derece
temizdir. Bir ağaç kesildiği zaman en az iki katı ağaç dikme ve
çevreyi düzenleme mecburiyeti getiriyoruz. Vadiyi düzenletiyoruz.
Gidin Trabzon’da en Solaklı vadisine bakın.” ifadelerini
kullandı.
CİHAN
Yorumlar